'Kandil'in her dediği...'
Yalçın Akdoğan'dan çarpıcı açıklama
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın Siyasi Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, TGRT Haber’de Batuhan Yaşar'ın sorularını yanıtladı.
PKK 'nın çekilmek için pazarlık yaptığı iddialarına cevap veren Akdoğan örgütün çekilme adımını atarken "Nevruz'da Öcalan'ın okunan mektubu aslında buna cevap veriyor" derken, silahlı mücadelenin miadını doldurduğu için PKK'nın geri çekilmeye başladığını söyledi.
Çözüm sürecinde hükümetin gizli kapaklı bir şey yapmadığını, terör örgütüne bir şey vaat etmediğini de dile getiren Akdoğan, "Aşırı kaygı ve korku pompalamaya gerek yok. Bir de bu süreç, PKK'nın örgütsel hedeflerini gerçekleştirme, yerine getirme değil. Yani hükümet bütün onların her şeylerini tatmin etmek zorundaymış gibi bir hava estiriliyor. Bu yanlış bir durum, yanlışlar silsilesinin sonucunda bu noktaya gelinmiştir. Silahın devre dışı bırakılması normalleşme sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Süreçte Kandil kanadından gelen açıklamaları de değerlendire Akdoğan "Onların her dediğini de çok ciddiye almak doğru değil. Bu süreçte bunların çok fazla konuşması da sürece fayda getirmiyor. Bu sürece toplumsal desteğin fazla olması önemli. Bu sürece toplumsal destek AK Parti'ye ve Sayın Başbakanımıza olan destekten mütevellittir" diye konuştu. "Kandil 'şunu' dedi, Karayılan 'bunu' dedi" şeklindeki açıklamalara güven olmadığını, bunların kale alınmasının bile sürece zarar verdiğine vurgu yapan Akdoğan, "Ben bunların üzerinde çok fazla yoğunlaşılmamasını istiyorum" dedi.
CHP’NİN ÇÖZÜM SÜRECİNDEKİ TAVRI
Akdoğan, çözüm sürecinde muhalefetin rolünü de değerlendirdi. "CHP bir yerden sonra sürece dahil olacak mı?" sorusunu cevaplayan Akdoğan, CHP'nin tüm görüşmelere rağmen sürece destek vermediğini anlattı. Muhafeletin desteğini önemsediklerini kaydeden Akdoğan, "Zorla CHP'yi sürece sokacak halimiz yok" dedi. CHP'nin gönülsüz olduğunu ve CHP'nin peşinden koşamayacaklarını anlatan Akdoğan, "Biz CHP'nin de diğer partilerin de bütün toplum kesimlerinin, STK'ların da taşın altına elini koymasını istiyoruz. Ama destek vermiyorlarsa oturup ağlayacak halimiz yok. Yükün altına girmek istemiyorlarsa biz kendimiz sırtlar ve götürebildiğimiz kadar götürürüz" şeklinde konuştu.
Sadece AK Parti'nin pozisyonuna göre pozisyon alarak siyaset yapmaya çalışmanın siyaset olmadığını söyleyen Yalçın Akdoğan, "Sorun CHP'nin kendi içinde. Bu yüzden net bir tavır koyamıyorlar" dedi.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Yalçın Akdoğan, yeni anayasa konusuyla ilgili soruları da cevapladı. Uzlaşma komisyonundan bir uzlaşının çıkmamasının AK Parti'nin yeni bir anayasa yapma umudunu ortadan kaldırmadığını belirten Akdoğan, "Milletin beklentisi budur. Bunu yapmak için bizim mücadelemizi devam ettirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
AK Parti'nin kendi anayasa teklifini referanduma götürebilmesi için Meclis'te 330'u bulması gerektiğini belirten Akdoğan, "Yani bizim birilerinin desteğini daha bulmamız gerekiyor. Bu CHP mi olur, MHP mi olur, BDP mi olur; kim ne kadar destek verir... Daha evvel bunu yapamadık ama 'tek tek partilerle bunu yapabilir miyiz'in elbette bir arayışı olacaktır. Ama şu parti, bu partidir demiyorum ben. Ama tek tek hangi parti ile uzlaşıp bu sayıyı bulabilirsek bu zorlanacaktır, bu gayret böyle devam edecektir" şeklinde konuştu.
Yeni anayasadaki vatandaşlık konusuna da değinen Akdoğan, vatandaşlık tanımı için ayrımcı dayatmalarda bulunulmasının doğru olmayacağına vurgu yaptı. Akdoğan, vatandaşlık konusunun üzerinde tartışılması gereken bir konu olduğunu fakat herkesin 'Türkiye Cumhuriyeti' üst kimliğinde bir araya geleceğini ifade etti.
'ELEŞTİRİLER TERBİYESİZCE'
Programda Akil İnsanlar konusu da gündeme geldi. Yalçın Akdoğan, Akil İnsanların çok farklı düşünce dünyasından ve farklı ideolojilerden olduklarını, farklı kesimleri temsil ettiklerini belirterek, Akil İnsanların bir rapor hazırlayacaklarını belirtti. Akil İnsanlar Heyeti'nin oluşturulmasını değerlendiren Akdoğan, "Bu yöntem eğer başarılı olursa aslında iyi bir yöntem de kazanmış olacağız" dedi.
Akil İnsanların maaş alacaklarına yönelik iddiaları da yalanlayan Akdoğan, Akil İnsanlara yönelik eleştirilere ise "Bunlar son derece terbiyesizce edilmiş laflar" diyerek tepki gösterdi. Yalçın Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Beğenirsiniz beğenmezsiniz burada mesele şu; şimdi farklı düşüncesi olabilir, biz beğenmeye de biliriz. Burada herkes kendi kavramsallaştırmasıyla, kendi lisanıyla, kendi sözcükleriyle elbette 'akan kan dursun' diyecek. Biz onlara kendi değer dünyamıza göre bir şey dikte edip 'hadi bizim kavramlarımızla bunu anlatın' demiyoruz. Onlar kendi kavramsal çerçeveleri neyse, üslupları neyse onunla oraya gidip anlatacaklar veya dinleyecekler. Yani muhalefetin yakıştırmalarını çok doğru bulmuyorum"
'T.C. İBARESİNİN KALDIRILDIĞI İDDİALARI İSTİSMAR EDİLMEYE ÇALIŞILAN BİR KONU'
Yalçın Akdoğan, bazı bakanlıklardan 'T.C.' ibaresinin kaldırıldığına yönelik iddialara da cevap verdi. Akdoğan şunları söyledi:
"Burada Türkiye Cumhuriyeti konusunda herhangi bir ön yargı veya herhangi bir çekince olabilir mi? Yani biraz önce ben bahsettim, vatandaşlık meselesinde bunu biz öneriyoruz; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üst kimliği. Bu bizim önerdiğimiz kavram, bu hepimizin ortak değeri. Devletin adını kimse tartışmaya açabilir mi veya buna karşı bir ön yargı gelişebilir mi? Yani 'ama işte bilmem neredeki dispanserin başına da illa T.C. girsin'. Sağlık Bakanı sanıyorum bu çerçevede; 'bakanlığın üzerinde bu ibare var. En taşradaki, ücra köşedeki herhangi bir yerin başına illa asmaya gerek. Burası zaten Türkiye Cumhuriyeti' anlamında bir söz söylemiş. Yani bunu başka bir yere çekmek doğru olmaz."
Kurum tabelalarından T.C. ibaresinin kaldırıldığı şeklindeki iddiaların istismar amaçlı olduğunu vurgu yapan Akdoğan, "Yani devletin adı konusunda kimsenin herhangi bir çekincesi, eleştirisi, ön yargısı yok. Böyle bir şey de düşünülemez. Bu bağlamından koparılarak istismar edilmeye çalışılan bir konu. Bunu çok ciddiye almamak gerekir" şeklinde konuştu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Akdoğan programın sonunda ise, başkanlık sistemi ile ilgili soruları cevapladı. Başkanlık sisteminin 90'lı yıllarda Özal zamanında tartışıldığını, AK Parti'nin de en başından beri tartıştığını ifade eden Akdoğan, Başkanlık sisteminin ise çözüm sürecinin bir parçası olmadığını kaydetti.
Terörist başı Öcalan'ın Kandil'dekilere görüntülü mesaj ile sesleneceği iddiaları için "Bunlar uydurulmuş şeyler" diyen Akdoğan, BDP'nin İmralı ziyaretleri içinse "Gerektiğinde İmralı ziyaretleri yapılıyor" dedi.