Tahrik indirimi almaya çalıştı
.
Özgecan Aslan’ı katlettiğini itiraf eden Suphi Altındöken’in ifadesini değiştirerek ‘tahrik indiriminden’ faydalanmak amacıyla beyanlarda bulunması dikkat çekti. Babasını kurtarmaya çalışan Altındöken, vahşi cinayetin ayrıntılarını gizleyemedi.
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a tecavüze kalkışan, direnince bıçaklayıp, kafasına levye ile vurup öldürdükten sonra da uçurumun kenarında yakan Suphi Altındöken, arkadaşı Fatih Genç ve babası Necmettin Altındöken’in tutuklanmalarının ardından, jandarmada verdikleri ifadeler açığa çıktı. İlk ifadesini değiştiren Altındöken’in “tahrik indirimi” almaya çalışan beyanlarda bulunması ve babasını ilk ifadelerinin aksine olaya karıştırmama çabası dikkati çekti. Tutuklanan üç zanlıdan Altındöken ve Genç’in ifadelerine Milliyet ulaştı. İlk sorgusunda tecavüze kalkıştığı Özgecan’ın direndiğini, bunun üzerine levyeyle başına defalarca vurduğunu anlatan, babası ve arkadaşıyla genç kızı yaktıklarını söyleyen Altındöken, jandarmadaki ifadesinde 1989 doğumlu, evli ve bir çocuk babası olduğunu, 900 TL karşılığında TOK kooperatifinde şoförlük yaptığını anlattı.
Özgecan itiraz etti
Sanık, cinayet günü seferinin bittiğini, minibüsle eve giderken saat 20.05 sıralarında alışveriş merkezinin önünde Özgecan’ı minibüse aldığını belirtti. Altındöken, Özgecan’ın şoför koltuğumun arkasındaki koltuğa oturduğunu, “Mersin’e direkt mi gideceksiniz, aktarma mı yapacaksınız?” diye sorduğunu, minibüsün aktarma yapacağını öğrenince Özgecan’ın acelesi olduğunu söyleyerek kendisine 100 lira verdiğini, bunun üzerine D-400 karayoluna çıktığını iddia etti. Özgecan’ın bunun üzerine “Senin niyetin ne, neden bu yola girdin?” dediğini söyleyen Altındöken, kurbanı suçlayıp şunları söyledi: “Ben de, ‘Size otobana gireceğimi söyledim. Az ileride gişeler var’ dedim. Daha sonra bağımaya başladı. Eliyle başıma vurdu. Karşılık vermedim. Bağırmaya devam edince ‘tamam, sus’ diyerek köprü üzerindeki kavşaktan geldiğim yola döndüm. D-400 karayoluna giderken, yüksek sesle ‘neden buradan gidiyoruz’ dedi.
Ben de ‘gıcıklandın sen, normal D-400 yoluna iniyoruz’ dedim. Sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu çırmaladı. Dikiz aynasından biber gazı çıkarttığını ve sıktığını gördüm. Eğildim, bana denk gelmedi. Aracı durdurdum. İnip arka tarafa geçtim. İçeri girer girmez yüzümü çırmaladı. Çok sinirlendim ve iki elimle saçından tutup itekledim.
‘İki üç defa vurdum’
İkinci ve üçüncü koltuk arasına düştü. Geri kalkarken, ayağımın tabanı ile karın ve göğüs bölgesine iki üç defa vurdum. Biri yüzüne gelmiş olabilir. Yerden kalkmak isterken, boyun bölgesinde kan gördüm. Bir tekme daha vurdum. Orta koridora düştü. Düşerken kafasını bir yere çarpmış olabilir. Koridorda hareketsiz baygın yatıyordu.” Cinsel ilişki amacı olmadığını da savunan Altındöken, arkadaşı Fatih Gökçe’yi aradığını, arkadaşı gelene kadar Özgecan’ı öldürmeye niyetinin olmadığını iddia etti. Altındöken ifadesinde “Fatih ‘ya bir yere atacağız ya da iz kalmasın diye yakalım’ dedi. Yolda onu getiren arkadaşını aradı ve ‘Üstünde 5 milyon (5 TL) var mı, 1 litre benzin al’ dedi. Benzin gelince bana verdi” dedi. Altındöken, daha sonra Gökçe’nin evine gittiklerini orada babasını aradığını anlattı. “Babam geldi ‘kavga ettim, öldü mü kaldı mı bilmiyorum’ dedim” diyen Altındöken, babasının Özgecan’ı hastaneye götürmeyi söylediğini öne sürerek şunları söyledi:
Nasıl yaktığını anlattı
“Fatih, ‘ölmüşse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur, yaşıyorsa ortadan kaldıralım’ dedi. Fatih, ‘Boğazı falan kesikse işini bitir. Şimdi ölsün ortadan kaldıralım’ dedi. Bıçağı şah damarına doğru soktum. Panikle bir iki defa daha boğaz tarafına sokup çıkardım. Hırıltı nefes alıp verme ve öksürük sesi geliyordu. Fatih ‘kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin, ellerini kes’ dedi. Bıçağı verdi. İki elini bileklerinden kestim. O sırada babam geldi, ‘araçtan ses geliyor, hırıltı geliyor’ dedi. Elleri babamın getirdiği poşete koydum. Babamın evinin alt katındaki kullanılmayan klozete soktum. Ellerini kestiğimizde hırıltılı sesleri vardı.”
Dosyaya kısıtlama geldi
Eski Ankara yoluna girdiklerini Özgecan’ı uçurumun kenarına bıraktığını anlatan Altındöken, şöyle devam etti: “Yakma konusunda durakladık. Sonra acele acele benzini üzerine döktüm, gazete parçasını yakıp üzerine attım.”
Soruşturmada cinayetten 2 gün sonra “gizlilik kararı” verildiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı, Tarsus Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, gizlilik ve şüphelinin, şüpheli müdaafi ile şikayetçilerin dosyadan örnek almalarının kısıtlanmasını istedi. Sulh Ceza Hakimi Elif Korkmaz 13 Şubat’ta kısıtlamaya hükmedildi.
Babasını 2 kez bıçaklamış
Özgecan Aslan’ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken ile suça ortaklık eden babası Necmettin Altındöken’in Tarsus’taki evinde sessizlik hakim. CNN Türk’ün haberine göre Amca Mehmet Altındöken ailenin Tarsus’un köklü ailelerinden biri olduğunu, 4 kuyumcu dükkânına sahip olduklarını söyledi. Amca Altındöken 4 yıldır Necmettin ve Suphi Altındöken’le görüşmediğini belirterek yeğeninin babasını 2 kez bıçakladığını ifade etti, Suphi Altındöken‘in babasını otogara kadar kovaladığını, annesini de dövdüğünü dile getirdi.