Türk Bayrağı gerginliği
.
AKİL İnsanlar Heyeti’nin İç Anadolu Bölgesi Grubu, ilk toplantısını Konya’da gerçekleştirdi. Davetlilerin ’Akil insan heyeti olarak, yasal mısınız?’ sorusu üzerine, heyet üyelerinden 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, ”Toplumsal bir meşruluk diye bir şey var. Her şeyi devletle başlayıp devletle bitirmeyin. Devlet gidicidir. Tarihsel bir kategoridir. Tarihin bir döneminde ortaya çıkmıştır. Belki başka bir döneminde olmayacaktır. Devleti bu kadar abartmayın” dedi.
Barış sürecine katkıda bulunmak için hükümet tarafından 63 kişiyle oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti’nden, Gazeteci- Yazar Ahmet Taşgetiren başkanlığındaki, Beril Dedeoğlu (Başkan Vekili), Cemal Uşşak (Sekreter), Vahap Coşkun, Erol Göka, Mustafa Kumlu, Fadime Özkan, Celalettin Can’dan oluşan İç Anadolu Bölgesi heyeti, çalışmalarına Konya’dan başladı. Heyet üyelerinden Doğu Ergil’in katılmadığı ve Dedeman Otel’de gerçekleşen toplantıda heyet, sivil toplum kuruluşlarını temsilcileri ve şehrin kanaat önderleriyle bir araya geldi.
TÜRK BAYRAĞI TEPKİSİ
Toplantı başlamadan önce İşçi Partisi Konya İl yöneticilerinden Fahrettin Küçük, "Salonda Türk bayrağı yok. Bayraksız olmaz” diyerek elindeki Türk bayrağını, heyet başkanı Ahmet Taşgetiren’e verdi. Taşgetiren de, teşekkür ederek bayrağı aldı ve masanın önüne koydu. Taşgetiren’in açılış konuşmasının ardından heyet üyeleri tek tek görüşlerini getirdi.
ATATÜRK POSTERİ TEPKİSİ
Akil İnsan Heyeti’nin konuşmalarının ardından soru- cevap bölümüne geçildi. Söz alan İşçi Partisi İl yöneticisi Necdet Kilit, salonda Atatürk posteri ve Türk bayrağının olmamasını tepki gösterdi. Kilit, ”Ulusal kurtuluş savaşımızın Önderi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk bayrağının arka fonda asacak kadar biraz akilli davranırsanız daha iyi olurdu diye düşünüyorum” dedi.
DAVETLİLER ARASI GERGİNLİK
Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin tek tek söz alıp görüşlerini belirttiği toplantıda İşçi Partisi İl yöneticilerinden Yusuf Dülger, ”Milletin dağılması, dağıtılması diniyle, vatanıyla, kültürüyle siyasetiyle bölünmesi için millet düşmanlarının kahrolması değil, yaşaması için uyduruk bir gerekçeyle karşımızdasınız” dedi.
Bunun üzerine davetlilerden bazıları tepki gösterdi. Konuşmasını sürdüren Dülger, toplantıda Bedir, Uhut ve Hendek Savaşları’ndan bahsedildiğini ve bahsedilirken de İslam Tarihi’nin yanlış anlatıldığını belirtip tepki göstermesi üzerine, bu kez de bazı davetliler konuşma süresini uzattığı gerekçesiyle tepki gösterdi. Gerginliğin büyümesi üzerine heyet başkanı Ahmet Taşgetiren, salondaki sakinleştirmeye çalıştı.
’SÜRECİN AMACI SİLAHA SON VERMEK’
Davetlilerin sorularını cevaplayan Taşgetiren, barış süreciyle ilgili soru üzerine, sürecin amacının silaha son vermek olduğunu belirtti. Akil İnsanlar heyetine karşı ön yargılı davranıldığını değinen Taşgetiren, ”Silah sona ererse kan duracak. Bu ana hedefler istikametinde devlet çapında bir çalışma yürütüldüğünü görüyoruz. Bizler de sizler gibi izliyoruz. Zaman zaman kaygılarımız olduğumuzda, sütunlarımızda ifade ediyoruz. Bütünüyle hükümetin politikasına angaje olmuş bir grup yok karşınızda. Bizler de nereye varacağından sorumluluk istiyoruz. Daha insanca bir hayat olması için çaba sarf ediyoruz. Öyle bakın. Ön yargılı bakmayın. Vatanını herkesin sevdiği kadar da bir heyet var karşınızda” diye konuştu.
CAN:”DEVLET GİDİCİDİR”
Heyet üyelerinden 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can da, davetlilerin ’Akil İnsan heyeti olarak yasal mısınız?’ sorusunu cevapladı. Can, şunları söyledi:
”Toplumsal bir meşruluk diye bir şey var. Her şeyi devletle başlayıp devletle bitirmeyin. Devlet gidicidir. Tarihsel bir kategoridir. Tarihin bir döneminde ortaya çıkmıştır. Belki başka bir döneminde olmayacaktır. Devleti bu kadar abartmayın. Türkiye’de devlet yeterince abartıldı ve Türkiye toplumu çok acı çekti. Toplumsal meşruluk bir diye bir şey var. Aşağıdan hareket diye bir şey var. Biz pekala kendi görüşlerimizi meşru alanlarda ifade edebiliriz ve kabul görebilir.”
”BU İNSANLAR DEVLET DEYİNCE, BAŞINI ÖNE EGECEK İNSANLAR DEĞİL”
Akil İnsanlar heyetindeki bulunanlara değinen Can, ”Bu heyette benim kanaatime göre biz açık söyledik bunu. Biz, devlete bağlı değiliz dedik. Hükümete bağlı değiliz dedik. Hiçbir harcırah almayız dedik. Bu yol masraflarını falan bizden bağımsız olarak karşılıyorlar. Kendi görüşlerimizi kendimiz ifade ederiz, bunu anlatamaya çalışıyoruz dedik ve bu kabul gördü. Bu kabul görmeseydi ki, biz Ahmet bey ile aynı görüşte değiliz. Bir çok arkadaşla aynı görüşte değiliz. Ben bu insanları tanıyorum. Bu insanlar 3 kuruşa kulluk edecek ve devlet deyince başını öne eğecek insanlar değil. Bizi rastgele kavramlarla suçlamayın” dedi.