Seçim niye halkın umurunda değil?
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü 7 Haziran seçimleriyle ilgili yaptığı araştırmada seçimin halkın umurunda olmadığını söyledi ve seçimlerde sürpriz sonuçların çıkacağını belirtti
Birkaç gündür seçim için il il dolaşıyorum. Ayrıntıları önümüzdeki günlerde seçim sayfalarında paylaşacağız...
Bugün asıl dikkat çekmek istediğim konu, 7 Haziran’ın halkın umurunda olmadığı.
Uçlarda olanlar dışında, sandığa koşa koşa gideceğim diyeni bulmak zor.
Peki, bu ilgisizlik niye?
Satır aralarında özellikle bunu anlamaya çalıştım.
Genel konu şu yönde:
Değişen ne olacak ki!..
Sürprizlere hazır olun!
Sandıktan çok farklı sürprizler çıkabilir. Halk bu kez iktidarı da muhalefeti de fazlasıyla şaşırtabilir.
Anlayacağınız, hiçbir parti için hiçbir şeyin garantisi yok.
Hemen hepsi umduğunun çok üzerinde bir oy da alabilir, çok altına da inebilir.
Son haftaya girilirken pek çok ilde hâlâ kararsız sayısı çok fazla. Hatta herhangi bir partinin kalesi diye ün yapan kentlerde bile her dört seçmenden birisi kararsız. Anketler de bunu söylüyor, bire bir konuştuğunuzda da bunu açık açık ifade ediyorlar:
Sandığa gitmemiz için bize bir neden söyleyin!..
İşte bu yüzden, önümüzdeki hafta içinde, kararsızların oyunu alan 7 Haziran’a damgasını vurur, ikna edemeyenler çok büyük hayal kırıklıkları yaşarlar.
Oyları çantada keklik görenler gibi bu kez olacak diyenler de bir anlamda kararsızlara mecburlar.
Adaylar beğenilmiyor
Bu seçimin belki de en öne çıkan özelliklerinden biri de aday memnuniyetsizliği. Seçmenlerin sandığa bu kadar uzak olmalarının bir nedeni de bu. Ak Parti’deki üç dönem kuralı ve diğer partilerin fazla popüler isimlere sahip olmamaları ya da halkta karşılığı olmayan isimlerin ilk sıralara oturtulması, duyduğumuz şikâyetlerin en başında geliyor...
Esnaf lokantaları
Bir yerlere gidince, ya protokol yemeklerine katılmak zorunda kalıyorsunuz ya da ille de popüler yerlere gidelim deniliyor. Bu kez ille de esnaf lokantalarına gideceğim diye tutturdum.
Şu ana kadar hayal kırıklığı yaşamadım. Çok lüks yerler değildi ama en lüks ya da en ünlü restoranlarda bulamadığımız damak tadının fazlasını yakaladık.
Sizlere de tavsiye olunur, siz siz olun gittiğiniz yerlerde kıyıdaki köşedeki esnaf lokantalarını araştırın. Eminim ki çok farklı lezzetlerle karşılaşacaksınız...
Pahalı olanın en güzel olmadığını, vazgeçilmez olanın da farklı alternatifleri bulunduğunu, hiç duymadığınız, gitmediğiniz, önünden bile geçmek istemediğiniz yerlerde de size yönelik bir şeyler bulabileceğinizi görüp, tadıp, memnuniyetle ayrılabiliyorsunuz...
Özetin özeti: Hiçbir şeyin garantisi olmadığı gibi iyinin de iyisinin olduğunu bir kez daha gördük...