'Savcı dosyayı basına sızdırdı'
İstanbul Başsavcısı 'bize bilgi vermedi dosyayı sızdırdı' diyerek 2. soruşturma savcısını görevden aldı. Dosyayı incelemek üzere biri başsavcı vekili 5 savcı atandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, görevden alınan Muammer Akkaş'a cevap verdi. Çolakkadı, TMK savcısı Muammer Akkaş'ın yazılı açıklamasından sonra jet bir basın açıklaması yaptı. Çolakkadı "Bu savcılar rastgele, kendi kendine ne soruşturma başlatır ne soruşturma bitirir” dedi.
Çolakkadı, Başsavcıvekilinin de aralarında bulunduğu 5 savcının dosyayı incelediğini belirtti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, “Başsavcılığımızda 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor. Bu savcılar rastgele, kendi kendine ne soruşturma başlatır ne soruşturma bitirir” dedi.
Savcı Muammer Akkaş’ın, “Bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir” açıklamasının ardından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı basın mensuplarının karşısına geçti.
Çolakkadı, daha önce yazılı bir basın açıklaması yaptıklarını hatırlatarak, “Orada şöyle demiştik; Başsavcıların savcılar üzerinde denetim ve gözetim yetkisi vardır. Bu yasada böyle yazılmıştır. Soruşturmaları Başsavcılar başlatır ya da yetki verdiği vekiller ve Cumhuriyet Savcıları yaparlar” dedi.
“2 YILDIR HİÇBİR BİLGİ VERİLMEDEN YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMALAR VAR”
Başsavcılığın 200 kadar savcıyı bünyesinde barındığını belirten Çolakkadı şöyle devam etti:
“Bu 200 savcı rastgele, kendi kendine ne soruşturma başlatır ne soruşturma bitirir. Bürolar şeklinde çalışıyoruz. Belli suçları belli bürolarda yürütüyoruz. Bir iş bölümü içerisinde çalışıyoruz. Çalışma talimatımız var. Bu talimat yıllardan beri yürürlükte. Zaman zaman değişiklik yapıyoruz, kitapçık halinde bastırıyoruz. Bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Yürürlükte olan son kitapçığımız 1 Ekim 2012, yani yaklaşık bir buçuk yıl önce basılmış. Kuralları orada koymuşuz yani bugün koymamışız.
Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa kaos olur. Bırakalım faksla, telefonla bildirmeyi iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. Kayıtlara başka isimler girilmiş, ya da hiç kaydedilmemiş. Yani bir savcı isterse yırtar, yok eder, isterse işlediği zaman işleme koyar, bilen gören yok.”
Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturma ortda yapılabilir mi. Huzurunuzda ilan ediyorum. 35 senedir bu mesleğin içindeyim, kimseden emir almadım,almam. Terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Benim tüm amacım, hukuk uygulansın.
Kendilerinin 2 şekilde açıklama yapabileceğini söyleyen Çolakkadı, bu açıklamayı ya başsavcının ya da Başsavcılığın basın biriminin bu yapabileceğini kaydetti.
Sorumluluğuna riayet etmeyen, soruşturmanın içeriğini medyaya yansıtanlar ve hukuka uygun olarak soruşturmayı yürütemeyenlerin dosyasının başka savcılara devredileceğini aktaran Çolakkadı, geçmişte de bu duruma riayet etmeyenlerin değiştirildiğini belirtti. Kendilerinin yüzlerce evrakı alıp başkasına verebileceğinin altını çizen Çolakkadı, “Şimdi yanlış aktarılmış savcı tarafından. Bu yeni bir uygulama değil. 1’i başsavcı vekilimiz. 4’ü savcı 5 savcımız inceliyor. Yani bu 5 savcı yanlış yapacak, tek savcı mı doğru yapacak?” dedi.
“YANİ MEDYANIN GÜCÜYLE SAVCI ÇALIŞIR MI?”
Adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişikliği hatırlatan Çolakkadı, savcıların yapacakları soruşturmadan önce Başsavcıya artık bilgi vereceğini anımsattı.
Salı günü makamına Savcı Akkaş’ı makamına çağırdığını ve dosyanın içeriğini anlatmasını istediğini belirten Çolakkadı, “Bir şeyler anlattı kapsamlı, bir kısmı İzmir’de başka şehirlerde bizim yetkimiz olmayan yerlerde. TMK görevine gören bir suç yok. Şimdi cebir ve şiddet yok ise TMK organize suçlara da bakmaz. Şimdi arkadaşımız bazı bilgi verdi ama. Dedim ki dosyayı iyice, başsavcı vekilimizle beraber okuyun, yarın kapsamlı bana bilgi verin. Eksik olmasın, fazla olmasın. Anlaştık, ‘yarın falan size bilgi veririz’ diye gittiler. Ama sabahleyin geldik ki olay medyada. Yani dün. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı biliyorsunuz. Bunun üzerine bir de basın açıklaması yaptık. Gizlice hemen emniyete intikal ettiriliyor, medyaya intikal ettiriliyor. Yani medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? soruşturmayı bu şekilde medyaya aktarmak suç değil mi? Savcının bu hareketi karşısında, ben bugün Başsavcı vekilliğine yazı yazdım. Talimatı uygula diye, o da uygulayarak beş savcı kendisi de dahil görevlendirdi. 5 kişi inceliyor, kapsamlı dosyalar var” şeklinde konuştu.
"HİÇ KİMSEDEN EMİR ALMAM”
“Huzurunuzda ilan ediyorum. 35 seneden fazla bu meslekteyim. Hiç kimseden emir almam” diyen Çolakkadı, kendisinin tek amacının; hukukun uygulanması ve soruşturmanın sırf adalet adına yürütülmesi olduğunu aktardı.
Kimseden emir almayacağını, soruşturmaların yapılacağını belirten Çolakkadı, “Yani Türkiye’nin en büyük adliyesi, Avrupa’nın en büyük adliyesi, 600 kadar hakim ve savcının çalıştığı bir adliye, şu veya bu sebeple yargının rencide edilmesini, yanlış anlamlara sebebiyet verilmesini önlemek için size bu açıklamayı yapıyorum. Yani silere hiçbir özel bilgi vermedim. Bir bilgi vereceksek, yazılı veya sözlü topluyoruz sizi, bir basın açıklaması yapıyoruz ki ya ben ya basın sözcümüz. Bunun dışındaki açıklamalara itibar edilemez. Esasen bir savcı, başsavcısıyla vekiliyle konuşup, ‘yarın bilgi vereceğim’ diye konuşup, yarın gizlice her şeyi medyaya aktarır mı? Aktarıyorsa bunun amacı ney? Neyi kimden kaçırıyor?
“GÖRÜŞSEK NİYE SAKLAYALIM”
“Bakan Sadullah Ergin ile görüştükten sonra bu soruşturma üzerinde baskı uyguladığınız iddia ediliyor bu doğru mu?” sorusuna Çolakkadı, kendisinin 2 gün öncesine kadar dosya hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti.
Bazı savcıların elinden dosyaların alınması gibi bir uygulamanın daha öncede yapıldığını kaydeden Çolakkadı, “Benim lojmanım 105 haneli bir apartman. Bahçeşehir’de girişinde 24 saat özel güvenlik var. Kapıları şifreli rastgele açılmaz. ‘Bakan geldi, bu evde görüştük.’ Yahu bu nasıl iş? Görüşsek niye saklayalım, görüşürüz tabi. Yıllardır belki yüz kere görüşmüşüzdür. Ama nereden çıktı, Bahçeşehir’deki evimde görüşme, evim orada, 24 saat bariyerli kapı giremez, nöbetçi var polis var. Yahu gidin sorun o zaman. Biz nasıl ispatlayalım?” diye konuştu.
Ergin ile Haliç Kongre Merkezi’nde görüştüğü yönündeki iddiaları için ise Çolakkadı, “Haliç Kongre Merkezi’nde yüzlerce kişi var, gidin sorun onlara” ifadelerini kullandı.
“KİMİN OĞLU OLURSA OLSUN…”
“Mahkemenin kararı başsavcıyı da bağlar mı? Mahkemenin kararını hangi gerekçeyle uygulanmadı?” sorusuna Çolakkadı, “Savcılık istiyor, uygular. Biliyorsunuz savcılık tutuklama ister, tutuklayan kişiyi mahkeme kararı olmadan bırakılabilir. Ona bir yetki verilmiş kullanır kullanmaz. Ama şunu söyleyeyim, biz kullanacağız bunu. Kapsamlı dosyayı 5 kişi inceleyecek. Ne var ne yok… Şunu hepinizin yanında söylüyorum. Hiçbir şey karartılamaz. Kim suçluysa, kimin oğlu olursa olsun. Yani biz yargıyı yıpratmak istemiyoruz. Hem o taraftan hem öbür taraftan. Yani adalet neyi gerektiriyorsa, hukuk neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır” diyerek cevap verdi.
Çolakkadı, basın toplantınsın ardından gazetecilerin ısrarlı sorularını cevaplamadan salondan ayrıldı.