TBMM Başkanı Şentop: Türkiye, savaşla barış arasında da bir köprü

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Edirnenin Keşan ilçesindeki bir otelde düzenlenen programda sivil toplum örgütü temsilcileri ve Trakyada görev yapan gazetecilerle bir araya geldi. Toplantıya, Edirne Vali Vekili Yusuf Güler, Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Başkanı (KEFEK) ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Gürcan Kılınç, sivil toplum örgütü  temsilcileri ve gazeteciler katıldı.

ARABULUCULUK YAPABİLECEK TEK ÜLKENİN TÜRKİYE OLDUĞUNU GÖRDÜLER

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Rusyanın Ukraynaya karşı sürdüğü askeri harekatla ilgili olarak, Şu anda Ukrayna sınırları içerisinde olmakla beraber aslında bütün dünyanın dahil olduğu bir krizle karşı karşıyayız. Bu Rusyayla Ukrayna arasında bir silahlı çatışma olmakla beraber mesela bir taraftan medya üzerinden savaşla ilgili yapılan değerlendirmeler, manipülasyonlar, doğru veya yanlış bilgi bombardımanı var önümüzde. Yani bir medya savaşı cereyan ediyor. Bir taraftan da çok büyük bir ekonomik ve ticari bir savaş var. Rusyayla ilgili konulan ambargolar sadece Rusyayı etkilemiyor. Birçok ülkeyi etkileyecek. Mesela Almanyanın doğalgaz tedarikinin yüzde 50si Rusyadan. Dolayısıyla Almanya ambargodan vazgeçecek. Bunun yerine neyi ikame edecek. Birçok Avrupa ülkesi var. Doğalgaz sanayide, elektrik üretiminde çok önemli. Doğalgaz ve petrolle ilgili kısıtlamaların getirmiş olduğu fiyat oynamaları. Yaşamış olduğumuz kriz bir taraftan silahlı çatışma, ama dünyada birçok bakış açısını, ilişkileri değiştirebilecek bir konu. Bu konuda Cumhurbaşkanımız çok yoğun görüşme trafiği gerçekleştiriyor. Öbür taraftan Dışişleri Bakanımız dün Ukraynadaydı, evvelki gün Moskovadaydı. 10 Martta da Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanını da Antalyada bir araya getirdik. O tarihe kadar Türkiyenin bu konudaki arabuluculuk rolünü çok fazla önemsemeyen ülkeler dahil olmak üzere herkes bu konuda arabuluculuk yapabilecek tek ülkenin Türkiye olduğunu gördüler diye konuştu.

İKİ ÜLKEYLE KONUŞABİLEN TEK BİR ÜLKE VAR O DA TÜRKİYE

Öncelikle insani krizin durdurulmasının önemli olduğunu ifade eden Şentop, Acil bir ateşkes daha sonra da kalıcı bir ateşkesin sağlanması, sonra da iki ülke arasında ve bölgemizde barışı tesis edecek, güçlendirecek adımlar atılması lazım. Bu konuda iki ülkeyle konuşabilen tek bir ülke var o da Türkiye. Çeşitli eleştirilerle Türkiyeye saldıranlar bugün Türkiyenin bu anlamda adım atabilecek tek ülke olduğunu gördüler. Türkiye, savaşla barış arasında da bir köprü. Türkiyenin gerçek büyüklüğünü anlayabilmek için dünyayı bu çerçeve içerisinde görmek lazım ifadelerini kullandı.  

ARTIK OYLARA YÖNELİK ÖZEL BİR DÜZENLEME YOK

Mustafa Şentop, AK Parti ve MHP'nin meclis başkanlığına sunduğu seçim kanunu değişikliği teklifi de değinerek, şunları söyledi:

Türkiyede zaman içerisinde birçok değişiklikler yapıldı. Ama 1982den itibaren milletvekili seçimi kanununda barajın düşürülmesiyle ilgili ilk düzenleme bu. Bu açıdan bunun kıymetli olduğunu düşünüyorum. Öbür taraftan barajı yüzde 10dan, yüzde 7ye indirme konusunda yapılan değerlendirmelerde gözden kaçmaması gereken bir hususta ittifaklar dolayısıyla, ittifaka dahil olan partiler bakımından barajın esasen sıfır olduğu yani ittifaka giren bir parti için baraj söz konusu değil, ittifak açısından yüzde 7 baraj düşünülüyor. Ben seçim kanunundaki değişiklikleri genel olarak olumlu buluyorum. Partilerin bir araya geldiğinde toplam oyları arasındaki mukayese kaldırılıyor. Şimdi her partinin kendi oyu üzerinden bir değerlendirme yapılacak. Burada sadece bir hesaplama meselesi farklılığı var. Eskiden bir artık oy varmış, kenarda kalmış kullanılmayacakmış gibi değerlendirme yanlış. Öyle bir oy yok. O konu sadece 1969da konuşulmuş. Onun dışında seçim mevzuatımızda zaten artık oylara yönelik özel bir düzenleme yok.  

Şentop, daha sonra sivil toplum örgütü temsilcilerinin sorunlarını dinledi. Mustafa Şentop toplantının ardından karayoluyla Keşandan ayrıldı.