'Skandalı gururuna yediremedi'
Hozat Emniyet Amiri toprağa verildi
Çağlar Şan’ın intiharının ardında fişleme skandalı olduğu ortaya çıktı. İki müfettişin açığa alınmasını istediği Şan’ın bunu gururuna yediremeyerek intihar ettiği öne sürüldü. Eşi ‘Gururuma dokundu. Onurumla oynadılar’ dediğini söyledi.
Tunceli’nin Hozat İlçesi Emniyet Amiri Çağlar Şan’ı ölüme götüren süreç, ağustos ayında başladı. Şan, İstanbul Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Ataköy Polis Merkezi Amirliği’nden Hozat’a tayin edilmişti. Bir dönem eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun da korumalığını yapan evli ve bir çocuk babası Şan’ın Hozat’a tayini yasalara aslında aykırıydı. Çünkü Şan’ın eşi de kendisi gibi emniyet amiri ve aynı zamada bir şehit kızıydı. Bahçelievler Trafik Şube Müdürlüğü’nde emniyet amiri olarak görevini yürüten Aslı Türkün Şan, şehit bir polisin kızı olduğu için şark hizmetinden muaf tutulması gerekiyordu. Bu nedenle Çağlar Şan da eş durumundan tayininin Hozat’a çıkmasına dava açıp kazandı.
Şan geri dönüş hazırlıkları yaparken ilçedeki fişleme skandalı ortaya çıktı. İlçeye iki başmüfettiş gönderilirken, Şan’ın İstanbul’a dönmesine de engel olundu. Henüz 4 aydır Hozat’ta görev yapan Şan’ın 2007-2008 yıllarını kapsayan fişleme skandalı ile ilgili ifadesi alındı. Üzerinde baskı kurulduğunu söyleyen ve fişleme ile bir ilgisi olmadığı halde üzerine yıkılacağını düşünen Şan, bunalıma girdi.
Not araştırılıyor
Şan’ın bıraktığı notun, kendisine ait olup olmadığının belirlenmesi için Adli Tıp’a gönderileceği belirtildi. Şan’ın, “Ben bugüne kadar bu mesleği onurumla ve şerefimle yaptım” yazdığı öğrenildi. Müffettişlerin ilçede inceleme yapcağı belirtildi.
Şan’ın arkadaşları, fişleme skandalında, 4 ay önce göreve başlayan Şan’ın hiçbir rolünün olmadığını söyledi. Arkadaş-ları, müfettişlerin açığa alınmasını istediği Şan’ın suçlu gösterilerek olayın kapatmak istendiğini öne sürdü.
‘Başım belada dedi’
Dün düzenlenen cenaze töreninde, Aslı Türkün Şan eşinin tabutu başında şunları söyledi: “‘Aslı çok gururuma dokundu. Onurumla oynadılar. Dayanamıyorum artık’ dedi. ‘İstifa edeceğim, her şeye hazırlıklı olun, ihraç edebilirler beni’ dedi. ‘Ben bunu kaldıramam’ dedi. Ben de ‘Canından, kızından önemli değil. Boşver, ben çalışıyorum, istifa etsen ne olacak?’ dedim. Dürüst, aklı başında, herkese akıl fikir veren bir insandır, bunu yapacak bir insan değildir. Aklı başında bir insan olmasa Abdülkadir Aksu’nun koruması yapmazlardı onu. İlçemize Başbakanımız geldiği zaman özellikle Çağlar’ın korumada görev alması istenirdi. Neyle suçladıklarını soruyordum. Başım çok büyük belada diyordu. Bu işin içinden çıkamayacağım deyip durdu. Neydi bilmiyorum. Dünkü (önceki gün) telefon konuşma-mızda ise işle ilgili ilk defa ağladığını duydum. ‘Çekip gitti demesinler’ diyordu. Kızı her şeyden önemliydi, onu bırakıp gitmezdi. Bıraktığı not ise ‘Eşimi ve çocuğumu çok sevi-yorum, sizlerle alakası yok.’”
Çağlar Şan’ın kayınvalidesi Ayşe Türkün de “Başbakan’a yalvardım, ‘Ne olur göndermeyin’ dedim. Bizim için şehit o. İntihar edecek biri değildi. Şair ruhlu biriydi. Kızına şiirler yazardı. O intihar notu onun olamaz, öyle bir şey yazıp veda etmez. Araştırılsın. Ne Tunceli Emniyeti’nden ne de Hozat’dan kimse aramadı. Çağlar orada kurban seçildi. Bildiklerini, gördüklerini engellediler. Bilgisayarlar var orada, ‘Anne yok, olanlar zaten yok, var olanları da yok ettiler’ dedi. Çocuğumu esir tuttular.”
Müfettiş eski Hozat Kaymakamı
FİŞLEME soruşturması için Hozat’a gönderilen iki mülkiye başmüfettişinden Kemal Çeber, daha önce ilçede 1999-2001 yılları arasında kaymakam olarak görev yaptı. Fişlemenin, Çeber’in, ilçede kaymakamlık yaptığı döneme uzanıp uzanmadığı netlik kazanmadı. Emniyet teşkilatının daha önce ilçede kaymakamlık yapan bir müfettiş tarafından fişleme skandalının soruşturulmasın-dan rahatsızlık duyduğu ve olayının tamamen emniyete yıkılmak istendiği öne sürüldü.