Sahilde kaldı, kurbağa ve böcek yedi

07:30’da ihbar geldi

İstanbul Tuzla’da 27 Mayıs günü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı, 2013 yılında da Tümgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan’ın TÜBİTAK’ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ile Rus sevgilisi Elena Radchikova’yı öldürmekten aranan Atalay Filiz, Cumartesi günü mandalina bahçesinde üzerini değiştirirken vatandaşlar tarafından görüldü, ‘sapık’ olduğu düşünüldü ve ihbarda bulunulmadı. Dün sabahın ilk ışıklarıyla ise İzmir- Gümüldür seferini yapan 35 GA 8215 plakalı minibüse bindi. Filiz’i, minibüsün şoförünün muavinlik yapan oğlu Özgür Berber tanıdı. O anları anlatar genç muavin, “Yolcu da tanıyıp tedirgin oldu, yolcuya göz kırptım. Bana verdiği 5 lirayı parmak izim olmasın diye peçeteyle aldım. Benden tedirgin olup inmek istedi dik dik bakınca oturdu. Sakin bir yerde indi. Çıkmaz bir sokağa girdi. İnince babama seri katil olduğunu söyledim. Hemen polise anlattım.”

Minibüs değiştirdi

Yakalanma korkusuyla tetikte olan Filiz, ise başka bir minibüse geçti. İlk ihbarı yapan şoför muavini yeniden Emniyet Müdürlüğü’nü arayıp Atalay Filiz’in bindiği minibüsün plakasını polisle paylaştı. Polis hemen Menderes- Gümüldür arasındaki karayolu üzerinde kontrol noktaları oluşturdu. İlk minibüsün şoförü Berber gelen sivil polislere Filiz’den aldığı 5 lirayı da verdi. Polis ekipleri taksiye binip Atalay Filiz’in indirildiği yöne doğru gitti.

Sahte kimlik gösterdi

Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, plakası verilen minibüsü durdurdu. Araçta bulunan sırt çantalı kişiye kimlik sordu. Filiz, polise herhangi bir direnç göstermeden sahte kimliğini gösterdi. Fakat bu aranan katili gözaltına alınmaktan kurtulamadı. Kimlik tespiti ve parmak izi işlemleri için emniyete götürdü. Yapılan incelemede şüphelinin Atalay Filiz olduğu kesinleşti. Filiz, Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’nden çıkarılarak sağlık kontrolüne götürüldü.

İstanbul’a gönderildi

Atalay Filiz, İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği’ndeki işlemlerinin ardından, daha önce İstanbul’dan İzmir’e gelen polislere teslim edildi. Filiz’in yakalanırken yanında olan eşyaları polis ekipleri tarafından alındı.

Bir katilin portresi

- Başarılı bir öğrencilik dönemi geçiren ve Galatasaray Lisesi’ni dereceyle bitiren Atalay Filiz, ODTÜ Biyoloji Bölümü doktora öğrencisiydi.

- Galatasaray Lisesi’ndeki öğretmeni, onu “O kadar zeki ve yetenekli bir öğrenciydi ki onu ıssız bir ormana bıraksanız bile ağaç kabuğu, yiyerek hayata tutunabildi” diye anlatmıştı.

- Katilin sırt çantasından çıkanlarla kişilik analizi yapan uzmanlar şu yorumda bulundu: “Çantadan çıkan film ve müzik CD’leri ile zamanını geçirmeye çalıştığı anlaşılıyor, çok sayıda top şekeri, düşen kan şekerini dengelemek için kullanmış. Cinayetlerin ikisinde kadınları öldürmüş olması iktidar problemi olabileceğinin göstergesi. Bu iktidar problemi cinsel anlamda da olabilir. Kesinlikle paranoid şifzofren bir hali yok.”

Dağlık arazide ve sahilde yattı

Atalay Filiz, 30 Mayıs’ta Buca’da farklı bir evde kaldı, 31 Mayıs’ta da asker olan babasıyla birlikte gençlik yıllarında askeri kampına da gidip kaldığı Menderes İlçesi’nin tatil yöresi Gümüldür’e gitti. Burada birkaç gün pansiyonda kaldı. Ardından dağlık arazide, park ve sahillerde yattı. Aldığı biyoloji eğitimi ve gençlik yıllarında gittiği doğada yaşam kursları nedeniyle doğadaki kurbağa ve çeşitli hayvanları, zehirli olmadığını bildiği çeşitli otları ve bitkileri yiyerek hayatta kaldı.

İhbarcıya ödül verilecek

SERİ katilin yakalandığı minibüsün dolmuş şoförü Kenan Aka, ise o anları şöyle anlattı: “Üç gün önce de dolmuşa yanlışlıkla bindi. Kendisini o zaman da tanıdım, o iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı. Bugün bindiğinde ‘Param yok’ dedi, ‘Olsun geç’ dedim. Biner binmez perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını görünce selektör yaktım. Polisi görünce inmek istedi, ancak kapıları kapattım, polise ‘Ömer’ isimli bir kimlik verdi.”

Listede yazan isimler şifre mi?

Filiz’in çantasından çıkan sipariş fişlerine ise bazı yabancı modellerin ve bazı porno yıldızlarının isimlerini not aldığı görüldü. Bu isimlerin sipariş listesine yazılmış olması ise ayrıca dikkat çekti.

ONUNLA İLK EMNİYET MÜDÜRÜ KONUŞTU

‘Zeki birine benziyor’

Atalay Filiz’le yakalandıktan sonra götürüldüğü Bozyaka Emniyet Müdürlüğü’nde ilk olarak İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya birebir görüştü. Uzunkaya, görüşmeyle ilgili detayları şöyle anlattı: “Kendisi çok rahat görünüyordu. Zeki birine benziyor ve üzerindeki paraları, uzun yıllar kaçacağını düşündüğü için idareli kullanma yolunu tercih etmiş. Bu nedenle de dağlarda ve arazilerde yaşamını sürdürmüş. Atalay Filiz’e hiç Yunan adasına geçmeyi düşünüp düşünmediğini sordum; ’Çeşme’ye hiç gitmedim. Yunan adasına da geçmesi düşünmedim. Çünkü geçseydim de zaten Yunan polisi bir şekilde beni yakalayıp, Türkiye’ye iade edecekti’ dedi. Ben, Atalay Filiz’de işlediği cinayetler nedeniyle herhangi bir pişmanlık durumu ve duygusu hissetmedim. Çok rahat görünüyordu. Cinayetlerle ilgili sorulara yanıt vermedi. Avukatıyla birlikte yanıt vereceğini söyledi.”

Başka kimseyi öldürdü mü?

Cinayetlerle ilgili avukatı gelince ifade vereceğini söyleyen Filiz’in kendisine yöneltilen “Bu üç kişiden başka kimseyi öldürdün mü?” sorusuna “Hayır” yanıtı verdiği, kayıp olan başka insanlarla bir ilgisinin olmadığını belirttiği öğrenildi. Filiz, üzerinden çıkan paraları daha önce günde 16-17 saat boyunca, birkaç işte çalışarak kendisinin kazandığını söyledi.

Üç cinayet 1 kayıp

Atalay Filiz’in ilk cinayetini kendisinden ayr ılmak isteyen kayıp Olga Seregina’yı öldürerek işlediği düşünülüyor. Olga’nın en yakın arkadaşı Elena Radchikova’yla ve sevgilisi Göktuğ Demirarslan, iddiaya göre Atalay Filiz’den şüphelendi. Filiz, Göktuğ ile Elena’yı Ankara’da pompalı tüfekle öldürdü. Yine polisin tespitlerine göre, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı da sigorta için kimlik istediğinde kendisinden şüphelenince öldürüldü.

Yük yapınca onları atmış

Emniyet Müdürü Uzunmaya, katil zanlısı yakalanmadan güvenlik kameralarına da yansıyan bavullarda ise şahsın “bir takım günlük eşyasının ve kitaplarının olduğunu söylediğini daha sonra ise bunları attığını beyan ettiğini” açıkladı.

Favori kitabı: SUÇ VE CEZA

Katilin Rusya’da kullanımı yaygın olan bir sosyal paylaşım sitesinde kendi ismi ve fotoğrafıyla profil oluşturduğu ortaya çıkmıştı. Siteye Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bildiğini yazan Atalay Filiz’in favori kitabı seçeneğine iste Dostoyevski’nin kült romanı ‘Suç ve Ceza’ yazdığı ortaya çıkmıştı.

Sosyal medya onu konuştu

Atalay Filiz’in yakalanması tıpkı cinayetleri gibi sosyal medyanın gündemine oturdu. Twitter’da ‘Atalay Filiz’ başlığı trend topic’ler arasına girdi. Son olarak “O son minibüse binmeyecektik” tweet’i atan bir de parodi hesabı açıldı. Ekşisözlük’te ise “Tom Ripley’e (Yetenekli Bay Ripley filminden) benziyor” yorumu yapıldı.