'Kızlı erkekli' tartışmasını alevlendiren raporlar!
.
İstanbul, Eskişehir ve Denizli emniyet müdürlüklerinin hazırladığı raporların ‘kızlı-erkekli evler’ tartışmasını ateşlediği ortaya çıktı. Bakanlık raporları incelerken aynı illerden öğrenci evleri için yapılan şikâyetler de hükümete aktarıldı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “kız ve erkek öğrencilerin birarada kalmasını doğru bulmadığı” yönündeki açıklamalarıyla gündeme oturan öğrenci evleri ve yurtları ile ilgili tartışmaların fitilini İstanbul, Eskişehir ve Denizli emniyet müdürlüklerinin hazırladığı raporların ateşlediği ortaya çıktı.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, tartışmalı süreç, ardı ardına İstanbul, Denizli ve Eskişehir emniyet müdürlüklerinden İçişleri Bakanlığı’na gönderilen raporlarla başladı. Raporlarda, özellikle günübirlik kiralanan evler ve apart yurtlar konusunda çok sayıda şikayet olduğu, buralarda kimlerin kaldığına yönelik kayıt bulunamadığı gibi bilgiler yer aldı.
Bunun üzerine çalışma başlatan İçişleri Bakanlığı, kimlik ibraz etme zorunluluğu bulunan otellerde yakalanan suç faillerinin sayısının, suç oranlarının artmasına rağmen son yıllarda düşüş gösterdiğini saptadı. 2005’ten bu yana, özellikle otellerde 150 bine yakın suçlu yakalanırken, son dönemde artan oranlara rağmen yakalanan suçlu sayısında azalma saptandı. Bu durum, kimlik ibraz etmeden kalınabilen, herhangi bir ticari kaydı bulunmayan günübirlik kiralanan evlerle, apart yurtlara bağlandı.
Ancak bakanlığın incelemelerinin sürdüğü aşamada, aynı illerden özellikle öğrenci evlerine yönelik bazı şikâyetlerin de aktarıldığı iddia edildi. Bu şikâyetlerin yoğunluğuna yönelik bildirimler, farklı kanallardan hükümete de aktarıldı. Konu, bu yönüyle Ak Parti’nin Kızılcahamam kampında gündeme geldi. Ancak Erdoğan’ın açıklamaları ile hükümetten gelen farklı açıklamalar, konunun özellikle bu yönünün öne çıkmasına yol açtı. Hükümetin, konunun bu yönü üzerinde ısrarla durması da bakanlığın çalışmasının boyutlarını farklılaştırdı.
Bakanlığın hazırladığı ve İçişleri Bakanı Muammer Güler’in önünde imzada olduğu belirtilen genelgede, özellikle terör ve fuhuş amaçlı olarak günübirlik evlerin kullanıldığı, buraların ve apart yurtların ticari kayıtlarının tutulması gerektiği belirtildi.
Hükümetin, özellikle günübirlik evlerde uzun süreli ya da kısa süreli kalanların kanuni zorunluluk olmasına rağmen adres kayıtlarını bu evlere yaptırmamaları, bunun da suç ve suçluyla mücadeleyi engellediği, kayıt yaptırmayanlara para cezası verileceğine yönelik kanuni hüküm üzerinden uygulamalara yön verilmesi üzerinde durduğu belirtiliyor.
Bu durumda, komşuların ihbarı üzerine polislerin bu tip evlere gidebilecekleri ve evlerde kayıtlı olmayan kişilerin de yaşadıklarını belirlemeleri halinde para cezası verilmesi konusunda tutanak düzenleyebilecekleri konuşuluyor. Kamuoyundaki endişe de bu yönde başlıyor. Eve arkadaş getirilmesinden bile şikâyetçi olan komşuların çeşitli gerekçelerle polise bildirimde bulunması, polisin de bunu fırsat bilerek öğrenci evlerine yönelik faaliyetlerde bulunabileceğinden endişe ediliyor. Ak Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin, “komşu polise bildirirse polis gidecek” yönündeki açıklaması da bu yöndeki “özel yaşama müdahale” endişelerini körükledi.