Oğlum, ‘Baba sen katil misin’ diyor!
.
Vatan Haber
Ermenek’te 18 madencinin öldüğü kömür ocağındaki göçükle ilgili iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. İddianamedeki en çarpıcı ifadelerden 3 ay tutuklu kalan işletme müdürü Yavuz Özsoy’a ait.
Karaman’ın ilçesi Pamuklu Köyü’nde geçen 28 Ekim’de Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait linyit ocağında, eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili iddianame önceki gün tamamlandı.
Eski ocağın haritası yoktu
‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan yargılanması talep edilen ve yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan daimi nezaretçi ve fiilen işletme müdürü Yavuz Özsoy’un iddianamedeki ifadeleri ortaya çıktı. Kazaya neden olan eski ocakla ilgili imalat haritasının elinde bulunmadığını öne süren Özsoy, şunları söyledi:
Her yerden su damlıyordu
“Yaptığım incelemelerde ocağın birçok yerinden damlayarak su geldiğini gördüm. Bu doğal suydu, işçilerde biliyordu, korkmuyordu. Bu nedenle herhangi bir sorun olduğunu düşünmedim. Madenin her yerinde su damlaları mevcuttu, bunlardan su basması tehlikesini oluşturacak belirti tespit edemedim. Sondaj makinesi olsa bile bu olay olacaktı. Çünkü elimizdeki verilere göre eski ocak içerisinde çalıştığımızı bilmiyorduk. Ben bu olaydan dolayı üzüntü içerisindeyim. Oğlum bana ’baba sen katil misin’ diye soruyor. Ben katil değilim. Ruhsatı verirken imalat haritaları vermeyen ya da bu çalışma esnasında 5 yıllık süre içerisinde bu haritaları temin etmeyen kişiler sorumludur.”
MADENİN PATRONU SAFFET UYAR: Param yoktu sondaj makinesini alamadım
Aynı suçtan halen tutuklu bulunan Has Şekerler Madencilik sahibi Saffet Uyar da, ifadesinde eski ocağa ait imalat haritasını ruhsat sahibi firmadan talep ettiğini ancak verilmediğini öne sürdü. Sondaj makinesinin kullanılmasının zorunlu olduğunu da geçen yıl Haziran ayında MİGEM’in (Maden İşleri Genel Müdürlüğü) yaptığı denetleme sonucu öğrendiğini belirtti: “Müfettişlerin kontrol sondajından dolayı firmama ceza kesmeleri üzerine yer altı sondaj makinesi fiyatları ile ilgili bir çalışma yaptım. Ortalama 20 bin dolar civarında olduğunu öğrendim. İçinde bulunduğum ekonomik sıkıntılardan dolayı yer altı sondaj makinesini alamadım.”
6’NCI DURUŞMADA KURBAN YAKINLARINDAN SANIĞA: ‘Doğruyu söyle vicdanın var mı?’
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen hafta görülmeye başlanan davada, 8’i tutuklu 45 sanığın savunmalarının alınması tamamlandı.
‘Ölçüme zaman yetmezdi’
Emniyet teknikeri Serhat Dinç klasik ayaklarda daha çok dinamit patlatıldığını ancak kendisinin de aralarında bulunduğu emniyetçilerin, bunlara ölçüm yapmak için yetişemedikleri zamanlar olduğunu dile getirdi. Kazadan 4 gün sonra, aldığı talimat doğrultusunda olayın çıkış noktası U3 bölgesinden, çöküntüler nedeniyle yaklaşık 50 metre tek başına emekleyip geçerek havalandırma kapılarını anlatan Dinç, mahkeme başkanı Aytaç Ballı’nın bilirkişilerin söz konusu bölgeye giremediğini hatırlatması üzerine, “Bilirkişiler, su birikintisinden geçememişler diye duydum” ifadesini kullandı.
‘Hafıza kaybı yaşadım’
Maden teknikeri Mehmet Uçkun da sorumluluk bölgesinde uzun süreli karbonmonoksit değer aşımlarıyla ilgili soruya ,“Olaydan sonra bayağı hafıza kaybım var. Dinamit atımından dolayı 1-2 saatliğine işi durdurduğum olmuştur ancak günlerini hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Madenci yakınları, ocakta hiçbir eksikliğin ve riskin olmadığını savunan, kurtulanlardan bazılarının amirlerine “gıcık olduğu” için yalan söylediğini iddia eden tutuksuz sanık vardiya teknikeri Serdar Günay’a, “Doğruyu söyle, vicdanın var mı? Bizimkiler mezarda” diye bağırdı.
5 çocuğa takipsizlik
Maden faciasını protesto ettikleri için İzmir’de gözaltına alınan 48 kişi arasında bulunan 5 çocuk hakkında takipsizlik kararı çıktı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, yaşı küçük olan ve suça sürüklenen çocuk olarak değerlendirilen G.A, Y.K., T.O., F.S. ile T.B. hakkında, ’yeterli suç şüphesi olmadığı, demokratik haklarını kullandıkları’ gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Diğer 39 şüpheli hakkında soruşturma sürüyor.
CAN GÜRKAN’IN AVUKATI: ‘Ocakta Çin maskesi yoktu’
Can Gürkan’ın müdafi Kadir Çetin, dünkü duruşmada şunları söyledi: ‘’Bilirkişi ideolojik davranıyor. Top atma nedir bilmeyen hayatında madene inmemiş bilirkişiler bunlar. Ocakta Çin maskesi yoktu. Maskeler eksik değildi. Bazı işçiler yalan beyanda bulundu. 191 mağdurdan 15 kişi maskem çalışmadı diyor. 39 kişi kullanmamış. 15 kişinin çalışmamasının nedeni ise ocağı dolduran yüksek karbon monoksittir. 5-10 dakika içinde 15-20 bin ppm’i bulan gaz, maskeleri bile çalışamaz hale getirmiş. Biliyorum kimisi babasını, kimisi eşini kaybetti ama onlar çalışma arkadaşlarını kaybedip en acısı da hiçbir suçları olmadığı halde sorumlu tutulmaktadırlar. Onların avukatlığını yapmaktan onur duyuyorum.”