'Keşke ben ölseydim'

AFYONKARAHİSAR’da 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlama davasının tutuksuz sanıkları Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tarık Aydın’ın yargılanmalarına bugün de devam edildi. Şehit yakınları, duruşmada el bombalarının çalışma sistemini mahkeme heyetine anlatan sanık binbaşı Ali Duran’a tepki göstererek, "Bombanın çalışma sistemini şehit olan çocuklarımıza zamanında vermeliydiniz" dedi.

Eskişehir’deki 1’inci Hava Kuvveti Komutanlığı’nda bulunan Askeri Mahkeme’de dün başlayan duruşmaya gece ara verildi. Duruşma bu sabah yeniden başladı. 3 tutuksuz sanık subayın yanı sıra şehit askerlerin 50’ye yakın yakınının katıldığı bugünkü duruşmada binbaşı Ali Duran savunmasını yaptı. Binbaşı Duran’ın sinevizyon gösterisi eşliğinde el bombalarının çalışma sistemini anlatmasına şehit askerlerin yakınları tepki gösterdi. Şahit yakınlarından biri "Bombaları çalışma sistemini bize değil, zamanında şehit olan çocuklarımıza vermeliydiniz" diye müdahale etti.

Şehit yakınlarından bazılarının rahatsızlık geçirmesi üzerine Askeri Mahkeme heyeti duruşmaya yarım saat ara verdi. Rahatsızlanan şehit yakınları da sağlık görevlileri gerekli müdahalede bulundu. Geçen yıl 5 Eylül tarihinde Afyonkarahisar’da meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu askeri mühimmat deposundaki patlamayla ilgili olarak, olay tarihinde Afyonkarahisar 500’üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4’üncü Mühimmat Bölge Komutanı Kıdemli Albay Veysel Özbay, Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tarık Aydın’ın ’Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanması neden olma’ suçundan 22.5’ar yıl hapsi isteniyor.

Eskişehir Askeri Mahkemesi’nde dün başlayan ve bugün devam eden ilk duruşmada 3 sanık subaydan ayrıca patlama sonucu oluşan 13 milyon 594 bin 114 liralık hazine zararının da karşılanması isteniyor.

Dünkü duruşmada şehit ailelerinin avukatların sanıkların tutuklu yargılanma talepleri mahkemece kabul edilmemişti. Şehit yakını avukatlarından Eskişehir Barosu avukatı Altan Ulutaş patlamada sabotaj şüphesi olduğunu söyleyerek, patlamadan 7 dakika önce nizamiye kapısında ziyaretçilerle nöbetçi askerler arsında tartışma çıktığını, atılan taşlardan nöbetçi askerin yaralandığını, bu olaydan 7 dakika sonra da patlama olayının meydana geldiğini ifade ederek bunun araştırılması gerektiğini söylemişti.

BİNBAŞI DURAN:KEŞKE BEN ÖLSEYDİM

Eskişehir Askeri Mahkeme’deki duruşmada savunmasını yapan Binbaşı Ali Duran, olay tarihinde kendisinin 500’üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4’üncü Mühimmat Bölge Komutanlığı’nda ’Bölük Komutanı’ olarak görev yaptığını belirtti. Suçlamaları kabul etmediğini söyleyen binbaşı Duran şöyle konuştu:

"Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Ben sadece işimi yaptım. Keşke onlar hayatta olsaydı, ben ölseydim. Onlarla birlikte orada olsaydım. Keşke kaderimiz birlikte yazılsaydı. 13 Ağustos 2012 de göreve başladığım gün yaptığım toplantıda er ve erbaşların yaşam alanlarının iyileştirilmesiyle ilgili işlerin neden yapılmadığını sordum. Benim gelmemi beklediklerini söylediler. Bu işin denetlememle ilgisi yok."

SUSURLUK’TAN GÖNDERİLEN MÜHİMATLARIN ARIZALI OLDUĞU İDDİASI

Savunmasını slayt gösterimlerle sürdüren binbaşı Ali Duran, Susurluk’tan Afyonkarahisar’a gönderilen mühimmat içinde 35 bin adet ’kritik arızalı’ mühimmat olduğunu öne sürdü. Bunları slayt fotoğraflarla mahkeme heyetine gösteren Susurluk’taki mühimmatların sevk öncesinden gereken incelemelerin yapılmadığını da öne süren Duran, "Taşınma sırasında da bazı olumsuzluklar yaşanmış. Mühimmat ben göreve gelmeden önce depolara gelişigüzel ve talimatlara uygun olmayarak istif edilmiş. Özensizce depoya yerleştirilen sandıklar kendiliğinden dahi devrilecek durumdadır" dedi.

"BOMBALARI ŞEHİTLERİMİZE GÖSTERDİNİZ Mİ?"

Bu sırada şehit yakınlarından biri "Bu bombaları şehit olan askerlerinize gösterdiniz mi? bize bunları göstermeyin" diye bağırdı ve ardından da rahatsızlandı. Mahkeme heyeti bununun üzerine duruşmaya 10 dakika ara verdi. Duruşma salonunu dışına çıkartılan şehit yakınlarına sağlık ekipleri tarafından müdahale edildi.

MAHKEME HEYETİNİN DAVADAN ÇEKİLMESİNİ TALEP ETTİ

Verilen 10 dakikalık aradan sonra Şehit Piyade Er Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger, mahkeme heyetinin taraflı olduğunu iddia ederken davadan çekilmesini istedi. Heyet duruşmaya tekrar ara verdi.

Mahkeme Başkanı, Dülger’e "Bütün heyeti mi, yoksa sadece beni mi reddediyorsunuz?" diye sordu. Dülger de, "Tüm heyeti" diye cevap verince, mahkeme başkanı, "CMK’da mahkeme heyeti olarak reddine cevaz verilmediğinden yasal imkansızlıklar sebebiyle talebin reddine" diye karar verdi.

"PATLAMAYI EVDE ÖĞRENDİM"

Heyet, daha sonra Binbaşı Ali Duran’dan savunmasını yapmasına devam etmesini istedi. Duran konuşmasında şunları anlattı:

"Bilirkişi raporundan belirtildiği gibi personele aşırı yormadım. Günlük ortalama 7 saat uyumalarına imkan verdim. Çalışanları nöbetten daha düşürdüm. 4 Eylül’de saat 09.00-10.00 gibi başlayan çalışmalar 22.00’da sonlandırıldı. İkinci gün çalışmaları erken başladı. Saat 17.00’da bitirilmesini istedim. Bölükten ayrılmadan önce İkmal Takım Komutanı Üsteğmen Tuncay Aydın ile görüştüm. Kendisini bana çalışmaların sonuna gelindiğini kalan mühimmatın içeri taşındığını söyledi. Bunun üzerine 19.30’da kışlardan ayrıldım. Patlamayı evde öğrendim. Tuncay Aydın, bana doğru bilgi verse, görevimin başında olurdum."