Kurtulmuş: 12 ilçede en kısa süre içinde hayat normale dönecek
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sözde öz yönetimle ilgili açıklamalarına ilişkin, 'Bu üslupla siyaset yapmayı bıraksınlar' değerlendirmesinde bulundu. Kurtulmuş, operasyonların sürdüğü ilçelerle ilgili olarak da 'en kısa süre içinde bu ilçelerde hayat normale dönecek' dedi
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, A Haber Televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın halkın çatışma olan yerlerde sözde öz yönetimi desteklediği yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Öz yönetim iddiasına bölgede yaşayan kürt kardeşlerimiz destek vermiş olsalardı belki bugün böyle bir hendek kazma ve hendekler üzerinden siyaset yapma gereğini duymayacaklardı. Türkiye belki bambaşka bir safhaya geçecekti" karşılığını verdi.
Terör örgütünü ve terör örgütü yandaşlarını sinirli ve agresif hale getiren durumun bölgedeki hassasiyet olduğunu dile getiren Kurtulmuş, asırlardır birlikte kardeşlik içinde yaşayan Kürtlerin bu süreçte sözde öz yönetim meselesine destek vermediklerini vurguladı.
"ÖZ YÖNETİM DESTEKLENMEDİ"
Hendek kazılmasının sözde öz yönetim desteklendiği için yapılan bir şey olmadığının altını çizen Kurtulmuş, "Öz yönetim desteklenmediği için halk desteğini arkalarında bulamadıkları için başvurdukları ve belki de son çare olarak başvurdukları çılgınca bir siyasetti. Şimdi onun da başarısız olacağını görüyorlar" dedi.
Kurtulmuş bölgede devam eden operasyonlarla ilgili olarak, sivillere zarar gelmemesi ve bu olaylarda en az zayiat verilmesi konusunda hassas davranıldığını ifade etti. Adım adım, sokak sokak, ev ev gidilmesinden daha doğal bir şey olamayacağını belirten Kurtulmuş, "Ben Sayın Demirtaş'a bir kez daha şunu ifade etmek isterim. Bu üslupla siyaset yapmayı bıraksınlar. HDP'yi başarılı bir noktada, baraj aşarak parlamentoya getiren nokta, hendek siyaseti değildir. Barışçıl bir dil kullanmalarıdır. HDP'ye oy veren vatandaşlarımız hendekleri, bombaları, silahları savunsunlar diye oy vermedi. Barış olsun diye, silahlar sussun, bombalar patlamasın diye artık barış dili konuşsun diye Türkiye partisi olsunlar diye bu oylar verildi" dedi.
"TERÖRDEN ETKİLENENLERE DESTEK VERİLECEK"
Sigorta primlerinin ertelenmesi, vergi borçları ve bulundukları şehirleri terk ederlerin yaşadıkları zorluklara yardımcı olmaları konusunda da bütün valiliklere talimat verildiğini aktaran Kurtulmuş, "Terörden etkilenen bütün vatandaşlara her türlü destek verilecek. Hiç kimse yaşadığı evi sokağı, kolay kolay terk etmez. Bu insanlar buraları kolay kolay terk ediyorlarsa, onlar açısından bıçak kemiğe dayanmıştır. Hiçbir şekilde savunulamayacak olan bu terör siyaseti önce Sur'daki, Nusaybin'deki vatandaşı canından bezdirmiştir. İnsanlar diyorlar ki 'Yeter artık. Yıllardır oy istediniz, destek istediniz verdik. Niye savaşı benim kapımın önünde yapıyorsunuz. Niye benim kapımın önüne bomba yerleştiriyorsunuz. Bu kapıdan benim çocuğum da geçecek" diye konuştu.
"EN KISA SÜRE İÇİNDE 12 İLÇEDE HAYAT NORMALE DÖNECEK"
Operasyonların devam ettiği yerlerde en kısa sürede içerisinde hayatın normale döneceğini belirten Kurtulmuş, "12 ilçede hayat normale dönecek. Vatandaşlarımızın bütün mağduriyetleri giderilecek. Esnaf kardeşlerimizin mağduriyetleri giderilecek. Okullarda öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin mağduriyetleri giderilecek. Hiçbir öğrenci bir gün bile öğrenim kaybı olmadan, bu çocuklarımız yetiştirilecek. Hem de daha iyi. Terörün ortaya çıkardığı mağduriyetler ortadan kaldırılacak"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Cumhuriyet savcılarını göreve çağırmasına ilişkin açıklamaları üzerine, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şunları kaydetti:
"Biz siyasetin demokratik yollarla parlamentoda yapılmasından yanayız. HDP'ye ve onlara destek veren çevrelere bir kere daha bu tavsiyede bulunuyorum. Aslolan oyunu aldığınız vatandaşların taleplerini demokratik bir şekilde parlamentoda dile getirebilmenizdir. Eğer siyasetin yolunu açık tutmazsak, siyasetin varlığını demokratik yolla icra edilmesinin yolunu açık tutmazsak, buradan başka sonuçlar ortaya çıkar. Mİlletvekillerinin söz ve eylemlerinin dikkat etmesi ama geçmişte Türkiye bunu denedi. Bazı milletvekillerinin parlamentodan nasıl uzaklaştırıldıklarını ve parlamentodan nasıl düşürüldüklerini gördük. Bunların Türkiye'nin demokratikleşme sürecine katkısı olmaz. Kimin davası neyse, HDP'liler diyorsa, 'Biz hak hukuklarını koruyoruz' diyorlarsa, kusura bakmasın bu hak hukuk koruma yolu değildir. Türkiye siyasetini çözümsüz bir noktaya sürükleyen bir anlayıştır. Mecliste olsunlar ne eleştiriyorlarsa siyasetin çerçevesi içinde yapsınlar. Bir elinizi barışa kaldıracaksınız, bir elinizde bomba olacak, böyle bir şey olmaz. Belli ki dağ kadroları kararlarını vermişler bomba ile silahla uğraşacaklar. Hiçbir hükümet böyle bir manzaranın olmasını istemez."