Sami Hoştan'a şok!
Mahkeme tahiye talebini reddetti
İSTANBUL 23’ncü Ağır Ceza Mahkemesi, çete operasyonu kapsamında tutuklu bulunan ve ’karaciğer metastazı’ teşhisiyle Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’nda tedavi edilen Sami Hoştan’ın sağlık sorunları nedeniyle yaptığı tahliye talebini İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor gelmediği gerekçesiyle reddetti. Hoştan’ın avukatı Hakan Tunçkol, mahkemenin kararına 16 Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak itiraz ettiklerini söyledi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, ’Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, yağma, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, kumar oynatmaya yer temin etmek, hileli kumar oynatarak nitelikli dolandırıcılık ve rüşvet vermek’ suçlarından gözaltına alınan Sami Hoştan, 7 Eylül 2012 günü tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne konuldu. Böbrek kanseri nedeniyle kemoterapi gören Hoştan, cezaevinde yeniden rahatsızlanınca 25 Eylül günü Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede yapılan tetkiklerin ardından Hoştan’a karaciğer metastazı teşhisi konularak Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Servisi’ne yatırıldı. Serviste başında 4 jandarma nöbet tutan Hoştan’ın tedavisi 36 gündür tedavisi sürüyor.
ÜST MAHKEMEYE İTİRAZ ETTİLER
Sağlık sorunları nedeniyle Hoştan’ın avukatı Hakan Tunçkol, 22 Eylül günü, müvekkilinin tedavi gördüğü hastaneden aldığı raporları 23 Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunarak tahliye talebinde bulundu. Ancak mahkeme dün talebi reddetti. Müvekkilinin sağlık durumunun iyi olmadığını belirten avukat Hakan Tunçkol, "Tahliye talebimiz reddedilince biz de bir üst mahkeme olan 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettik. Tahliye karanının verileceğini ümit ediyoruz. Müvekkilim jandarma gözetiminde olduğu için doğru düzgün yürüyüş egzersizleri de yapılamıyor."
Sami Hoştan’ın tedavisiyle ilgilenen Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bili Dalı İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İrfan Çiçin, hastanın rahatsızlığının yaşamını tehdit eder durumda olduğunu söylemişti.