TSK’daki FETÖ’cülerin çoğu darbeye katılmadı, dikkat!
Harp Akademileri iddianamesinde çarpıcı tespitler var...
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyetlerle ilgili generallerin de aralarında olduğu 110’u tutuklu, 1’i firari 116 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün özel illegal ‘mahrem yerler yapılanması’ ve Fethullah Gülen’e ait arşivle ilgili çarpıcı detaylara yer verildi. İstanbul Terör Bürosu savcılarından Can Tuncay’ın hazırladığı 841 sayfalık iddianamede, “Örgüt için en önemli birim ve varlık nedeni mahrem yerler yapılanmasıdır. Özel hizmet birimindeki kişiler, öğrenci bile olsalar FETÖ abilerinden burs adı altında maaş almaktadır. Subay, astsubay, askeri öğrenciler aldıkları yüksek burs ile örgüte bağlanmaktadır” denilerek şunlar anlatıldı:
TSK’nın % 80’i FETÖ’cü!
‘Silahlı güçlere hakim olan iktidara da hakimdir’ anlayışıyla hareket eden örgütün, emniyet, ordu, istihbarat ve yargı içindeki örgüt üyelerinin özel illegal yapılanma olarak örgütlenmiştir. Her iki illegal yapılanmanın ‘Başlarındaki sorumlu kişi doğrudan ABD’deki Fethullah Gülen ve sekretaryası Cevdet Türkyolu’na bağlıdır ve gizlilik kurallarına istihbaratçı mantığıyla kesin uymuşlardır.
Günümüzde ordudaki FETO yapılanması endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Terör örgütü içerisinde bir dönem yönetici konumunda faaliyet gösteren Kemalettin Özdemir, darbe girişimi öncesinde Ankara Başsavcılığınca alınan ifadesinde; TSK’nın içerisinde en az yüzde 60 ile yüzde 80 FETÖ mensubu olduğunu anlatmıştır.
3’te 2’si iştirak etmedi
Darbe girişiminden sonra yapılan soruşturmalarda dikkati çeken husus, münhasıran terör örgütü mensuplarının yüklediği anlatılan ByLock ve diğer kriptografik haberleşme programlarını kullanan ve terör örgütüyle organik bağı bu şekilde açığa çıkan askeri personelin çoğunluğunun (üçte ikisi kadar) darbe girişimine iştirak etmediğidir. Bunun, örgütün darbe girişiminin başarısız olması halinde çoğunluk örgüt mensuplarının silahlı kuvvetler içerisinde kalmasını sağlamak için yapıldığı anlaşılmıştır. Terör örgütünün stratejisinin; ikinci bir darbe girişimi veya başka bir eyleminde bu askerleri kullanmak olduğu değerlendirilmiştir
Gülen’in özel arşivi...
Örgütün ‘istihbarat ağı ya da gücü’ konusunda bahsedilmesi gereken bir husus da Gülen’in sahip olduğu arşivdir. Bu arşivde, örgütün yasa dışı adli ve önleme dinlemeleri, kendine ait gelişmiş cihazlarla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları bulunmaktadır. Ayrıca kamu kurumlarında çalışan örgüt mensuplarının bilgileri de vardır.