Kürtçe bölüm tartışması

Başkanvekili Prof. Özgenç, “YÖK, Yaşayan Diller Enstitüsü kurulması kararını verirken terörle bir şekilde ilişki içine girmiş bir siyasi iradenin talebinin kabulü yönünde karar vermeme konusunda hassasiyet gösterdi” dedi.

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç, düzenlediği bilgilendirme toplantısında YÖK’ün “Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” kararıyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özgenç, özetle şöyle konuştu:

* Türkçe’den başka diğer dillerin Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde yaşayan diller olarak araştırılmasına yönelik bir faaliyet icrasına izin vermemiz gerekir. Çünkü bunlar bizim kültür zenginliğimizin birer parçasıdır. Biz bu sınırlar içerisinde yer alan konuşulmayan dillerde bilimsel çalışma yapılmasına izin veriyoruz. Bu nedenle YÖK, bilimsel araştırma yapmaya herhangi bir sınırlama, kısıtlama getirmeksizin bu yönde gelen taleplere ’evet’demek durumundadır.

* YÖK “Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü” kurulması kararı alırken, teröre bulaşmış olan, terörü araç olarak kullanan, terörle bir şekilde ilişki içine girmiş olan bir siyasi iradenin talebinin kabulü yönünde bir karar vermeme konusunda hassasiyet gösterdi. Bu konuda YÖK, teröre bulaşanları, terörü kalkan olarak kullananları, terörü araç olarak kullananları hiçbir şekilde muhatap kabul etmemiştir.

* Bu enstitü Türkiye’de yaşayan dilleri adaştırmaya yönelik bir enstitü olacak. Bu kapsamda örneğin Süryanice de araştırılıp incelenebilecek. Bir dile ilişkin dil bilgisi kuralları araştırılacaktır. Edebiyat zenginlikleri varsa ortaya çıkarılacaktır. Bir dilin öğretilebilmesi için hangi teknik ve yöntemlerin kullanılması gerektiği hususundaki bilimsel çalışmaların yapılması gerekmektedir ama bu öğretme, hiçbir zaman bir anadil öğretme olarak algılanmamalıdır.

Dicle’nin talebini geri çevirdik

* Dicle Üniversitesi Rektörlüğü talebini bize iletti. Talep, Kürtçe bölüm açılması, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün açılmasıydı. Biz bu talebi geri çevirdik. Şöyle dedik: Eğer bir üniversitede bir bölüm, bir anabilim dalı, bir araştırma merkezi, bir enstitü kurulması gerekiyorsa bu, üniversitenin akademik organlarında müzakere edilir. Orada bir karara bağlanır. Ondan sonra YÖK’ün o konudaki görüşü sorulur. YÖK olarak üniversitenin akademik organlarında görüşülmemiş, üniversite dışından bir talebin üniversite üzerinden YÖK’e gönderilmesini doğru bulmadık, bunu iade ettik. Bu taleplerin siyasi irade olduğu, siyasi iradeye bağlı bir talep olduğu ortadadır.

* YÖK Genel Kurulu’nun kararı bir tavsiye kararı şeklindedir. Nihai karar Bakanlar Kurulu şeklinde çıkacaktır.

Türk: Sorun Kürtsüz çözülmez

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, YÖK’ün Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü yerine “Türkiye’de yaşayan diller bölümü” açılması yönündeki kararını, “Kürt sorununu Kürtsüz çözmeye çalışan bir mantıkla karşı karşıyayız” sözleriyle değerlendirdi.

‘YÖK’ün kararı Anayasa’ya aykırı’

YÖK’ün, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde “Yaşayan Diller” adı altında enstitü kurulmasını onaylamasını değerlendiren Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Rıza Ayhan, “Anayasa’nın 3. maddesi, dili Türkçe’dir diyor. Bu değiştirilemez hükümlerden. Anayasa’nın 42. maddesinin 9. fıkrası diyor ki, ’Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.’Bütün bunlar bir arada mütalaa ettiğimizde, Kürtçe’nin anadil olarak okutulması mümkün değil” dedi. Prof. Ayhan, YÖK’ün verdiği kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu savundu ve “Seçmeli ders olsun diyorlar, madem öyle neden seçmeli? Anadil anadan öğrenilir. Seçmeli değil. İşte ’İngilizce, Sümeroloji ve Yunanca nasıl öğretiliyor’diyorlar, onlar devlet dili. Öğretilmesinde sakınca yok. Ama şu anda Türkiye, Kürdistan diye bir devleti kabul etmediğine göre, Kürtçe’nin de yabancı dil olarak okutulması hukuken mümkün değil” diye konuştu.