'Oğlum ufak tefek oyuncaklar satıyor'

Cumhurbaşkanı Gül, kendisine “Çankaya Noteri” denilmesine kızdı: “Benim için ’126 günde 986 imza attı’ diyorlar. Onların içinde elmalar var, armutlar var. Sezer bin 601, Demirel 830 imza atmıştı”.

Cumhurbaşkanı Gül, önceki akşam TRT’den canlı yayınlanan “Zirveden Bakış” programına katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, 2.5 saatlik bir sürede gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili sorularını özetle şöyle yanıtladı.

ABD İLE TERÖR İŞBİRLİĞİ: ABD müttefikimiz olan bir ülke, terörle mücadelede işbirliği yaptığımız bir ülke. Terörist başının teslim edilmesinde büyük rol oynayan ülke. İşbirliğimiz biraz zaman aldı. Bazen onun dikkatini çekmek, yanınıza almak kolay olmuyor. Sonunda onlar da bunun farkına vardılar. İşbirliği sözkonusu olmasaydı zaten Türkiye neye malolursa olsun tek taraflı olarak hakkını kullanacaktı. Türkiye çok kararlıydı. Ama maliyetleri de farklı farklı olurdu. Ama Türkiye herşeyi göze almıştı.

ANAYASA TARTIŞMALARI: Anayasa tartışmalarında polemiklere girmemek önemlidir. Sen mi ben mi yazıyoruz önemli değil, yazılan metin hangi normlara uygun, önemli olan bu. Bunu kim yazıyorsa yazsın, ama yazılıma ne kadar çok katılım olursa o kadar çok sahiplenme olur. Anayasa en bağlayıcı doküman olduğu için bunun halk tarafından onaylanması da önemlidir. Bu tartışmaları sakıncılı da görmemek lazım. Dışardan bu tartışma ortamına imrenenler de var. Biz sizin gibi tartışamıyoruz diyorlar.

REFERANDUMA GİDER Mİ: Şu anda bağlayıcı birşey söylemek istemem. Böyle herkesi bağlayan yasalarda halkın desteğinin de istenmesi önemlidir diye düşünüyorum.

ÇANKAYA KALESİ DÜŞTÜ İFADESİ: Cumhurbaşkanı tüm Türk milletini temsil ediyor. Ben bunu vurguladım. Türkiye’de çok farklı düşünceler var, çok tartışmalar yaşanıyor. Bunlar yapıldı ve artık bunlara dönmenin bir faydası yok. Herkes bana yakın ve ben herkese yakınım ya da uzağım, nasıl derseniz.

YAŞ KARARLARINA ONAY: Bütün bu işlemler yargıya açık olmalı. Başbakan siyasi bir kişiliktir. Parti fikirlerini, halka deklare ettiği fikirlerini de rahatlıkla başka ortamlarda savunabilmesi gerekir. Bugün cumhurbaşkanı olduğum için çok daha farklı. Bazı şeyleri dikkate almak zorundayım. Bugün de herşeyin yargıya açık olması fikrindeyim. Devlet başkanı olarak onaylamamın daha doğru olduğuna inandığım için imzaladım.

ÇANKAYA NOTERLİĞİ: Ne kadar kararname imzalamışız diye bakılmasını istedim. 126 günlük süreç içinde, bir gazete 986 imza attı demiş. Bunların içinde elma var, armut var. Bazı konular var ki, bakanlar yurtdışına çıkıyor imzalıyorum, bazısında kanunları onaylıyorum. 11. cumhurbaşkanı, 12. cumhurbaşkanı imzalamış. Cumhurbaşkanları yerindelik mi hukukilik mi değerlendirmesi yapacak diye bir tartışma var. Anyasa Mahkemesi kararı var, cumhurbaşkanı yerindelik değerlendirmesi yapamaz, hukukilik değerlendirmesi yapar diyor. Üçlü kararname olanlar için yerindelik kararı Anayasa Mahkemesi kararında var. Gelen atamaları, devletin istihbarat bilgilerini de dikkate alırlar ve bu anlamda geri gönderebilirler. Benim de geri gönderdiğim oldu. 38 kanun çıkmış, bunları yayınlatmışım. Bunların 21 tanesi uluslararası anlaşmalar. Ben bunları onaylatmayacağım da ne yapacağım. 10. cumhurbaşkanı 24 kanun gelmiş 24’ünü de onaylamış. Sanki parlementonun yaptığı bir çalışmayı geri göndermek iyi bir şeymiş gibi bir anlayış oluşuyor. Tabii bu bana verilen hakları kullanmayacağım anlamına gelmez. O tartışılan, gece onaylanan konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne zaten gidildi. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili kararını verdi. Meclis’ten bu karar çıkmadan önce oldu bu. Biz Anayasa Mahkemesi kararını dikkate aldık. Gece çalıştıysam bu taktire şayan sayılmalı. Gece yatayım deseydim, birçok hakim ve savcının emekleri boşa gidecekti.

YÖK BAŞKANI ATAMASI: Akademik kariyeri sağlam, akademik iklimi bilen bir kişi olmasını tercih ettim. Kendisini tanımıyordum. Sonunda kanaatim oluşunca tanıştım. Gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler nasılsa bizim de onlar gibi olmamız gerektiğini, önceki YÖK yönetiminin yaptığı güzel çalışmalara devam etmesi gerektiğini söyledim. Mülakat sözkonusu değil. sadece bir kişiyle görüştüm, o da karar vererek görüştüm. Akademik kariyerinin tartışmasız olmasını arzu etmiştim. O okul çok değerli bir okuldur. Ayrıca TÜBİTAK’ta başarılı olduğunu gördüm. Ben kimi atasaydım birçok şeyler söylenecekti.

OĞLUNUN TİCARETİ: Oğlum 12 yaşındayken bilgisayarlarla uğraşırdı. Abisiyle birlikte uğraşırken, bir işe girmişler. 13-14 yaşındayken başladığı bir şey. Çocukları teşvik edici bir şey. Çok büyük bir ticari faliyet değil bu. O kadar işle bir çocuğun uğraşması teşvik edilecek bir şey. Bazen soruyorum nasıl gidiyor diye, 1 oyuncak sattık diyor. Sen böyle diyorsun ama Bill Gates de böyle başlamıştı diyor.

GELEN HEDİYELER: Şeffaflığın insanları ve kurumları güçlendirdiği kanısındayım. Akçalı işlerde de, hem bakanlığımda hem şimdi böyle hareket etmişimdir. Gelen hediyeler hep kayda geçirilmiştir. Şimdi de kayda geçiriliyor. Düşüncem, bütün hediyeleri bir müze şekline dönüştürmek. Bunun için kayıt altına aldırıyorum.

SUUDİ KRALI’NIN ZİYARETİ: 50 yıl sonra ilk kez ziyaret ediyor. Bu Türkiye için gurur kaynağıdır. Protokol karşısında o kadar katı davranılıyor ki, bazı ilişkiler unutuluyor. Trilyonlarca doların bir bölgede biriktiği bir yerde Türkiye’nin menfaatlerini gözardı edemem ki. Tabii mütekabiliyet diye birşey var. Ben de gittiğim zaman o da havaalanında karşılayacak.

GAZETECİLER SİS ENGELİNE TAKILDI

Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ilk kez TRT’den canlı olarak yayınlanan “Zirveden Bakış” programına katılan Gül, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila, Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Nuri Elibol, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar ve Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal’ın sorularını yanıtladı. Programa katılacağı açıklanan Sabah Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaali ve Zaman Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Esenboğa Havaalanı’ndaki sis nedeniyle İstanbil’dan Ankara’ya gidemediler.

Orhan Pamuk konuk olacak

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen dün gazetecilerle sohbet etti, ilginç açıklamalarda bulundu. İsen, Gül’ün kızının düğününde takılan takıların bir bölümünün doğrudan şahıslara (gazilere) bağışlandığını söyledi. Gül’ün kendisine sunulan yasa ve kararnamelerin neredeyse tamamını onaylaması eleştiri konusu olurken, 1 adet müşterek kararnamenin iade edildiği açıklanmıştı. İsen “kişisel” olduğu gerekçesiyle kararnamenin hangi bürokratın atamasına ilişkin olduğunu açıklamaktan kaçındı. İsen, Cumhurbaşkanının Şubat’ın ilk haftasında köşkte yapacağı sohbete bu kez romancıların davet edildiğini, bunlardan birinin Orhan Pamuk olduğu öğrenildi. İsen, Çankaya Köşkü’nde yapılacak tadilat çalışmalarıyla ilgili bilgiler de verdi. Çankaya Köşkü’nün “prestij mekanı” olduğunu vurgulayan İsen, bu nedenle bazı harcamalardan tasarruf edilemeyeceğini düşündüklerini söyledi.

Köşk’ten noter açıklaması

Gül, önceki gece TRT’de söylemesine rağmen köşk dün aynı konuda bir açıklama yaptı. Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, ilk 126 günlük sürede gerçekleştirdiği işlemlerin toplamının, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile 9. Cumhurbaşkanı Demirel’inki kadar olduğu, iade ettikleri kararname sayıları arasında da büyük bir fark bulunmadığı vurgulandı, şöyle denildi: Bir gazetede 126 günlük süreçte atılan imzaların 986 olduğu belirtilerek, ’noter gibi çalıştı’ başlığı atılmıştır. Yapılan değerlendirmede cumhurbaşkanlarının olağan uygulamalarının gözardı edildiği görülmektedir. Görevlerinin ilk 126 günlük sürelerinde 10. Cumhurbaşkanı’nın 1061 işlemi, 9. Cumhurbaşkanı’nın da 830 işlemi imzaladığı dikkate alındığında, bu dönem için yapılan değerlendirmelerin haksız olduğu açıktır.