Jandarmanın imamı MİT TIR’larını anlattı
MİT TIR’ları soruşturmasında yakalama kararı bulunan, Jandarma Astsubay ve başçavuşlardan sorumlu imam Hasan Bektaş, ifadesinde örgütün imamlarını deşifre etti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan tarafından yürütülen MİT TIR’ları ile ilgili soruşturmada hakkında yakalama emri bulunan Hasan Bektaş emniyete gelerek teslim oldu. MİT TIR’larının durdurulduğu 19 Ocak 2014 tarihinde Adana’daki Jandarma Astsubay ve uzman çavuşların sorumlu imamı olan Bektaş, FETÖ/PDY’nin darbe girişiminin başarısız olması üzerine etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini söyleyerek TIR olayının perde arkasını anlattı:
‘Türkmenlere giden TIR’lar çevrildi’
“Ocak ayı başında Jandarma tarafından MİT TIR’larının çevrildiği gün Nahit, Ertuğrul ve ben Halil’in ikametinde rutin görüşmedeydik. Ne olduğunu çözemedik. Topladığımız paraları ona verdik ve evden ayrıldık. Sonra Türkmenlere giden TIR’ların çevrildiğini öğrendim. Bu olay garibime gitti. Muhakeme etmeye başladım. Örgütün, güçlü bir devlet kurumu olan MİT’e bu şekilde operasyon yapabiliyorlarsa, bizim gibi garibanlara ne yapabileceklerini hayal bile edemiyordum.”
‘2 ay önce beni arayıp Ankara’ya gel dediler’
“MİT TIR’ları eylemi sonrası örgütten soğudum. İrtibatımı kesmek için lojmanlara taşındım. 2016 Ocak ayında Konya Ereğli Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’ne Müdür Yardımcısı olarak atandım. 18 Mayıs 2016’da bana tablet üzerinden sıkıntılı bir durumun olduğunu, alabildiğim kadar işyerinden rapor alarak izne çıkmamı ve Ankara’ya gitmemi söylediler. ‘İrfan’ kod isimli şahıs hakkımda MİT TIR’ları soruşturmasından dolayı yakalama çıktığını yakalanırsam işkence göreceğimi beni yurt dışına çıkartacaklarını söylediler. Ben idam olsa dahi vatanımda kalacağımı söyledim. Bunun üzerine iki ay bir evde tek başıma yaşadım.
Tüm isimleri itiraf etti
Hasan Bektaş, ifadesinde tanıdığı tüm imamların isimlerini verdi: Örgüt ile 1998’de tanıştım. Dershanelerine gittim. 2000’de sınıf öğretmenliği kazandım. Cemaat evinde kalmamı teklif ettiler Düzenli olarak Fethullah Gülen’in videolarını izletip, kitaplarını okuduk. 2004 yılında KPSS’ye girip kazandım ancak cemaat bana kendi okullarında çalışmamı teklif etti. 2008 yılında benimle tanıştırılan eşim Serpil’le evlendim. Evliliğimiz tamamen örgüt içi bir evliliktir. O dönemde örgüt içi evlilik olduğunu idrak edememiştim.
Kod adım ‘Akif’ti
2009’da KPSS’ye bir daha girdim iyi puan aldım. Milli Eğitim’de 2010 yılında öğretmenliğe başladım. Bana 2011 yılında kurumlarda görevli personele sohbet imamlığı yapmam teklif edildi, ‘Akif’ ismi verildi. Sohbetlere gelen de farklı isimler kullanıyorlardı. Askerlerden burs, himmet, zekat gibi yardımları ben topladım.
‘Tango ile iletişim kuruyorduk’
“17-25 Aralık süreci sonrasında Ak Parti’nin desteklenmemesi yönünde söylemlerde bulundular. Bize bu süreçten önce örgüt içerisinde kullanacağımız bir telefon verilmişti. Bu telefonu bize Halil kod adlı Hamza Ali Ece verdi. Bu telefonlar sadece ben Ertuğrul, Nahit ve Halil iletişim kuruyorduk. 17-25’ten sonra ise bizlere içerisinde internet hattı olan küçük tabletler ‘Tango’ isimli iletişim programı kurulu olarak verildi. 2014 yılına kadar böyle devam ettik.”