Suikastlar kimin işi?

İmralı’yla barış görüşmelerinin hız kazandığı bir zamanda yapılan suikastların ardında kimin olduğu büyük bir soru işareti. İşte taraflardan ve uzmanlardan çarpıcı yorumlar ve iddialar...

Türk derin devletiyle bağlantılı karanlık güçler

PKK’nın Avrupa sorumlularından, KCK yürütme kurulu üyesi Zübeyir Aydar: “Saldırıyı, çözüm arayışlarına yönelik bir saldırı, bir sabotaj ve bir provokasyon olarak düşünüyorum, şu anda İmralı’da başlatılan diyalog arayışına yönelik bir saldırı. Eğer Türkiye gerçekten barış ve diyalogta samimiyse, bu konuyu ciddiye alması lazım. Eğer diyalogta samimiyse, olayın üzerine ciddiyetle gitmeleri lazım ve ona göre de tedbir almaları lazım.” Aydar, “Bu saldırı, yeni sürece karşı yapıldı. Karanlık güçler tarafından yapıldı” derken sözünü ettiği güçlerin Türkiye’deki derin devlete bağlantılı olduğunu öne sürdü.

Rant cezalandırması olabilir

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Başkanı Atilla Sandıklı: “PKK, kendi yönetimine ters düşen terör örgütünün orta yöneticileri ölümle cezalandırılıyor. Diğer durum ise şu, terör örgütünün birçok rant işlemi var. Yani örgüt bir noktada sektör gibi çalışıyor. Uyuşturucu trafiği olsun, insan kaçakçılığı olsun, haraç gibi gibi birçok noktadan bir kaynak girişi var terör örgütüne. Belirli dernek ve vakıflarda bu paralar toplanıyor. Bu paraları zaman zaman terör örgütü mensupları kendi üstlerine geçiriyorlar. Böyle bir durumda da bunu yapanlar terör örgütleri tarafından affedilmiyor ve cezalandırılıyor.“

Kandil ile İmralı kapışması

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü: “PKK şu an bölgede bir ittifak cephesi içinde yer alıyor. İran, Irak ve Suriye bu cephe içinde. Rusya’ya kadar uzanan bir cephe mevcut. Bu cepheden bağımsız Türkiye ile uzlaşması mümkün mü? Olayı, Kandil-İmralı kapışması olarak, erken kapışma olarak değerlendiriyorum. Süreci provoke etme, bugünden engelleme ve işi daha ilerilere tırmandırmama. Çünkü ortaya çıkmış iyimserlik havasında Öcalan öyle bir hava verdi ki bugün yarın bu iş çözülecek. Biraz Kandil bundan rahatsız. Bunun için engellemeye çalıştı, onun için erken başlattı.”

Barış süreciyle hesaplaşma

Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu: “Ben bunun örgüt içi hesaplaşma değil de, süreçle hesaplaşma olduğu kanaatini taşıyorum. Çünkü bu bir iç hesaplaşmanın belirtisi olarak görünmüyor bana. Bunu kimler yapmış olabilir noktasındaki sorulara gelince, ilk olarak örgüt içerisindeki sürecin başarıyla sonuçlanmasını istemeyen fraksiyonlar gerçekleştirmiş olabilir. İkinci olarak, PKK’nın silahlı varlığını kendi ulusal çıkarlarına ulaşma ve kendi ulusal çıkarlarını koruma bağlamında ihtiyaç duyan dışsal bir takım aktörler bunu gerçekleştirmiş olabilir.“

Aşk hikayesi veya zimmet...

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Terör Uzmanı Nihat Ali Özcan: “Gördüğümüz kadarıyla saldırının yapıldığı binanın ve caddenin güvenlik kamerası var. Fransız polisi bunları inceleyecektir. Bu nedenle kesim bir yorum yapmak çok zor. Saldırının altından çok basit bir aşk hikayesi bile çıkabilir. Altından bir zimmet hikayesi de çıkabilir. Biri paralarla ve bir kadınla da gitmiş olabilir. Bahoz ile Karayılan arasında olan bir olay iddialarına gelince, bence Bahoz PKK’nın bir bölü 55’ine falan denk gelir. Yani sonuçta Bahoz’un ellerinin oraya uzaması gibi bir pozisyonu yok. Bahoz gibi aynı düzlemde 20 kişi var. “

‘Bahoz Erdal öldürttü’ iddiası

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş: “Barış sürecinin somut şekilde ortaya çıkmaya başladığı veya bu konuda toplumsal talebin de yükseldiği bir ortamda barışı engellemek isteyenlerin bazı sabotajlarıyla provokasyonları ile benzer olaylarla karşılaşılacağı zaten beklenen bir husus. Her hangi bir somut bilgiye sahip olmamakla beraber, Paris’te meydana gelen olayda öldürülenlerin özellikle Karayılan ile bağlantılı olduğu ve barışa destek veren kesimde bulunduğuna dair haberler var. Bunun barışı engellemek isteyen Bahoz Erdal grubu tarafından yapıldığını söyleyen, yapıldığı ihtimalini ortaya koyanlar da var.”

Her iki tarafın aşırı uçları

Paris Kürt Enstitüsü başkanı Kendal Nezan: “Bu olay aynı cadde üzerinde olmakla birlikte Kürdistan Enformasyon Merkezi’nde oldu. Paris Kürt Enstitüsü, kültürel bir kurum. Siyasi cinayetler olduğunu düşündüğümüz bir suikast, bizi çok üzdü. Olayın Türkiye ile Abdullah Öcalan ile görüşmelere başladığı bir dönemde olması dikkat çekici. İki olay arasında bir ilişki olup olmadığı sorusu geliyor insanın aklına. Her iki taraftan bu işi istemeyen aşırı uçtakilerin yapmış olma ihtimali var.”