‘Perşembe 13:00’te İstanbul adayıyım’
.
Sarıgül, İstanbul adaylığı için net konuştu ve Topbaş’a meydan okudu: ‘Artık bizden korkmaya başladılar, Trakya’ya gidiyorlar, Anadolu’ya gidiyorlar İstanbul’u konuşuyorlar’
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül Zeytinburnu’nda halka seslendi. Sarıgül meydanı dolduran destekçilerinin ‘Gezi’nin katili Kadir Topbaş’ sloganlarını susturdu ve ‘Arkadaşlar çok rica ediyorum bizim toplantılarımızda hiçbir aday hakkında aleyhte tezahürat gibi bir şey yaptıramam. Bu meydanda sadece ve sadece yapacaklarımızı konuşacağız’ dedi. Kalabalık daha sonra ‘her yer Şişli her yer Sarıgül’ sloganları attı.
Sarıgül konuşmasında şunları söyledi:
‘Dipten gelen dalga’
Bu dalga dipten gelen bir dalgadır. Bu dalgayı kimse durduramaz. Hoşgörüden, uzlaşmadan ayrılmadan birbirimize bağlı olacağız. Bu meydandan şu sözü veriyorum. Bir tek hedefimiz var. Tek arzumuz İstanbul halkının mutluluğu olacak. İstanbul’da yeni bir heyecana imza atmanın zamanı geldi.
Tarihi görev
İnşallah bütün İstanbul’un yüzde 100’ünü kucaklayacağız. Tarih hepimizi göreve çağırıyor. Şimdi İstanbul için yola çıkma zamanı. Burada konuşan ses Mustafa Sarıgül’ün sesi değil. Bu ses Zeytinburnu’ndan enerji alan ses İsmet İnönü’lerin, Bülent Ecevit’lerin Mustafa Kemal Atatürk’lerin sesiÖ
Allah izin verirse...
1987’de Zeytinburnu’ndan milletvekili olmayı Allahım bana nasip etti. Perşembe günü saat tam 13’te Allah izin verirse CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıyımÖ İstanbul’da sadece bize oy verenlere değil, bize oy vermeyecek AK Partili kardeşlerimi de kucaklamaya geliyorum.
Korkmaya başladılar
Bakıyorum Trakya’ya gidiyorlar İstanbul’u konuşuyorlar. Anadolu’ya gidiyorlar İstanbul’u konuşuyorlar. Neden biliyor musunuz? Çünkü korkmaya başladılar. Kadınlarımıza, analarımıza sesleniyorum. Çalınmadık kapı, sıkılmadık el, sorulmadık hatır bırakmayınız. Bizlerin beşiklerini salladınız, İstanbul’u da sallamaya hazır mısınız?
Bana muhtar dediler
Bana ‘muhtar Sarıgül’ dediler. Muhtarlarım benim başımın tacıdır. İstanbul’u muhtarlarımızla beraber yöneteceğiz. İstanbul’un başkanı Allah izin verirse ben olacağım. Ama benim başkanlarım muhtarlarım olacak. İstanbul belediyesinde çalışan kardeşlerime sesleniyorum. Hiçbir çalışanın düşüncesinden dolayı aşıyla işiyle oynamayı Allah bana nasip etmesin. Bana gelen hiçbir insanıma ‘hangi partidensin, hangi düşüncedensin, hangi ırktansın’ diye sormam, ‘sana nasıl yardım edebilirim’ diye sorarım.