Şampiy10
Magazin
Gündem

'Kürt bölgesi mecburen ayrılabilir'

Ahmet Özal, ANA Parti’nin kuruluşunu ilan etmesinin ardından 'Kürdistan bölgesi referandum yapmadan ayrılmaya mecbur kalabilir' iddiasında bulundu

ABONE OL
Vatan Haber

ANA Parti’nin kuruluşunu ilan etmesinin ardından 'Kürdistan bölgesi referandum yapmadan ayrılmaya mecbur kalabilir' iddiasında bulunan Türkiye’nin 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, çözüm süreciyle ilgili kritik açıklamalarda bulundu.

ANA PAR'ı kurmasının ardından ilk ziyaretini Diyarbakır'a gerçekleştiren Özal, Rudaw'a yaptığı açıklamada Kürtlerin özerklik talebi ve çözüm sürecine ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.

"BENİM SİYASETE GİRME SEBEBİM..."

Özal siyasete girme ve ilk ziyaretini Diyarbakır'a yapma sebebini ise "Diyarbakır bizim için önemli bir yer. Babam için de çok önemli bir yerdi. 80’li yıllarda köylerde, illerde, ilçelerde telefon, elektrik yoktu. Hizmetlerin tümü o dönemde geldi. Babam Doğu ve Güneydoğu’ya çok ağırlık veren bir insandı. Halk da bunu biliyor zaten. Türkiye’nin hassas bir noktadan geçiyor. Halkımızın birliği için bazı şeyleri biraz daha cesurca söylemek gerekiyor. Benim siyasete girme sebebim de budur. Bir sürü insan karnından konuşuyor. Bazı konuları açıkça konuşmadan sonuca varamayız." diyerek açıkladı.

İşte o açıklamalardan çarpıcı satırlar:

ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLİYOR MU?

Çözüm sürecini istemeyen bir insan olamaz. Bu ülkeyi seven, insanları seven insan çözüm sürecini ister. Önemli olan bunun gerçekleşebilmesidir. Çözüm sürecinin olmasını canı gönülden arzu ediyorum. Türkiye’yi bu kavga ile perişan etmiş durumdayız. İnşallah olur. Ama, ne olacaksa, neye karar verirlerse, mutlaka halk tarafından onaylanması gerekir.

ÖZAL'IN PARTİSİ ANA PAR'A GÖRE KÜRT SORUNU NEDİR?

Türkiye’de 1983’e kadar yani rahmetli (Turgut Özal) iktidar olana kadar, Kürt varlığını kabul edenler bile yoktu. “Kürtler yoktur” deniliyordu. Ben 83’te askere gittiğimde bize de öyle söylemişlerdi. Biz kendi tarihimizi bilmiyoruz. Kendi insanımıza, tarihimizi doğru öğretmiyoruz. Türkler Anadolu’ya 1071’te girmiştir. 1071’de burada Kürt beyleri ile omuz omuza yabancılara karşı savaşmışlardır. İlk tanışma öyle başlamıştır. Benim babaanne tarafım Kürt’tür, anne tarafım Türk’tür. Benim gibi Türkiye’de milyonlarca insan var. Din de ayrı olmadığı için evlilikler olmuş. Bin senelik birliktelikten sonra bu milletin tek millet olmaya çalışması lazım.

ÖZERKLİK KONUSUNA NASIL BAKIYOR?

Konuşalım, tartışalım. Konuşmadan, bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilmemiz mümkün değil ki… Kürt kökenli vatandaşlarımızın büyük bir kısmı batıda yaşıyor. İstanbul’da 3-3,5 milyon Kürt vatandaşımız yaşıyor. Özerklik olduğu zaman, İstanbul’da yaşayan Kürt vatandaşlarımızı aşağılamaya çalışanlar olacaktır. “Siz özerklik aldınız, öbür tarafa gidin” diyenler olacaktır. Bu insanlara yazık, günah değil mi?

ADEMİ MERKEZİYETÇİ YÖNETİM

Ben sadece Kürtler veya Türkler için demiyorum. Bütün Türkiye coğrafyasında, illerimizde, bölgelerimizde ademi merkeziyetçilik (yerinden yönetim) olmalıdır.

"ANKARA'DAN 77 MİLYON İNSANI İDARE EDEMEZSİN"

Artık Ankara’dan 77 milyon insanı idare edemezsin. Bu sadece Diyarbakır için değil, Trabzon için de geçerli. Van’daki bir proje ya da yatırımın ne olacağı Ankara’daki adam bilemez, Van’daki adam bilemez. Bunun kurallarını etnik yapı üzerinden belirlemek doğru değil. Buna gerek de yok. Coğrafi ve ekonomik olarak bakmamız lazım. Eğer, anayasayı değiştirebilirsek, parti programımızda Cumhurbaşkanı’nı halkın aday göstermesi var. Milletvekilleri ve partililer aday gösteremez. Çünkü, milletvekilleri ve partililer aday gösterdiği anda, sen taraf yapıyorsun. 150 bin imza toplayabilen, 40 yaşını geçmiş, üniversite mezunu herkes aday olabilmelidir. Sloganımız, “siyasetçiyi siyasetçinin elinden almak lazım”.

"KÜRT BÖLGESİ KENDİSİNİ AYIRMAK ZORUNDA KALABİLİR"

Ne kadar zorlarsan zorla, Erbil plakalı bir araba ile Bağdat’ta dolaşamıyorsun. Bağdat plakalı bir araba ile Erbil’e gelinemiyor. Aralarında bir hoşnutsuzluk var. Araplar’ın Kürt bölgesine, Kürtler’in Arap bölgesine gelmesi zor. IŞİD’in de orada kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Mutlaka, orta bölgede Sünni bir yapı oluşacaktır, hatta Suriye’nin bir kısmı da kapsayabilir. Güney’de Şiiler’in ağırlıkta olduğu Necef, Kerbela ve Basra, yukarda Kürt bölgesi ve Türkmenlerin olduğu bir bölge var. Eğer Irak ve Suriye üniter bir yapı içerisinde kalamayacaklarsa, ki kalabilecekleri gözükmüyor. O zaman Kürt bölgesi, kendisini ayırmak zorunda kalabilir. Bu referandumdan ziyade oradaki konjonktürel şartlara bağlı olacaktır. Referandum yapmadan da buna mecbur kalabilirler.

TURGUT ÖZAL'IN ÖLÜMÜ VE KÜRT MESELESİ

(Babam) Cumartesi günü öldü, ölmeseydi pazartesi günü Kürt meselesini çözmek için önemli açıklamaları vardı.

Diğer Haberler

  1. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin: Bahçeli'nin açıklamaları kıymetli ve önemli
  2. İstanbul Güngören'de yol çöktü kamyonlar çukura düştü
  3. Cumhurbaşkanı Erdoğan: 28 Şubat'ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız
  4. DEM Parti'den Öcalan ile görüşme başvurusu
  5. Yer Ankara: Otobüs şoförüne saldırıyı engellemek isteyen kadın sürücü hastanelik oldu
  6. Bakan Uraloğlu açıkladı: Google’ın algoritma değişikliğine yakın takip
  7. Samatya'da eğitim araştırma hastanesinde yangın çıktı
  8. Yenidoğan çetesi davasında tutuksuz sanıkların savunması alınıyor! Hemşireden pişkin açıklama: 'Durumu kötüydü, öleceğini biliyorduk!'
  9. MHP lideri Bahçeli: İmralı ile DEM gurubu arasında yüz yüze temas olmalıdır
  10. Afyonkarahisar'da minibüs içerisinde mahsur kalan 15 kişi kurtarıldı

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.