Sabri Ok ile MİT 2006’da Ankara’da görüştü

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, kitabında 2006’da MİT yetkilileri ile PKK’lı Sabri Ok’un Ankara’da bir araya geldiğini ve kendisinin de tesadüfen bu görüşmeye tanıklık ettiğiin anlatıyor.

Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun geçen cuma günü piyasaya çıkan ‘İn-Baykal Kasedi-Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar’ adlı kitabında Gülen cemaati ve yakın tarihte yaşanan olaylara ilişkin ilginç bilgilere yer verdi. Uzun’un kitabında yer alan önemli iddilar özetle şöyle:

SABRİ OK

İLK SIRADA ÇETİN DOĞAN: Uzun’un anlatımlarına 14 Haziran 2001 günü ikinci kez İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevine getirildiği, şu müdürü R.G. kendisine en üst kısmında ‘Ergenekon Örgütü’ yazan bir şema gösteriyor. Uzun şemaya ilişkin şunları anlatıyor: “En üstünde, örgüt sorumlusu konumunda Orgeneral Çetin Doğan gösterilmişti. Alt kısmında beş altı korgeneral vardı. Generallerin olduğu yaklaşık 25 kişilik bir örgüt şemasıydı. Şemanın hukuki bir gerçekliği olup olmadığını sordum. Tuncay Güney’e ait bir ifade tutanağı ve bilgi notu getirdi. İfadede Çetin Doğan dahil kimsenin adı geçmiyordu. Şekamı kimin yaptığını sordum. İstanbul İstihbarat Şubesi gönderdi dedi. Bende bunun üzerine böyle afaki şema olmaz ellerinde başka delil varsa söylesinler, dedim”.

AYNI MASADALAR: Sabri Uzun 2006 yılının ortalarında yaşadığı ilginç bir olayı da aktarıyor. Uzun’un ifadesine göre emekli Albay Orhan Özgören ile Ankara Söğütözü’ndeki Saklıbahçe’de buluşuyor. Özgören bu buluşmaya Alaaddin Kanat’la geliyor. Uzun’a göre Kanat, PKK’nın Marmara bölge sorumluluğunu üstlenmiş bir itirafçı. Uzun ile Özgeren kendi aralarında konuşurken Kanat’ın dikkatini başka masada oturan bir grup çekiyor. Masada oturan kişinin PKK’nın Avrupa sorumlusu Sabri Ok olduğunu söylüyor. Neler olduğunu sordukları işletme sahibi Ahmet Dokumacı şunları söylüyor: “Sabri Ok masada MİT’çilerle konuşuyor. Onları diğer masada oturan istihbaratçı polisler takip ediyor.” Uzun kitabında bu manzarayı göndüğünde örgüt ile siyasi pazarlığın başladığını anladığını ve böylece bir çözüme gidebileceğinden mutlu olduğunu ifade ediyor.