'Saray yapacağına eğitime para ayır'
.
CHP?lideri Kılıçdaroğlu: “Bizim?iktidarımızda öğretmenin kredi kartı borcu olmayacak. 2002’de bir öğretmen aylığıyla 24 çeyrek altın alabiliyordu, şimdi 14” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grubunda Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yanıt verirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da 'saray' nedeniyle eleştirmeyi sürdürdü.
'Dedikoducu musun?'
CHP lideri kendisinin partililerle yaptığı konuşmalardan örnek veren Davutoğlu'nu "Sana yakışır mı dedikodu yapmak. Kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştirmeye kalkıyor. Sen akademisyen misin dedikoducu mu?" diye eleştirdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 'fıtrat' açıklamasını da eleştirerek, "Erkeğin ne üstünlüğü var kadına karşı, onu da Allah bunu da Allah yarattı. Eğer cennet kadınların ayakları altındaysa, eşitlik değil kadınların üstünlüğü var" dedi.
Öğretmenin borcu
Kılçdaroğlu, şunları söyledi: “Dünyanın en verimli yatırımı eğitime yapılan yatırımdır. CHP iktidarında, hiçbir öğretmenin kredi kartı borcu olmayacak. Hiçbir öğretmenin esnafa borcu olmayacak. Eğitime verilen kaynakta sınıfta kalmış durumdayız. Sen kendine saray yapacağına adam gibi eğitime para ayır. 2002’de bir öğretmen aylığıyla 24 çeyrek altın alabiliyordu. Şimdi ancak 14 çeyrek altın alıyor.”
'Seni satan sendika'
"Eğitim Bir-Sen diye bir kurum var. Seni satan sendikadır bu öğretmen kardeşim. Memuru satan sendikadır. Enflasyon farkını sözleşmeye koydurmadılar. Sarı sendikaya itibar etmeyin. Onlar saraydalar. Bir de ücretli öğretmenlik denen bir garabet var. 800 lira veriyor.”
'Bakan korkuluk gibi'
"MEB merkez ve taşra teşkilatında üst düzey yöneticiler 3 yıl içinde 2 kez görevden alındılar. Kanun çıkarıp aldılar. Öğretmenleri hallaç pamuğu gibi attılar. 4 yılını dolduran 76 bin öğretmeni görevlerinden aldılar. Yeni puanlama yapacağız dediler. Neye göre olduğu da belli değil.Üniversiteleri medreselere dönüştürdüler. Okuma becerisi açısından Slovakya’dan sonra sondan ikinciyiz. Siyasi nüfuz sonucu rüşvet havuzu TÜRGEV. TÜRGEV’in başında Bilal oğlan var. Gidiyor, MEB’in üst düzey bürokratlarını toplayıp onlara Milli Eğitim politikasının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Milli Eğitim Bakanı da korkuluk gibi koltuğunda oturup bakanlık yaptığını sanıyor."
‘Milli irade hırsızlığı’