'Karakolda dayak davası'nda sürpriz karar!
.
İZMİR’de Fevziye Cengiz’e, Karabağlar Polis Merkezi’nde dayak attıkları ileri sürülen polis memurlarının yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davaya ilk duruşmada, ’görevsizlik’ kararı verildi. Hakim, ’işkence suçu’ kapsamında değerlendirilmesini istediği dava dosyasını, Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Karabağlar İlçesi’ndeki müzikhollere yönelik 17 Temmuz 2011’de yapılan denetimde, ’kimliksiz olduğu, izinsiz çalıştığı ve polise mukavemette bulunduğu’ gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye Cengiz’in, polisler tarafından dövüldüğü iddia edildi ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Fevziye Cengiz, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunurken, polisler de mukavemette bulunduğunu öne sürerek, kendisinden şikayetçi oldu.
SULH CEZA, ASLİYE CEZA’YA GÖNDERMİŞTİ
İzmir 17’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde, geçen 15 Şubat’ta yapılan ilk duruşmada Hakim Atilla Özemre, kimlik tespitinin ardından dava konusunun Asliye Ceza Mahkemesi’nin görev sahasına girdiğine hükmederek, görevsizlik kararı verdi. Görevsizlik kararının ardından 12’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasına, haklarında ’basit yaralama, tehdit ve hakaret’ suçlarından 8’er yıl 10’ar ay hapis cezası istenen, tutuksuz yargılanan sanık polis memurları B.S., H.Y., T.D. ile olaya göz yumduğu iddia edilen, hakkında 1 yıl 6 ay hapis cezası istenen meslektaşları N.A. ve mağdur Fevziye Cengiz ile kendisini savunan 8 avukat katıldı.
Duruşmada ilk ifadeyi veren polis memuru H.Y., Fevziye Cengiz’in karakolda kendilerine hakaret edip saldırdığını, engellemek için ellerini tuttuğunda birlikte yere düştüklerini söyleyerek suçlamayı kabul etmedi.
’SALDIRINCA TOKAT ATTIM, PİŞMANIM’
Sanık polis memuru B.S. ise, kimliksiz olduğu için karakola götürdükleri Fevziye Cengiz’in tutanak tutmaya başladıklarında hakaret ve tehdit etmeye başladığını öne sürerek, "Hakaretlerine devam edince sinirlerime hakim olamadım, kendisine tokat attım. Sonra tutarak etkisiz hale getirmeye çalıştım. Yere düştüğü sırada gömleğimden tuttu. Amacımız kendisine kötü davranmak değildi. Polis merkezinde kamera olduğunu da biliyoruz. Amacımız işkence olsaydı, kamera olmayan diğer odalara götürürdük. Bu olay nedeniyle vicdanım rahatsızdır, yaptıklarımdan pişmanım."
Sanık T.D. de, Fevziye Cengiz’in karakola müzikholde ve götürülürken ekip otosunda kendilerine hakaret ve küfür etmeye başladığını, karakola girer girmez de hakaretlerine devam ettiğini ileri sürdü. Cengiz’in kendisini tırmaladığını kaydeden T.D., şikayetçi olduğunu söyledi.
’KAMERA VAR DİYE UYARDIM’
Sanık N.A. da, karakolda yazıcı olarak görev yaptığını belirterek, getirilen Fevziye Cengiz’in sürekli bağırıp küfürler ettiğini, odada arbede yaşandığını ve polis memurları B.S. ve H.Y.’nin arbede sırasında elleriyle kadına vurduklarını anlattı. N.A. "Ben engel olmak istedim. Bana, ’Sen karışma. Kelepçe takacağız’ dediler. Perdeyi kapatmamın amacı, dışarısı çok kalabalıktı. Galeyana gelinmemesi için kapattım. Bu sırada telefonum çaldı. Bıçaklama olayı ihbar edildi. Ben odadan çıktım. Nezarethaneye alınması için savcılık izni gerekiyordu" dedi.
ADRESİNİ SÖYLEMEDİ
Sanıkların ardından konuşan Fevziye Cengiz kimlik tespiti sırasında, tehdit edildiğini gerekçe göstererek ev adresini söylemedi. Tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getiren Cengiz, sanık polislerin kendisini yerlerde sürükleyip vurduklarını iddia etti. Polislerin kendisini elleriyle taciz ettiğini de öne süren kadın, "Kendilerini şikayet etmemem için ölümle tehdit ettiler. Hakaret içeren birçok söz söylediler. Şikayetçiyim, adalete güveniyorum" diye konuştu.
12’nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İhsan Ergin sanıklara, ceza almaları halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yararlanmak isteyip istemediklerini sordu. Dört sanık da yararlanmak istediklerini söyledi.
AVUKAT: iŞKENCE SUÇU VAR
Cengiz’in avukatlarından Eylem Yıldız, bilirkişi raporunda mağdura yönelik sadece kameraya yansımış 26 eylem bulunduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
"Yanlı rapor veren, polis memuru olan üç bilirkişi hakkında da Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Adli Tıp Raporu’nu veren hekim hakkında da soruşturma başlatılmıştır. Müvekkilim ve ailesi, bu olaydan dolayı psikolojik destek almakta. Sanıkların işlediği suç ’işkence’ kapsamına giriyor. Bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekiyor" dedi.
HAKİM DE ’İŞKENCE VE EZİYET’ DEDİ, DOSYA AĞIR CEZA’YA GİTTİ
Avukat Özkan Yücel de, görüntülerin izlenmesini talep etti. Özkan, görüntüler izlendiğinde, mahkemenin görevsizlik konusunda daha iyi sonuca ulaşacağını söyledi.
Hakim İhsan Ergin de, mağdurun olaydan etkileneceğini belirterek görüntülerin izlenmesinin yerinde olmayacağını söyledi. Hakim Ergin, davaya bakma görevinin Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait olmadığını belirterek, görevsizlik kararı verdi. Hakim Ergin, tüm eylemler yönünden sanıklar H.Y. ve B.S.’nin, ’İşkence ve eziyet’ suçundan TCK’nın 94/1 maddesi uyarınca, T.D. ve N.A’nın, TCK’nın 94/1-5 maddeleri uyarınca yargılanmaları ve cezalandırılmalarını isteyerek, dava dosyasının İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verip duruşmayı bitirdi.
CENGİZ VE AVUKATLARI KARARA SEVİNDİ
Karar sonrası Fevziye Cengiz, koridorda bekleyen eşi ve çocuklarına sarılıp sevindi. Cengiz’in avukatlarından Hanife Yıldırım, "Bu kararla suçun niteliği değişti" derken, Eylem Yıldız ise, "Örnek bir davadır. Hukuk adına sevindirici bir karar. Bu tip olaylarda eylemlerin sadece basit yaralamadan ibaret olmayacağını ortaya koyuyor" dedi.
Mağdur Fevziye Cengiz hakkındaki, ’Görevli memura mukavemet ve hakaret’ suçlamasıyla 15’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde, 6.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava ise devam ediyor.