Kıbrıs için yeni garanti sistemi
KTTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’nin sadece adanın kuzeyi için garantör olacağı bir sistem önerdi. Rum lider ise “Türk askeri kalmaması durumunda bu öneriye sıcak bakabileceği” mesajı verdi
Kıbrıslı Rumların “Garantileri asla kabul etmeyiz” yaklaşımına, “Türkiye’nin garantisi olmazsa, Kuzey’den evet çıkmaz” görüşü ile karşılık veren Kıbrıs Türk tarafı, Rumların ‘tehdit olarak algılamayacağı’ bir garanti sistemi üzerinde fikir çalışması başlattı.
Nüfus dağılımı değişti
Birleşmiş Milletler (BM) kaynaklarından edinilen bilgilere göre, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yeni sistemle ilgili düşüncelerini Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’e anlattı. Akıncı tarafından ortaya atılan teklife göre, Rumlar ‘yasal ikametgâh ve mülkiyet konularında Türk tarafının hassasiyetlerini’ dikkate alırsa, garanti sistemi Ada’nın tamamında değil sadece Kuzey Kıbrıs’ta uygulanacak. Akıncı, geçmişte iki halkın adada dağınık şekilde yaşadığını, şimdi ise Türklerin kuzeyde toplandığını hatırlatarak, “Kıbrıslı Türklerin hepsi Kuzey Kıbrıs’ta yaşamaktadır. O nedenle Güney Kıbrıs’a ilişkin Türkiye’nin garantisine ihtiyaç olmayabilir” şeklinde açıkladı. Anastasiadis’in de, “Türk askeri kalmaması durumunda bu öneriye sıcak bakabileceği” mesajı verdiği öğrenildi.
1960 tamamını kapsıyor
1960 Garanti sistemi, Ada’nın tamamını kapsıyor. 1959 yılında Türkiye ve Yunanistan arasındaki uzlaşma, Ada’ya yeni bir statü öngören antlaşmanın yapılmasına olanak vermişti. Buna göre, Kıbrıs’ın anayasası Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık’ın garantisi altına alınmıştı. Türkiye, 1974 Kıbrıs harekatını garantiler sisteminden doğan hakları kapsamında gerçekleştirmişti.
Garanti yerine güvence
BM’de olumlu bir etki yapan öneri, Ada’ya ziyaret gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland’ın da birinci Gündem maddesi oldu. Garantiler ile ilgili katı tutum sergileyen Anastasiadis, Nuland’tan bu konuda yardım istedi.
ABD’nin süreçteki etkisinin önemli olduğuna işaret eden Rum lider, Akıncı’nın önerisine atıflar yaptı. Anastasiadis’ten sonra Akıncı ile bir araya gelen ABD’li diplomat Nuland, “Garantilere karşı çıkan bir duruş sergiledi” ve “Kıbrıs’ta askeri varlığın da olmaması gerektiğini” savundu. Ancak Kıbrıslı Türklerin, bir referandumda ‘evet’ demesi için bazı ihtiyaçları olabileceğine işaret eden Nuland, “Buna garanti demeyelim, güvence diyelim” teklifi yaptı. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı da, Nuland’ın bu yaklaşımına karşı, “Yapılacak değişiklik ne olursa olsun Kıbrıslı Türklerin güvenliği Türkiye tarafından güvence altına alınmalıdır” dedi.
‘Türkiye üye olamaz’
Ada’daki Türk askerinin tamamen ayrılması konusunda ısrarcı duruş sergileyen Nuland, “Bunu bir takvime bağlamak gerekmez mi?” yönünde sorular sordu. Nuland, “Askeri varlığın 5 veya 10 yılda bir yeniden değerlendirilmesi gerektiğini” ifade etti. Akıncı da, “Türkiye AB’ye üye olana kadar askeri varlığın devam etmesi gerektiği” üzerinde durdu.
Ancak Nuland, “Türkiye’nin AB’ye üye olamayacağını” belirtti ve “Askerlerin Ada’daki varlığını Türkiye-AB ilişkilerine endekslemeyin. AB’nin güvenliği formülüne biz de sıcak bakmıyoruz” dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı da, “BM ve AB’nin garantisine” karşı çıktı. Nuland, Türk askeri varlığı yerine bir grup çevik kuvvetin Ada’da olması önerisini de ortaya koydu. Akıncı bunu kabul etmedi ve “Kıbrıs Türk toplumunun Türkiye’nin askeri güvencesine ihtiyacı var” çıkışı yaptı. Akıncı, garantiler sistemini, garantör devletlerin olacağı bir konferansta sonuçlandırabileceklerini kaydetti.
Polise eğitim önerisi
Nuland, federal yapıda görev alacak polislerin eğitimini de üstlenebileceklerini söyledi. Türk ve Rum polislerin Macaristan’da eğitime alınmasını isteyen Nuland, “Bu konuda polislerin belirlenmesini” istedi. Akıncı öneriye sıcak bakarken, Anastasiadis’in Macaristan önerisine sıcak bakmadığı öğrenildi.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin de, Kıbrıslı Türk yetkililerle bir görüşmesinde, “Kıbrıs’ın iki tarafında Rumların çoğunluğuna sahip olacağı bir düzenlemeyi, çözüm değil teslimiyet olarak” değerlendirdiği aktarıldı.
İsrail-Türkiye arasında küçük bir pürüz var
Kıbrıslı liderlerle görüşen ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland, Türkiye ile İsrail arasındaki krize yönelik de bilgiler verdi. Nuland, görüşmelerinde, “ABD olarak Türkiye ile İsrail arasının düzelmesi konusunda yoğun çaba harcadık. Hamas ve küçük bir pürüz var. Bunlar aşıldıktan sonra çok güzel olacak” dedi.
Kaynak: Milliyet