‘Rahat uyu kızım adalet tecelli etti!’

Mersin’in Tarsus ilçesinde bindiği minibüste tecavüz girişiminde bulunulup direnince öldürülüp cesedi yakılan, üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın katillerinin yargılandığı davada karar, cinayetin 295’inci günündü çıktı. Dünkü 3’üncü duruşmada mahkeme savcısı Mehmet Dilan, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken’in ’Nitelikli adam öldürme, cinsel amaçlı alıkoyma, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçlarından’, arkadaşı Fatih Gökçe’nin ’Nitelikli adam öldürme ve nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs’ suçlarından, babası Necmittin Altındöken’in ’Nitelikli adam öldürmeye iştirak’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile cezalandırılmalarını, iyi hal indirimi uygulanmadan cezaların en üst sınırdan verilmesini talep etti.

Tüm salon alkışladı

Mahkeme heyeti, her 3 sanığı da ’Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti ayrıca katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken’i ’bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 27 yıl, Fatih Gökçe’yi ise aynı gerekçe ile 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkların cezalarında indirim uygulamadı, karar avukatlar tarafından alkışlandı.

Kanı yerde kalmadı

Özgecan Aslan’ın ailesi, kızlarının ziyaretine koştu. Anne Songül ve baba Mehmet Aslan, heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan, Mersin Şehir Mezarlığı’ndaki anıt mezarın başında dua okudu.

Baba Aslan, “Gerçekten kalben söylüyorum, toplumdaki ceza indirimleriyle ilgili söylenen şeylere kulak asmadım. Ben hakikatin eninde sonunda tecelli edeceğini biliyordum” dedi.

Gözü yaşlı anne Songül Aslan da, “Ben biliyordum. Özgecan’ımın kanı yerde kalmayacaktı. Fakat yine de mutlu olamadım. Benim kızım geri gelmeyecek ama devletimizden Allah razı olsun. Hak ettikleri cezayı en yüksek şekilde aldılar” dedi.

‘Bu karar emsal olur’

Duruşma sonunda kararı değerlendiren ailenin avukatlarından Sevim Küçük, cezalarda indirim uygulanmamasına dikkat çekti: “İndirim, kadın cinayetleri davalarında kamu vicdanını, hepimizi en çok rahatsız eden konudur. Bu açıdan da biz bu kararı değerli buluyoruz. Bu karar, geçekten mücadele eden tüm kadınların kararı. Lütfen gelin hep birlikte mücadele edelim.”

KAÇ YIL İÇERİDE KALACAKLAR?

Tek kişilik odalarda günde 1 saat açık hava

3 sanık, Yargıtay’ın kararı onaması halinde tek kişilik odalarda tutulacak. Sanıklara günde sadece bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınacak.

Af, şartlı tahliye yok

Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hale göre sanıkların açık havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilecek.

Mahkeme ağırlaştırılmış müebbet dışında ayrıca, minibüs şoförü A. Suphi Altındöken’e 27, arkadaşı Fatih Gökçe’ye 24 yıl daha hapis cezası verdi. Hukukçulara göre Gökçe en az 46 yıl, Altındöken 48 yıl hapis yatacak. Baba Necmittin Aldındöken ise en az 30 yıl süre ile hapis yatacak. Sanıklar 30 yıldan önce de hiçbir aftan ve şartlı tahliyeden yararlanamayacak.

MÜEBBETLİK BABA, ÖZÜR DİLEDİ

‘Bana en büyük ceza böyle bir evlat!’

Sanıklara duruşmada son sözleri soruldu. Suphi Altındöken, “Çok pişmanım, verilecek karara saygı duyuyorum” derken, babası Necmittin Altındöken “Bütün Türk halkından özür diliyorum, oğlum bu suça iştirak ettiği için. Benim için en büyük ceza oğlumun bu suça karışmış olmasıdır” dedi. Fatih Gökçe ise son sözünde “Çok büyük bir pişmanlık içerisindeyim. Benim tek suçum Suphi ile arkadaş olmam” diye konuştu.