Rusya’yı caydırıcı tedbirler hazır!
Başbakan Davutoğlu, “Önümüzdeki günlerde Rusya’nın tavrı her ne olursa olsun biz hazırlıklı halde olacağız. Hiç istemediğimiz halde gerekirse kendi caydırıcı tedbirlerimizi de tereddüt etmeden devreye sokabiliriz” dedi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında, Rusya kriziyle ilgili çarpıcı mesajlar verdi. Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
“Uluslararası zeminde haklılığımız Rusya dışında hemen hemen her yerde kabul gördü. Olayda muğlak, tartışmaya açık bir taraf yoktur. Rusya’nın anlaması gereken husus şudur. Burası Türkiye-Suriye sınırıdır. Sınır ötesindekiler de bizim kardeşlerimizdir. Ve onların hukukunu korumak da bizim görevimizdir. Sınırımızı korumak da bizim görevimizdir. Türkmen Dağı’nda hiçbir terörist unsur, hiçbir DEAŞ mensubu olmadığı halde hâlâ siviller orada bombalanıyor. Gözümüzün önünde Türkmen kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayız.”
Tedbir paketi
“Rusya birtakım ekonomik-ticari yaptırımlar uyguluyor. Türkiye bu tür şeylerle zora düşürülecek bir ülke değil. Biz de kendi tedbirlerimizi alıyoruz. Almaya devam edeceğiz. Alternatif planlarımızı yapıyoruz. Her şeyin bir çaresi var. Çözümü var. Gerekli görürsek biz de kendi yaptırımlarımızı devreye sokacağız. Her türlü duruma hazırlıklıyız. İki ülke arasındaki mevcut gerilimden olumsuz etkilenen sektörlerimiz olursa onları desteklemek adına da tedbirler alıyoruz. Sektör temsilcilerimiz müsterih olsun. Telafi edici tedbirlerimiz olası endişeleri bertaraf edecek niteliktedir. Herhangi bir şekilde doğabilecek enerji ihtiyacının karşılanması için alternatifler konusunda şimdiden tedbirlerimizi alıyoruz. Yaş sebze-meyve ihracatçılarımızın Rusya’nın haksız uygulamaları nedeniyle maruz kaldıkları zararı telafi etmek üzere çalışmalarımızı yaptık. Bununla ilgili gerekli düzenlemeler ve talimatlar verildi. Bunca yıldır dostane ilişkiler içinde olan bir ülkeye karşı caydırıcı tedbirler almak konusunda istekli değiliz. Türkiye ambargo politikalarına inanan bir ülke değil. Ukrayna konusunda da Rusya’ya ambargo uygulanırken biz buna katılmadık. Önümüzdeki günlerde Rusya’nın tavrı her ne olursa olsun biz hazırlıklı halde olacağız. Hiç istemediğimiz halde gerekirse kendi caydırıcı tedbirlerimizi de tereddüt etmeden devreye sokabiliriz. Dün Bakanlar Kurulu’nda alabileceğimiz telafi edici tedbirleri tespit ettik. Caydırıcı tedbirleri de tespit ettik ama bunlara ihtiyaç olmasın temennisini bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
Bağdat’a gideceğim
Davutoğlu, Musul’a Türk askerinin gitmesiyle ilgili şu mesajları verdi: “Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Bu kampta eğitim verilmektedir. Bu eğitim faaliyeti Musul Valiliği’nin talebi ve Irak Savunma Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde başlatıldı. Asker artırımı rutin bir rotasyon ve güvenlik risklerine karşı tedbirdir. Orada eğitim veren askerlerimizin sınır boyu olduğu için muhtemel bir DEAŞ saldırına karşı korunması amacıyla takviye yapılmıştır. Savunma bakanları görüştü. İnşallah yakın zamanda karşılıklı ziyaretler yapacaklar savunma bakanlarımız. Ben de Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi Toplantısı için en kısa sürede Bağdat’a ziyarette bulunmayı arzu ediyorum.”
Kurşunlu, Palmira benzetmesi
“Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem Türklerin hem Kürtlerin aziz vatanı olmaya devam edecektir. İnsanlık tarihinin tescilli yapıları bu kültür düşmanı, din düşmanı, tarih düşmanı barbarların elinde tahrip olma riski altında. Kurşunlu Camii’ni ateşe veren, Dört Ayaklı Minare’yi tahrip eden PKK’nın Palmira’yı tahrip eden DEAŞ’tan ne farkı var? Bunların dine, kültüre, tarihe, kardeşliğimize, Diyarbakır’a saygıları yok. O hendek ve barikatları tek tek bu şehirlerden temizliyoruz. Teröristlerin güvenlik güçlerimize alçakça saldırıları olmasaydı Tahir Elçi bugün yaşıyor olacaktı.”
İran’a uyarı: Dostluk zarar görür
İran’ın Türkiye’ye yönelik açıklamalarını eleştiren Başbakan Davutoğlu, Meclis’ten Tahran’a seslendi: “Maalesef bugün İran’dan yükselen sesler Türkiye’ye dönük yapılan hakaretler, saldırılar karşısında da İran’ı sağduyuya davet ediyoruz. Biz onları en zor günlerinde yalnız bırakmadık. Onlarsa bizim en haklı olduğumuz konularda Türkiye’ye yönelik bu tavırlarını sürdürürlerse geleneksel Türk-İran dostluğuna büyük zarar verirler.”