Savcı Öz'den bomba açıklama!
.
Savcı Zekeriya Öz, şok iddialarda bulundu: “Başbakan’ın bana gönderdiği iki kişi, Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, soruşturmalar durdurulmazsa zarar göreceğimi söylediler...”
İstanbul Başsavcıvekilliği görevini sürdürürken önceki gün HSYK 1. Dairesi’nin kararıyla Bakırköy Adliyesi’ne atanan Savcı Zekeriya Öz, HSYK’dan izin alarak, hakkındaki iddialarla ilgili üç sayfalık bir yazılı açıklama yaptı. Kendisiyle ilgili itibarsızlaştırma kampanyası yapıldığını belirten Öz, hakkında bir soruşturma bulunmadığı halde kişisel veri niteliğindeki yurtdışı giriş ve çıkış kayıtlarının, Başbakan’a verildiğini ve Başbakan tarafından da açıklandığını hatırlattı. Suç teşkil eden bu eylemlerle ilgili yasal yola başvuracağını açaklayan Öz, şunları kaydetti:
‘Bursa’da görüştük’
- Hakkımdaki iddialar Başbakan tarafından açıklanmadan önce yüksek yargı kökenli olan daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir. Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler Sayın Başbakan’ın bana çok kızgın olduğunu hakkımda ağır laflar ettiğini bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını aksi takdirde zarar göreceğimi, bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler.”
‘Görev şehidi olurum’
“Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü kaldı ki kuvvetler deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne ve yeni atanan personelinin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda bir ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim haline ölmeme halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi. Daha sonra kamuoyunda 2. Yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturma müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmama gerektiği söylendi. Ben de o soruşturmadan bilgimin olmadığını soruşturmanın TMK 10. Maddesi ile yetkili başsavcıvekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim .
‘Hatıralarımı yazıyorum’
- Ümraniye’de bir gecekonduda yakalanan el bombaları üzerine başlatılan Ergenekon soruşturması nedeniyle bugüne kadar şahsımın ve tüm ailemin maruz kaldığı tehditlere bugün yenilerinin eklenmesi ve bunun Ergenekon terör örgütünün faaliyetlerinin büyük oranda deşifre edilmesinin sağladığı huzur ortamında varlığını her geçen gün güçlendirilerek sürdüren kesimlerden gelmesini aziz millettime havale ediyorum.
- Ergenekon soruşturmasını yürüttüğüm sırada gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak şahsıma iletilen ancak yerine getirmediğim için husumet beslenen hukuka aykırı taleplerle ilgili hatıralarımı yazmaya başladığımı belirttim. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra haksızlıklar karşısında yılmayacağımı hukuka uygun olarak hukuksuzluk, haksızlık ve yolsuzlukların üzerine korkmadan gideceğimin herkes tarafından bilinmesini istiyorum.
‘Başıma bir şey gelirse...’
- Bu görüşmeden bir gün sonra Sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı. Hala bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayınlamamaktadır. Bu görüşmeden sonra tarafıma tahsisi edilen koruma aracı önceden hiçbir tebligat yapılmaksızın ve gerekçe de gösterilmeksizin 6 Ocak 2013’te alınmıştır. Ergenekon soruşturmasında aldığım sayısız tehditler nedeniyle tarafıma tahsis edilen koruma aracının alınmasından sonra şahsımın ve ailemin başına gelecek her türlü olayın sorumlusu bu usulsüz işlemleri yapanlardır .
- Hakkımdaki asılsız haberleri yayınlama konusunda öncülük yapan gazete sahiplerinin soruşturma kapsamında tüm varlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konulmuş olması aslında bütün yapılanların nedenini ortaya koymakta.
- Bugüne kadar 22 kez yurtdışına çıktığım hususu kesinlikle gerçek dışıdır. Eğer iddia edildiği gibi bugüne kadar 22 kez yurtdışına çıktığım ispatlanırsa mesleğimden aynı gün istifa edeceğimi ilan ediyorum. İddiaların asılsız çıkması halinde aynı erdemli davranışı bana bu tür suçlamaları yapanlardan da bekliyorum.