PKK tarihinde bir ilk!
Neden Hüseyin Aygün?
Türkiye geçen haftaya Hakkari Geçimli Karakolu'nda verilen 8 şehit haberiyle başladı.
Çarşamba, Kato Dağında mayın patladı Uzman Çavuş Yıldırım Kuzucular şehit oldu. Perşembe, Foca’da askeri servise saldırı oldu Er Özkan Ateşli ve Uzman Çavuş Hasan Özmen yaşamını yitirdi. Bu hafta ise CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK’lılar tarafından kaçırılması haberiyle start verdi. Mehmet Celal Bucak’tan, Hüseyin Aygün’e!
Hüseyin Aygün’ün kaçırılması olayı 34 yıllık PKK tarihinde bir ilk...
PKK ilk defa bir milletvekilini kaçırdı...
30 Temmuz 1979'da Öcalan'ın 'Hilvan-Siverek Pratiği' adını verdiği strateji bağlamında PKK, Bucak aşiretinden AP vekili Mehmet Celal Bucak'a saldırmıştı...
O tarihten bu yana böylesi bir eylem ilk defa oluyor...
Örgüt bu tür eylemlerin mücadelelerinin meşruiyetini zedelediğini düşünüp, ideolojik olarak onaylamıyordu...
Bu olay bir anlamda adı konmamış centilmenlik anlaşmasının da bozulması demek...
‘Devrimci Operasyon’ stratejisi...
Hüseyin Aygün’ün kaçırılması Duran Kalkan'ın Şemdinli olayları sırasında dile getirdiği 'Devrimci Operasyon' stratejisinin sonucunda gerçekleştirildi...
Böylesine ses getirecek bir eyleme yerel birimlerinin tek başına karar vermesi mümkün değil...
Bu nitelikte bir eylem ancak Kandilin direktifi sonucunda gerçekleştirilebilir.
Kaçırılma kararı, merkez komitesinin inisiyatifiyle verilmişse önümüzdeki dönemde şiddet daha da yükselecek ve toplumu sarsacak eylemler artacak demektir.
PKK bu olayı, Öcalan'ın tecridinin kaldırılması planının bir parçası olarak kullanmak isteyecektir.
Örgüt, iki yıldır bu tür eylemlerle gündemi belirlemek istemesine rağmen amacına ulaşamamıştı.
Ancak bu defa milletvekilini kaçırarak beklediği ilgiyi fazlasıyla gördü.
Propaganda yapılıp, gündem belirlenmek isteniyor...
Bu türden ‘absürd’ eylemlerin Kürtlerde ve toplumun genelinde bir karşılığı olmasa da örgüt yükselttiği şiddetle Ankara’ya mesaj vermeye çalışıyor.
Terör eylemleriyle kamuoyunun dikkatini çekip, Silvan’da denklemin dışına ittiği Öcalan’ı yeniden muhatap kılmaya uğraşıyor.
Bunun yanında 15 Ağustos tarihinin yaklaşması örgütü eylem koymaya zorlarken, ideolojik ve ahlaki tutarlılık aranmıyor.
Kaçırma olayı örgütün ‘propaganda ve gündem belirleme’ stratejisinin bir parçası.
Ankara ile örgüt arasında var olan ‘dehşet dengesi’ göz önüne alındığında Hüseyin Aygün kısa sürede salıverilecektir.
Son iki yıldır aynı taktik izleniyor...
PKK son iki yılda kaçırma eylemlerini artırarak, ülke gündemi belirlemeye çalışıyor.
Geçen yıl AK Partili Hazro Belediye Başkanı Fethullah Mehmetoğlu, oğlunun PKK tarafından kaçırılmasından sonra parti değiştirmişti.
Benzer bir olay bu Mayıs’ta Ak Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik’in başına geldi.
Geçen yıl 10 Temmuz’da PKK'lı bir grup Lice-Bingöl karayolunu kesip astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuş Zihni Koç ve sağlık memuru A.Turhan Uz’u kaçırmıştı.
Bu kişileri kurtarmak isteyen askeri birlikler ise dört gün süren takipten sonra Silvan’da büyük bir pusuya düşürülmüş ve 13 asker şehit olmuştu...
Örgüt halen bir kaymakam adayı, üç asker ve bir polisi elinde rehin tutuyor.
Neden Tunceli, neden Hüseyin Aygün?
PKK buna benzer eylem yapmak istese çok daha sansayonelini yapabilir.
Bu anlamda ‘neden Tunceli, neden Hüseyin Aygün’ sorusu hayati bir önem kazanıyor...
Tunceli, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanı olduktan sonra BDP’yi fazla dikkate almıyor.
PKK ise Tunceli’nin bu tavrını anlamaya çalışmak yerine, cezalandırmak istiyor...
CHP ile PKK arasında yaşanan rekabetin detayları şöyle;
• BDP, 12 Eylül 2010 referandumunda boykot kararı almış ve halka sandığa gitmeyin demişti.
• Fakat, Tunceli BDP’nin bu çağrısına uymadı ve sandığa gidip % 80 oranında ‘Hayır’ oyu verdi.
• BDP ile Tunceli arasındaki ikinci anlaşmazlık 12 Haziran 2012 seçimlerinde yaşandı.
• CHP bu seçimlerde 26.804 oy aldı ve Hüseyin Aygün ile Kamer Genç vekil seçildi.
• BDP destekli bağımsız aday Ferhat Tunç ise 10.354 oy aldı ve seçilemedi.
• Mevcut yapı devam ettiğinde CHP, Tunceli Belediyesini BDP’nin elinden alacak görünüyor.
Pazarcık, Malatya, Varto, Erzincan, Tunceli ekseninin referandum ve seçim sonuçları ‘mezhep-etnisite’ eksenli politik bir ayrışmanın işaretlerini verirken, PKK bundan rahatsız oluyor.
Bunun yanında hem Hüseyin Aygün’ün, hem de Kamer Genç’in PKK’la ilgili sert sözleri örgütün öfkesini çekiyor.
Seçim döneminde de iki parti arasında sert polemikler yaşanmış, tatsızlık büyümesin diye bu sözler yok sayılmıştı. (Hüseyin Yayman / Hürriyet)