PKK her köşeye sıkıştığında katliam yaptı
Güvenlik güçleri karşısında varlık gösteremediği zamanlarda sivillere yönelik eylemler düzenleyen kanlı örgüt, asker, polis, kadın, yaşlı, çocuk ayrımı gözetmeksizin katliamlar gerçekleştirdi. - En büyük kıyımları, "sözde özgürlük" istediği Kürt halkına yönelik yapan bölücü terör örgütü PKK, vurkaç yöntemi başta olmak üzere canlı bomba, bomba yüklü araç, el yapımı patlayıcı ve meskun mahalde kundaklama yöntemlerine başvurdu
Güvenlik güçlerinin kararlı mücadelesi karşısında varlık gösteremediği zamanlarda sivillere yönelen bölücü terör örgütü PKK, asker, polis, kadın, yaşlı, çocuk ayrımı gözetmeksizin katliamlar gerçekleştirdi. PKK, en büyük kıyımları ise "sözde özgürlük" istediği Kürtlere yönelik yaptı.
Kırsalda güvenlik güçleriyle göğüs göğüse çarpışmaktan kaçınan örgüt, vurkaç yöntemi başta olmak üzere canlı bomba, bomba yüklü araç, meskun mahalde kundaklama, el yapımı patlayıcı gibi terörist yöntemlerle can alıyor. Bu şekilde polis merkezleri, askeri karakollar, güvenlik üçlerini taşıyan servisler ile vatandaşların yoğun olduğu alanlarda saldırılar düzenleyen kanlı örgüt, yüzlerce sivilin canına kastetti.
AA muhabiri, örgütün kurulduğu günden bu yana yaptığı büyük katliamları derledi.
İlk şehit Eruh ve Şemdinli baskınından
Bölücü örgüt, devlete karşı ilk silahlı eylemi 15 Ağustos 1984'te Hakkari'ye bağlı Eruh ve Şemdinli'de askeri birliklere saldırarak yaptı. Bir askerin şehit olduğu, 9 asker ve 3 sivilin yaralandığı saldırı, katliam fişeğinin ilk işaretiydi. 22 Ocak 1987'de Şırnak'a bağlı Ortabağ köyünde düğün evine bombalı saldırı düzenleyen örgüt, 2'si çocuk, 4'ü kadın 8 kişiyi katlettikten bir gün sonra Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Gündükörte mezrasında ise ikisi bebek, beşi çocuk, biri yaşlı 10 kişiyi öldürdü, 10 kişiyi de yaraladı.
PKK'lı teröristlerin çocukları hedef aldığı bir diğer kanlı saldırı 7 Mart 1987'de düzenlendi. Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Açıkyol köyüne saldıran bölücü örgüt, 6'sı çocuk 8 kişiyi kurşuna dizerek katliamlarına devam eti. PKK'lı teröristler, Mardin'in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyüne düzenledikleri baskında o güne dek görülmemiş bir vahşete imza attı. 16'sı çocuk, 6'sı kadın 30 kişi hunharca katledildi.
Hamile kadınlar, 3 günlük bebekler katledildi
Kürtler arasında korku salarak bölgede alan kapmaya çalışan örgüt, kendisine karşı duranları öldürmekten asla geri durmadı. 1987 yılı, PKK'nın katliamlarıyla anılan bir yıl olarak tarihe geçti. 8 Temmuz 1987'de Midyat'ın Haraberk mezrasına saldıran teröristler aynı aileden 7'si çocuk, 2'si kadın 9 kişiyi katletti.
Aynı saatlerde bir başka grup da Peçenek köyünü basarak, 16 kişiyi kurşuna dizdi. Şırnak'ın Çiftekavak mezrasını da basan PKK'lılar, ikisi hamile 5'i kadın, 4'ü çocuk 11 kişiyi katletti. Bu olayın acısı tazeliğini korurken yine Şırnak'a saldıran teröristler, 10 Ekim günü Çobandere mezrasında çoğu yaşlı, kadın ve çocuk 13 kişiyi acımasızca öldürdü, 9 kişiyi de yaraladı.
18 Ağustos 1987'de Eruh'u hedef seçen örgüt, Milan mezrasında aralarında üç ve altı günlük bebeklerin de bulunduğu 25 sivili acımasızca öldürdü. 9 Mayıs 1987'de Nusaybin'e bağlı Behmenin mezrasında aynı aileden 8'i çocuk, 2'si kadın 11 kişiyi öldüren PKK, kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi.
O yıllarda, "proletarya, emek, özgürlük" gibi kavramlarla göz boyamaya çalışan örgüt, 28 Mart 1988'de Şırnak'ın Yağızoymak köyünde dokuz çobanı boğarak katletti. Örgüt, öldürdüğü çobanların köy korucusu olduklarını iddia etti. Aynı yıl, Dargeçit'e bağlı Sümer köyünü basan teröristler, bu sefer üç öğretmeni katletti, birini de yaraladı.
Katliamların doruk yaptığı yıllar: 1990'lar
Silahlı terör örgütü PKK, 1990 ve sonraki yıllarda da güvenlik gücü-sivil ayrımı yapmadan katliamlarına devam etti. 21 Mart 1990'da Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde yol kesen teröristler, 9 mühendis ve 1 işçiyi kurşuna dizdi. Aynı yıl, Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli köyündeki korucu evlerine saldıran teröristler, 12'si çocuk, yedisi kadın ve dördü korucu 27 kişiyi katletti.
Sivil katliamlarını metropollere de taşıyan örgüt, 25 Aralık 1991'de Bakırköy’deki Çetinkaya Mağazasına, molotofkokteyli attı. Çıkan yangında, 7'si kadın, 1'i çocuk, 11 kişi hayatını kaybetti. Tarihler 14 Temmuz 1991'i gösterdiğinde, Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK'lı teröristler, yine kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü.
1991 yılının en büyük katliam haberi Midyat'tan geldi. Sivilleri taşıyan araçlara saldıran örgüt, 19 sivili hunharca katletti. 23 Mayıs 1992'de Şırnak’a bağlı Dumanlı köyünü basan PKK'lılar, ikisi çocuk, ikisi kadın 4 kişiyi öldürdü, 2 kişiyi de ağır yaraladı.
Küçük bir köyde 30 kişi katledildi
PKK'lı teröristler yüz kişilik bir grupla 1 Ekim 1992'de Bitlis'e bağlı Cevizdalı köyünü bastı. Korucuların silahlarını bırakmalarını isteyen örgüt mensupları, karşılığında çocuk ve kadınlara zarar vermeyeceklerini köyün ileri gelenlerine iletti. Bunun üzerine köy korucuları silahlarını bıraktı ancak sözünde durmayan kanlı örgüt, kadın ve çocukların da arlarında bulunduğu 30 kişiyi öldürdü. Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Seki köyünde yine köy korucusu evini basan PKK'lılar, 10 kişiyi katletti.
22 Haziran 1992'deki saldırıda öldürülenlerin arasında bir aylık bebek vardı. Teröristler, 11 Haziran 1992'de Tatvan'da durdurdukları minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizdi. Din düşmanlığıyla bilinen örgüt, 27 Haziran 1992'de Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç köyü camini bastı, 10 kişiyi öldürdü. Aynı yıl Diyarbakır'ın Hani ilçesini de kana bulayan örgüt, 4'ü çocuk, 4'ü kadın 12 kişiyi katletti, 3 kişiyi de yaraladı.
Üniformasız 33 asker şehit edildi
Tarihler 24 Mayıs 1993'ü gösterdiğinde katliam haberi bu kez Bingöl'den geldi. Bingöl-Elazığ karayolunda yol kesen silahlı terör örgütü, usta birliklerine giden üniformasız askerlerin bulunduğu otobüsleri durdurdu ve 33 silahsız askeri şehit etti. Ülkeyi yasa boğan bu saldırı tazeliğini korurken, 30 Haziran 1993'te Mardin'e bağlı Hamzabey mezrasına saldıran teröristler, 7 sivili katletti.
Aradan geçen yıllara rağmen unutulması mümkün olmayan bir katliam haberi de 5 Temmuz 1993'te Erzincan Başbağlar köyünden geldi. Akşam saatlerinde köyü basan örgüt, 33 vatandaşı kurşuna dizdikten sonra köyü ateşe verdi.
O yıl katliamlarına devam eden kanlı örgüt, Van'a bağlı Sündüz Yaylası'nda 14'ü çocuk 24 kişiyi öldürdü. Siirt'e bağlı Derince köyünde de 20 kişiyi öldüren 7 kişiyi de yaralayan PKK'lılar, Siirt'e bağlı köylere peş peşe yaptıkları baskınlarla 33 kişiyi katletti. Hayatını kaybedenler arasında 9 aylık Gülcan bebek de vardı.
25 Ekim 1993'te Bitlis'e bağlı Yolalan beldesinde de kanlı yüzünü gösteren teröristler, 4 öğretmen ile 2 yaşındaki bir kız çocuğunu katletti.
Türkiye 1994 yılının ilk gününe, Elazığ ve Mardin'den gelen katliam haberleriyle uyandı. Elazığ'ın Maden ilçesinde yolcu otobüsünü durduran PKK'lılar, 8 kişiyi kurşuna dizdi. Aynı gün Mardin'e bağlı Ormancık ve Akyürek köylerine saldıran teröristler, 11'i çocuk 21 kişiyi katletti.
11 Eylül 1994'te Tunceli'ye bağlı Darıkent beldesinde görev yapan 6 öğretmen teröristler tarafından kurşuna dizildi. Bu olaydan bir ay sonra Erzurum'un Katranlı ve Taşkesen köylerinde görev yapan 5 öğretmeni kaçıran PKK'lılar dördünü katletti.
Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Atabinen mezrasını 24 Temmuz 1995'te basan teröristler, köylülerin direnişiyle karşılaştı. Bunun üzerine evlere roketlerle saldıran örgüt militanları, yedisi kadın ve çocuk, 12 kişiyi öldürdü, 13 kişiyi de yaraladı.
5 Eylül'de ise Hatay'ın Samandağ ilçesindeki maden ocağını basan PKK'lılar, 9 madenciyi kurşuna dizdi, bir madenci bu olaydan yaralı kurtuldu. Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyünü basan örgüt, çocuk, kadın ve yaşlıların da aralarında bulunduğu 20 kişiyi katletti.
2000'lere doğru şehir merkezleri hedefte
Kırsalda güvenlik güçleri karşısında ağır kayıplar veren kanlı örgüt, 2000'li yıllarda toplumda korku ve panik havası yaratmak için şehir merkezlerine yöneldi. Canlı bomba ve tuzaklarla bu kez şehir merkezlerindeki sivilleri hedef almaya başlayan örgüt, 9 Temmuz 1998'de İstanbul'un en kalabalık mekanlarından Mısır Çarşısına saldırdı. Patlamada 7 kişi öldü, 121 kişi yaralandı.
22 Mayıs 2007'de bu kez hedef başkent Ankara oldu. Anafartalar Çarşısına bombalı intihar saldırısı düzenledi. 9 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi de yaralandı. 27 Temmuz 2008'de ise İstanbul Güngören'de PKK'lıların bıraktığı iki bombanın on dakika arayla patlaması sonucu 5'i çocuk 18 kişi hayatını kaybetti, 154 kişi yaralandı.
22 Haziran 2010'da da Halkalı'da askeri servise bombalı saldırı düzenleyen teröristler, biri lise öğrencisi, dördü asker 5 kişinin yaşamına son verdi. 31 Ekim 2010'da Taksim Meydanı'nda çevik kuvvet noktasına düzenlenen canlı bomba saldırısında, 15'i polis, 17'si sivil 32 kişi yaralandı.
Teröristler, 20 Eylül 2011'de yine Ankara'yı kana buladı. Kızılay Kumrular Caddesinde meydana gelen patlamada 3 kişi öldü, 34 kişi yaralandı.
İzmir Menemen'e bağlı Maltepe köyünde üç köylü tarlalarında öldüren teröristler, olaydan iki gün sonra Foça'da askeri servise bombalı saldırı düzenlendi. 7 Ağustos 2012'e yapılan saldırıda iki asker şehit oldu, sivillerin de aralarında olduğu 25 kişi yaralandı.
Kobani bahanesiyle onlarca kişiyi katlettiler
DAEŞ militanlarının Suriye topraklarındaki Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine HDP yönetimi, 6 Ekim 2014'te sokağa çıkma çağrısında bulundu. Bunun üzerine birçok şehir merkezinde yasa dışı gösteriler başladı. PKK'nın gençlik yapılanması, sivil halka yönelik saldırılar düzenlerken birçok kamu binasının yanında ev, iş yerleri ve araçları ateşe verdi. Şiddet olaylarında, 31 kişi hayatını kaybetti, 2 polis şehit oldu, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.
Geçen yıl 22 Temmuz'da Şanlıurfa Ceylanpınar'da aynı evde yaşayan polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Açar'ın evlerinde uyudukları sırada teröristler tarafından şehit edilmesi ise bölücü örgütle mücadelede bir dönüm noktası oldu.
Bu olayın hemen sonrasında Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarına düzenlene hava harekatında yüzlerce terörist etkisiz hale getirildi. Bu olaydan bir gün sonra yine Suruç'ta, polis noktası yakınlarında meydana gelen patlamada bir polis ve bir sivil yaralandı.
Polis ve askerleri taşıyan servisler hedefte
27 Ağustos 2015'te Iğdır'dan polisleri taşıyan servise PKK'lı teröristlerce saldırı düzenlendi, iki polis ağır yaralandı. Saldırıdan 4 gün sonra Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanında görev yapan polisleri taşıyan servis aracının geçişi sırasında PKK'lıların yola yerleştirdiği bomba düzeneği patlatıldı, beş polis yaralandı.
8 Eylül 2015'te yine Iğdır'ı hedef seçen kanlı örgütün Çamurlu köyü yakınlarında yola yerleştirdiği bomba, zırhlı polis araçlarının geçişi sırasında patlatıldı. Teröristler, patlama sonrası polislere uzun namlulu silahlarla saldırıda bulundu, 14 polis şehit oldu, 4 kişi yaralandı.
Bölücü terör örgütü PKK'nın polis araçlarına yönelik saldırıları sırasında 18 Ocak 2016'da Şırnak'ta 2 polis şehit oldu, 3 polis yaralandı. Aynı gün yine Şırnak'ın İdil ilçesinde devriye görevi yapan zırhlı polis aracının geçişi sırasında, PKK'lıların yola döşediği bombayı patlatması sonucu 3 polis şehit olurken, 4 polis de yaralandı.
21 Ocak 2016'da Mardin'in Nusaybin ilçesindeki İpek Yolu'ndan geçen polis servisine PKK'lılar tarafından düzenlenen bombalı ve roketli saldırıda, 9'u polis 10 kişi yaralandı.
Şehirleri kan gölüne çevirdiler
Türkiye'nin kalbi Ankara'daki Merasim sokakta 17 Şubat 2016'da, askeri servis araçlarının geçişi sırasında bomba yüklü aracın patlatılmasıyla yaşanan saldırı, bölücü örgütün acımasızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Aralarında sivillerin de bulunduğu 29 kişi hayatını kaybetti. Hain saldırıda 61 kişi de yaralandı.
Bu olaydan yaklaşık bir ay sonra Ankara, bir kez daha PKK'nın hedefi oldu. 13 Mart 2016'da Kızılay Meydanındaki Güvenpark otobüs duraklarına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 36 kişi yaşamını yitirdi, 19'u ağır 125 kişi ise yaralandı.
Şehir merkezlerini hedef alan saldırılardan biri, Kızılay saldırısının iki hafta sonrasında Diyarbakır'da yaşandı. Polis servisine, bölücü örgütün bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği saldırıda 7 polis şehit olurken, aralarında sivillerin de olduğu 27 kişi yaralandı.
27 Nisan'da Bursa Ulu Camii bahçesinde canlı bomba saldırısında 13 kişi yaralandı.
12 Mayıs'ta ise 15 ton bombanın yüklü olduğu araçla geldikleri Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü mezrasında köylülerin tepkisiyle karşılaşan bölücü terör örgütü üyeleri, aracı havaya uçurdu. 16 köylünün hayatını kaybettiği saldırıda, 23 köylü de yaralandı.
7 Haziran'da PKK'nın hedefi bu kez İstanbul Veznecilerdi. Çevik kuvvet otobüsüne, bombalı araçla saldırı düzenleyen örgüt, 6'sı polis 12 kişinin ölümüne neden oldu. Saldırıda 36 kişi de yaralandı.
Olaydan bir gün sonra acı haber bu kez Midyat İlçe Emniyet Müdürlüğünden geldi. Bomba yüklü araçla emniyet binasına düzenlenen saldırıda, 2 polis şehit olurken, 3 sivil de hayatını kaybetti. 23'ü sivil 51 kişinin yaralandığı saldırıda şehit polislerden biri altı aylık hamileydi.
13 Haziran'da Tunceli'nin Ovacık adliye lojmanlarına saldırı düzenlendi, olayda 9 kişi yaralandı. 15 Haziran'da Muş'un Kızılağaç beldesindeki jandarma karakoluna yönelik terörist saldırıda biri ağır 3 köy korucusu yaralandı. Hakkari'de, yol kesen teröristlere tepki gösteren kamyon sürücüsünden biri PKK'lı teröristlerce öldürüldü.