‘O seminer darbe değil, disiplin suçu!’
.
AYM’nin Balyoz sanıkları için verdiği hak ihlali kararında, dinlenmeleri gerektiğine dikkat çektiği iki tanıktan biri olan emekli Orgeneral Aytaç Yalman, yeni bitirdiği kitabında darbe suçlamasına dayanak gösterilen ‘Plan Semineri’ için bu değerlendirmeyi yaptı.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Balyoz darbe girişimi davasının da kilit isimlerinden biri. Zira tüm Balyoz sanıkları, dava boyunca iki kişinin tanıklığı konusunda ısrarcı oldu. Bunlardan biri Aytaç Yalman’dı. Diğeri ise dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök. Yalman da Özkök de tanıklık yapmaya hazırdı. Ancak mahkeme, sanıkların ısrarına rağmen iki ismi de tanık olarak dinlemeye gerek görmedi. Anayasa Mahkemesi’nin de ‘hak ihlali’ kararındaki iki temel gerekçesinden biri dijital delillerle ilgili iddiaların yeterince incelenmemesi, ikincisi ise Özkök ile Yalman’ın tanık olarak dinlenmemiş olmasıydı. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’nın haberine göre, Aytaç Yalman uzun süredir üzerinde çalıştığı kitabını yeni bitirdi. Yalman’ın 1200 sayfayı bulan iki ciltlik kitabında, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili çok kritik bölümler de yer alıyor. Fikret Bila, Balyoz’la ilgili kısımları ise şöyle aktarıyor:
‘Darbe dediğin gizli olur’
“Yalman’ın kitabında detaylı olarak göreceğimiz yaklaşımını şöyle özetleyebiliriz: ‘TSK’da tek bölgede darbe olmaz, darbe gizli olur, yüzlerce kişiyle paylaşılmaz. 1960 darbesinin hazırlıkları 1955 yılında başlamıştır, 12 Eylül 1980 ihtilalini sadece 3 kişi biliyordu. Bu gerçekler ışığında Plan Semineri, darbe değil disiplin suçudur. Sivil mahkeme ayrı bir yapı oluşturulduğu görüşünden hareket ederek davayı yürüttü. Oysa, askeri yaklaşıma göre ortada ayrı bir yapı yok, TSK var ve onun içinde emre itaatsizlik söz konusu.”
‘Emre itaatsizlik’
“Konu İç Hizmet Kanunu kapsamında değerlendirilecek bir konudur. Askeri mevzuata göre emre itaatsizlik suçu disiplin suçudur. Böyle olduğu için de disiplin hukukunu ilgilendirir. Disiplin suçunun gereği de komutan olarak tarafımdan yapılmıştır. Bahse konu faaliyet verilen emrin yapılmaması olmayıp emrin hudutlarının zorlanması suretiyle genişletilmesidir. Üç günlük seminerin iki gününde emre uygun davranılmış, bir gününde sınırlar zorlanmıştır. Bu nedenlerle faaliyetin bir disiplin suçu olduğunu değerlendiriyorum. Asker kişiler askeri bir kültürde yetişirler. Onların kanunsuz emir anlayışlarıyla sivillerin kanunsuz emir anlayışları arasında farklılıklar olabilir. Hatta askeri hâkim bile emir-komuta zinciri bağlamında bu kültürü tam anlamıyla bilmeyebilir. Bu nedenledir ki askeri mahkemeler de bir de hâkim olmayan komutan üye bulunur. Bunun amacı, askeri emir-komuta zincirini ve kültürünü bilmesidir.”
Mahkeme neden dinlemedi?
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin Balyoz davasına ilişkin gerekçeli kararında ve Yalman’ın neden dinlenmediği, “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmemesi, taleplerin reddine ilişkin gerekçe ve mevcut deliller nazara alındığında sonuca etkili değildir” ifadeleriyle açıklanmıştı.
‘Çok sevindim çünkü ben de sıkıntı çektim’
Bila’nın haberine göre Yalman, kararı öğrendikten sonra yakın çevresine “Çok sevindim. Arkadaşlarımız çok sıkıntı çektiler. Ben de çok sıkıntı çektim. Haksızlıklara uğradım. Saygı sınırlarını aşan ifadelere maruz kaldım. Bunları içime attım. Vicdanım çok rahat. Ben tarihe karşı görevimi yaptım” demiş.