‘Polisin sokakta adam dövmesi işkenceye girer!’
Yargıtay; polisin kız arkadaşıyla gezen genci sokakta copla dövmesini, ardından da kelepçeli halde bindirildiği araçta yumruk atılmasını işkence kapsamında değerlendirdi.
İstanbul Dolapdere’de suça itilen çocuklara ilişkin sanatsal faaliyetler yürüten M.B., 17 Temmuz 2008’de kız arkadaşıyla birlikte yürürken, Alper Yüksel adlı polis, “Gel lan buraya!” dedi. M.B. de, “Bana böyle hitap edemezsiniz” diye karşılık verdi. M.B.’nin iddiasına göre Yüksel, kendisini yakasını tutarak darp etti. Polis Yüksel’e göre ise M.B. tekme atmıştı. Arbedenin büyümesi üzerine Murat Ponçaklı ve Muhammet Gişi adlı iki polis koşarak, coplarıyla M.B.’ye vurdu. Bir süre sokakta darp edilen M.B., kelepçelenerek polis aracına bindirildi.
25 dakika dövdüler
Yaklaşık 25 dakika boyunca Taksim ve Beyoğlu çevresinde dolaştırılan M.B., araçta da dövüldü. Gözü şişen M.B.’ye, “Beni hastaneye götürün” demesine rağmen bir birahaneden alınan buzla tedavi yapılmak istendi. Yırtılan tişörtünün yerine yenisi alındı. Hakkında gözaltı işlemi yapılmayan M.B., bir otelin önünde bırakıldı. M.B., üç polis hakkında suç duyurusunda bulunurken, kendisine vurmayıp arkadaşlarını uyaran polis İsmail Yılmaz’dan şikayetçi olmadı. 4 polis hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 94. maddesi gereğince “işkence” iddiasıyla İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava 29 Aralık 2011’de bitti. Mahkeme, polis Alper Yüksel ve arkadaşlarının eylemlerinin yaralama kapsamında kaldığı gerekçesiyle üç polise birer yıl onar ay 15’er gün, “hürriyeti tahdit”ten de birer yıl sekizer ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezalar ertelendi. Polis Yılmaz ise beraat etti. İtiraz üzerine dosya, Yargıtay’a gitti.
12 yılla yargılanabilirler
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 6 Mart 2014’te verdiği kararında M.B.’nin polis Yüksel tarafından, “Gel lan buraya” diye çağırılıp darp edilmesi, üç polis tarafından cop ve yumruklarla dövülmesi, araçta gezdirilmesi ve hakarete maruz kalmasının bir bütün halinde işkence suçu kapsamında kaldığına hükmederek, kararı bozdu ve sanıklara TCK’nın 94. maddeden ceza verilmesini istedi. İşkence suçlarını düzenleyen bu maddeyle yargılananlar hakkında 3’ten 12 yıla kadar hapis cezası istenebiliyor.
‘Engellemeyen polis de suçlu’
Yargıtay kararında beraat eden polis İsmail Yılmaz’ın da, “diğer sanıkların M.B.’yi darp etmeleri karşısında sadece uyarıda bulunması, dayağa engel olmaması, olayı olduğundan farklı şekilde aktarması, suçu öğrenip de yetkili makamlara aktarmaması“ nedeniyle suçlu olduğuna karar verildi. Yılmaz’a “suçu bildirmeme” suçundan ceza verilmesi istendi.