Rize'de Mehmet Bekaroğlu lokantaya alınmadı
Rize’de bir lokantada basın toplantısı tertipleyen CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve beraberindekiler lokantaya alınmadı.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, memleketi Rize’de bir lokantada basın toplantısı tertipledi. Geçtiğimiz gün tertiplenen ve basın daveti yapılan toplantı işletme sahiplerinin rezervasyonu iptal etmesi üzerine lokantada gerçekleştirilemedi. Bekaroğlu lokanta önünde bir basın açıklaması düzenleyerek işletmenin baskı altına alınarak toplantılarının engellendiğini belirterek, “Bize bu yapılanı kınıyoruz. Ama iş yeri sahibine kırgın değiliz. Çünkü iş yeri sahibini tehdit ediyorlar, başka şeylerden dolayı tehdit ediyorlar. Bunu yapanları herkes biliyor. Belki de bize bu yapılandan sayın Cumhurbaşkanının hiç haberi yoktur. Burada kraldan çok kralcılar var. Bu bize yapılan kabul edilemez. Ben buradan bize bu baskıyı yapanları bu husus da uyarıyorum” dedi.
Lokantada basın toplantısını gerçekleştiremeyen Bekaroğlu, planladığı toplantısına CHP Merkez İlçe Teşkilatı’nda devam etmek zorunda kaldı. Bekaroğlu, burada yaptığı konuşmasında Rize-Artvin Havaalanı'nın iddia edilenin aksine başlama aşamasında değil de plan aşamasında olduğunu söyledi. Bekaroğlu “Havaalanı konusunda bakanlıktan bilgi istedim. Bana verilen bilgiye göre hava ulaşımı için tamamı deniz dolgusu üzerinde kurulacak bir havaalanı inşasının planlandığı bilgisine ulaştım. Rize-Artvin Havaalanı olarak deniz dolgusu üzerinde kurulacak, yeri ve şekli belli olmayan bir havaalanı planlanmaktadır. Bu plan aşamasındadır. 2016 yılı programına alınması için teklifte bulunulmuş ancak olmadı denildi” diye konuştu.
Bekaroğlu açıklamasında, Türk çay sektörü üzerinde gerçekleştirilen yeni çalışmalar ile Türk çaycılığının bitirilmek istendiğine dikkat çekerek ÇAYKUR'un özelleşmesini geçmişte eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engellediğini söyledi. Bekaroğlu açıklamasında, “Türk çaycılığı bitirilmek isteniyor. Yapılan yeni çalışmalar ile orta vadede dünya çay tekellerine, Türk çay sektörü peşkeş çekilmek isteniyor. Bu da bu bölgede çaydan geçimini sağlayan 1 milyona yakın insanı açlığa terk etmek olur. Bölge insanı göç etmek zorunda kalır. Ancak artık göç de çare değildir. Uyarıyorum buradan. Eğer Mesut Yılmaz olmasaydı, eğer bu güne kadar Tayyip Erdoğan engellemeseydi ÇAYKUR çoktan özelleşmişti” ifadelerini kullandı.