Sendikalı polis nasıl olurdu?

‘Sendika olsaydı, vekilin oğlu polisi sıraya dizemezdi’

Yıllardır özellikle de 1 Mayıs’ta protesto, gösteri ve yürüyüş gibi etkinliklerde sendikacılarla karşı karşıya gelen polis, şimdi kendi sendikasını kurdu... 167 yıllık teşkilatın ilk sendikası olan ‘Emniyet-Sen’in kurucularından Abdurrahman Yılmaz, hedeflerini VATAN’a anlattı

Türk polis teşkilatının ilk sendikası önceki gün kuruldu. Eski bir polis memuru olan İrfan Çelik, 6 kurucu polis memuru, avukatları, basın sözcüsü ile Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK’in temsilcileriyle beraber önceki gün Ankara Valiliği’ne başvurarak, sendikalaşma yolundaki ilk adımı attı. Başvurunun kabul edilmesiyle, 167 yıllık emniyet teşkilatının ilk polis sendikası “Emniyet-Sen” resmen kuruldu. Sendikanın kurucularından Abdurrahman Yılmaz, Emniyet-Sen’i ve hedeflerini VATAN’a anlattı:

- Emniyet-Sen’i neden kurdunuz?

Avrupa’da sendikası olmayan hiç bir polis kuruluşu yok. İsveç’te 103 yıl, İngiltere’de 101 yıl, Fransa’da 99 yıl önce polislerin sendika kurmuş. Biz Avrupa’nın 100 yıl gerisindeyiz. Emniyet teşkilatının sorun ve sıkıntılarını dile getirecek bir sözcüsü yoktu. Memurlar her türlü taleplerini iletip karşılığında bir şeyler alırken biz dertlerimizi söyleyemiyor, toplu sözleşmeye oturamıyoruz. Tüm bunlar dağ gibi oldu, üstümüze yıkıldı, bir sene önce sendikalılaşmaya karar verdik. Kuruluş amacımız polisin özlük hakları ve sosyal durumunu düzeltmek, Avrupa standartına yükseltmek.



- Sendikalı polis nasıl bir polis olacak?

Sendikalı bir polis toplumsal olaylarda biraz daha fazla empati kuracaktır. Hiç bir polis durduk yere hak arayan emekçileri dövmez. Polis iradesiyle hareket etmiyor. Polisi insan üstü çalıştırmak, özlük haklarını vermemek olumsuz etki yapıyor. Gösterilere herkes hak aramak için gelmiyor aralarında radikal provokotör gruplar da var. Polise hakaret edenler var. Polis emekçi kesimine önyargılı bakamaz. Polis zaten o kesimden geliyor. Çoğu memur çocuğu, köylü çocuğu, işçi çocuğu. O sert müdahaleler amirlerin emri ile geliyor. Emre itaatsizlik yapınca kendisi soruşturma görüyor. Hep iki arada kalıyor. Bizim polisimiz sağduyuludur. Polisi gaddar görmemek lazım.

- Sendika neleri değiştirecek?

Yetkileriyle, hizmet içi eğitimleriyle, sosyal haklarıyla Avrupa polisi gibi olmalıyız.

- Polisin olumsuz şartlarını anlatır mısınız?

En son Hayat’daki olayda gördük. Polisin boynuna numaralar astılar. Utanç duydum o görüntüden. Sendika olsa bu olay olmazdı. Polis o zaman haklarını bilirdi. Müdür de bunu yapamazdı polise. Bugüne kadar gelen mantık hep ‘kol kırılır yen içinde kalır’ şeklinde gelişti. Başka bir olayda İstanbul’da 7-8 amir polisi dövdü, bu da olmazdı. Yine bir olay, bir polis müdürü çıkıp polis memuruna ‘benim köpeğimi gezdir’ dedi, polis köpeği gezdirmeyince sürgün yedi. Bunların hiç biri sendika olsa olmazdı.

- Sendika olumsuzluklara nasıl müdahil olacak?

Biz bir hukuk bürosu kuracağız, avukatlarımız olacak. Bugüne kadar polise baskı vardı, haklarını hukuk yoluyla aramaya gidemiyordu. Hak aramak isteyince yalnız bırakılıyor, baskı yapılıyor, bir yerden bir yere sürgün ediliyordu polis. Sancılı süreç olacak, ama nihayetinde Türkiye kazanacak, polis kazanacak, demokrasi gelişecek. Demokrasi var ama demokrasinin kurum içinde çok fazla yaşatıldığı söylenemez. Kurum içinde yaşamayan demokrasi topluma da yansımıyor. Kurum içindeki demokrasi kültürü dışarıya yansımayınca toplum da mutsuz oluyor. Ben demokratik haklarımı kullanamıyorsam kullananlara endişeyle bakıyorum. Sıkıntı bu.

- 1980’den sonra kurulan ilk sendika Emniyet-Sen mi?

167 yıllık teşkilatta sendika hiç olmamış. 1980’li yıllardaki iki dernek var ikisi de ideolojik dernekler. Pol-Bir ve Pol-Der bunlar dernektir, sendika değildir. Biz ilk sendikayız.

- Sizin ideolojiniz nedir?

Demokratik bir ülke, demokratik bir yaşam, hukukun üstünlüğünü sürdüğü, herkese insanca davranıldığı bir toplum bir teşkilat bir yaşam. İnsan haklarının sürdüğü, kimsenin kimseyi küçük görmediği, ayrımın olmadığı bir şeyden bahsediyoruz. Bu da evrensel bir ideolojidir. Özlemini duyduğumuz dünyada uygulanan bir sistem. Evrensel hukuğun ön planda olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin serbest olduğu, hukuk çerçevesinde olduğu bir toplum düzeni istiyoruz.

- Oysa 1999’daki polis yürüyüşünde “kahrolsu insan hakları” diye sloganlar atmıştı meslektaşlarınız.

Bu söylem, ‘herkesin insan hakkı var, o hak bizde yoksa kahrolsun’ demekti. Polis insan haklarına çok değer veriyor.

- Emniyet teşkilatında ‘Cemaat’ etkin derler. Sendikada kimler etkin olacak?

Cemaat etkindir teşkilatta. Ama biz tüm güçlerin hepsini birleştirecek bir sendika olacağız. Ortak amaç söz konusu burada. Bu amaç iyi şartlarda görev yapmak, insanca şartlarda hayat sürdürmek. Bu nedenle bütünleştirici bir şey olacak. Tek karşı geldiğimiz ideoloji Türkiye’nin bölmek isteyenler onun dışında biz her dile, her dine, her inanca, her ırka, her siyasal yapıya ve akıma açığız.

- Grev hakkınız var mı?

Devlet memurları kanununda grev yasak. İlk amacımız toplu sözleşmede masaya oturmak. Taleplerimiz paraya dayalı değil. Biz insanca calıştırılmak istiyoruz, hukuk çerçevesi içerisinde muamele istiyoruz. Keyfi atamalara son verilmesini istiyoruz. Avrupa standartlarını istiyoruz.

- İlgi nasıl?

Sendikaya kurum içinden o kadar yoğun bir istek ve özlem varmış ki çok olumlu tepkiler alıyoruz. Sürekli bir baskı sistemiyle yönetilen insanlar kendilerini savunacak bir sendikanın kurulmasına çok mutlular. Ağlayarak bizi arayan arkadaşlar bile var.

- Kuruluşta sıkıntı yaşadı mı?

Sendika kurumu aşamasında benim de aralarında bulunduğum kurucular Emniyet Genel Müdürlüğü’nde sıkıntı oldu. Yönetim kendi başarısızlığını bizi diskalifiye ederek yaşatmak istedi. Biz karşı geldik ve sendikayı kurduk. Bir sene önde sendika kurmak hayal bile edilemezdi.

- 1 Mayıs’a katılacak mısınız?

Biz devlet memuruyuz, gösteri yürüyüşüne katılmamamız mümkün değil. Sloganımız var ama, “Polise de insan hakkı, polise de hukuk” 1 Mayıs işçilerle ilgili bir gün, bu nedenle bizim önceliğimiz özlük haklarımızı aramak. 1 Mayıs’a katılmak değil.