‘Oğlum susturuldu’
Tunceli Emniyet Müdürü'ne suçlama
Tunceli’nin Hozat ilçesinde ortaya çıkan fişleme skandalı sonrasında intihar eden Emniyet Amiri Çağlar Şan’ın annesi ve eşi, Meclis’te “İnsan Hakları Hozat Alt Komisyonu”na bilgi verdi.
Anne Neriman Şan “Oğlum susturuldu, bu bir cinayettir” derken eşi Aslı Şan ise “Eşim intihar ettirildi” diye konuştu.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Hozat Alt Komisyonu, Tunceli’nin Hozat ilçesinde ortaya çıkan fişleme skandalı sonrasında intihar eden Emniyet Amiri Çağlar Şan’ın annesi Neriman Şan ve eşi Aslı Şan’ı dinledi.
Sözlerine oğlumun ölümüyle ilgili “Asla intihar olamaz” diyerek başlayan Neriman Şan, oğlunun 12 Kasım’da Hozat’a döndüğünü belirtirken, İstanbul’a tayininin çıktığını ve arayıp kutladığını söyledi.
‘Beni hapse atacaklar’
Oğlunun fişleme iddiaları ortaya çıktığında ilgisinin olmaması nedeniyle çok rahat olduğunu belirten anne Şan şunları söyledi: “Son 3 gün oğlumun sıkıntıları başladı. Perşembe günü konuştuğumda açığa alınacağını söyledi. ‘Henüz ifade vermedin. Nasıl açığa alınacağını biliyorsun?’ dedim. ‘Meslekten geçtim, beni hapse atacaklar’ dedi. Açığa alınacağını nasıl bildi, kim söyledi? Ölümünün ardından iki not bıraktığı söylendi. Ancak bu notlar elimize geçmedi. Diyelim ki intihar etti. Ev adresini neden yazdı? Notta eşimi, annemi, ailemi çok seviyorum bunu yapmaya mecburum yazmış. Eğer böyleyse kendini öldürmeye zorlamaktır, teşviktir. Bu bir cinayettir.”
Telefon görüşmelerinde oğlunun “Çok şey dönüyor bu pislikler benim üstüme kalacak” dediğini de kaydeden Neriman Şan şöyle devam etti: “İntiharın ardından evin kapısı birlikte kaldığı komiser tarafından çilingir çağrılarak açılmış. Çilingir açacaksa kapı niye kırıktı? Komiser, kapı açıldıktan sonra hemen savcıya gitmiş. Oğlum baygın olabilir, kalp krizi geçirebilir, banyoda olabilir niye hemen savcıya gidiyor? Soru işaretleri var. Eşyalarını toplayan, dönme hazırlığında olan bir insan niye intihar etsin? Dava açtım, uçak şirketlerinin de araştırılmasını istedim.”
‘İstanbul’daki evine hırsız girdi’
Anne Şan, “Benim oğlum susturuldu, beyni hard diskti. Çok zekiydi. Sağlam karakterliydi. Yıllarca canı pahasına devlet büyüklerini korudu. Benim oğlumu kimse koruyamadı. İntihar güçsüz insanların işi, intihar eden cennete girmez. Ölümünden 10 gün sonra İstanbul’daki evine hırsız girdi ve sadece Hozat’tan getirdikleri eşyalarının karıştırıldı. Bu bize gözdağı mıydı ya da benim oğlum ne biliyordu? Eşyalarında ne arandı?” dedi. Oğlunun cesedinin Malatya’ya götürülmesi ve orada otopsiye alınmasıyla ilgili de Şan “Neden Elazığ değil Malatya? Otopsi neticesini henüz görmedik ancak intihar diye gelmiş. Tekrar otopsi istedim” diye konuştu.
Oğlunun son 12 gün attığı her adımın, kimlerle görüştüğünün komisyon tarafından araştırılmasını isteyen anne Şan hükümet konağı ile lojmanların karşısındaki askeriyenin kameralarının incelenmesini istedi. Şan “İkinci çocuk planı vardı. Sude kardeş istiyordu. İntihar etse eşofmanla etmez. Resmi kıyafetini giyer makamında intihar ederdi. Oğlum şehit oldu” dedi.
Aygün: ‘Ben ortaya çıkardım’ dedi
Şan, CHP’li Hüseyin Aygün’e “Oğlumu en son siz gördünüz nasıldı” diye sorarken Aygün “Hozat halkı da intihar olduğunu düşünmüyor. Savcı da suçlanamayacak tek kişi Çağlar’dı diyor. Görüştüğümüzde ‘Ben ortaya çıkardım üstüme kalıyor’ dedi” diye konuştu.
Çağlar Şan’ın eşi, Emniyet Amiri Aslı Şan da, gözyaşlarıyla içinde komisyon üyelerinin sorularını yanıtlarken, 9 Kasım’da eşinin İstanbul’a tayininin çıktığını tesadüfen öğrendiğini ve eşine de haber verdiğini belirterek şunları söyledi: “Ben de şehit polis kızıyım. Babam 4 yaşındayken şehit edildi. babasız büyümek çok zor. Eşim annesinden bile vazgeçer kızından vazgeçmezdi, iki kez daha düşünür yapmazdı. İntihar etmiş olsa dahi ettirildi. Bir şey sebep oldu. O da orayla alakalı. Başım büyük belada, onurumla, gururumla oynadılar, hapse atacaklar dedi. Buna sebep olanlar kimler? Ben ona İstanbul’a geleceksin nasılsa dediğimde, İstanbul’a gelmem çözüm değil diyordu. Eşimin mektubunun orijinalini istiyorum” dedi.
Tunceli Emniyet Müdürü’ne tepki
Tekrar söz alan Neriman Şan ise Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz’ı suçlayarak “3 yıl birlikte çalıştılar. Tunceli’ye gittiğinde oğlum dava açtığını, ilde kalmak istediğini söylemiş. Hozat’a yolladılar. Müdür başsağlığı bile dilemedi. Oğluma bayrak bile vermemek istememiş. Niye oğluma bayrağı çok görüyorsunuz. Herkes oğlumu yalnız bıraktı, şimdi 3 maymunu oynuyorlar” dedi.
Komisyon Başkanı AKP’li Mehmet Metiner, Hozat’a gittiklerinde tüm araştırmaları yapacaklarını belirterek “Bu davanın peşini bırakmayacağız. Sizin evladınız bizim evladımız. Kim yanlış yapmışsa hesabı sorulacak. Bu olayın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz. Hiç kimse rutinin dışına çıkamaz. O devir bitti” diye konuştu.
TUNCELİ’NİN Hozat ilçesinde geçtiğimiz kasım ayında, jandarma ve polisin aralarında kamu görevlilerinin de olduğu birçok kişiyi fişlediği kamuoyuna yansıdı. Hozat Kaymakamlığı, Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Amirliği’nde bilgisayarları ile bazı belgelere el konuldu. İçişleri Bakanlığı Hozat’a iki müfettiş gönderdi. Soruşturma sürerken 24 Kasım 2012’de Hozat İlçesi Emniyet Amiri Çağlar Şan kaldığı lojmanda ölü bulundu. Hozat’ta 5 aydır görev yapan Şan’ın tabancayla başına bir el ateş ettiği ve ölümünün intihar olduğu açıklandı.