İşte iki liderin, perşembe günü gerçekleşecek görüşmeye kadar, partilerinin yetkili kurullarında konuşulan konular...
ABONE OL
Vatan Haber
CHP lideri, MYK'da kurmaylarına, "5 sorun başlığında dahi anlaşamıyoruz.Bize, 'kırmızı plakalı araçları kullanın, ülkeyi biz yönetelim' demek istiyorlar" dediği belirtildi. En kritik konu başlığının "dış politika" olduğunun konuşulduğu toplantıdan sonra 5 maddeyi önceleyen sert bir bildiri yayınlandı. Bazı CHP'li kurmaylarında "Masayı pazartesi günü devirmek istiyorlardı, ancak deviremediler" yorumunu yaptığı öğrenildi.
"ANLAŞILMAYAN AZ AMA ÖZ"
Ak Parti cephesinde, "Uzlaşılmayan konular azınlıkta ancak kritik maddeler. 'Az' olmasına karşın yüksek derecede öneme sahip oldukları , detaylar ele alındıkça ayrışmanın büyüyeceği" yorumlarıyapılıyor. Ak Parti'de de en sorunlu alan olarak "dış politika" gösteriliyor. Davutoğlu'nun da dış politikada "kazanımları kaybedecek geri adım atılmasının söz konusuolmadığı" mesajı verdiği vurgulanıyor.
Kritik konularda uzlaşılamadı
Birçok konuda iki parti arasında anlaşma sağlandığı ancak “Dış politika”, “Zorunlu din dersi” gibi başlıklarda tıkanma yaşandığı ve çözümün liderlerde olduğu ifade ediliyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “koalisyon müzakeresi”nde son görüşme yarın 14.00’te gerçekleşecek. Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun üçüncü görüşmesinde, önceki gün ortaya çıkan seçenekler konusunda nihai karar verilecek. Ak Parti cephesinde, kısa süreli reform hükümeti görüşü ağırlık kazanırken, kaynaklar, görüşmeden çıkan olumlu havaya rağmen, “Uzlaşılan konu daha çok, uzlaşılamayanlar çok azınlıkta. Ancak azınlıkta maddeler kritik maddeler. Uzlaşılan konuların fazla olması, bazı konulara girilmemesinden de kaynaklanıyor” yorumunu yaptı. Bu “kritik maddeler”deki tıkanmayı iki liderin tavrı çözecek ya da iki parti arasındaki masa dağılacak.
Hükümeti kurma görevini aldığı 9 Temmuz’dan bu yana koalisyon çalışmalarını yürüten Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ile yapılan istikşafi görüşmelerin ardından Kılıçdaroğlu ile yarın üçüncü kez bir araya gelecek ve Ak Parti-CHP arasında koalisyon hükümeti kurulup kurulmayacağı konusundaki nihai görüşmeyi gerçekleştirecek.
Tarafsız sahada görüşme
İlk görüşme CHP Genel Merkezi’nde, ikinci görüşme Başbakanlık Konutu’nda gerçekleşmişti. Son görüşme ise İstikşafi görüşmelerin yapıldığı, “tarafsız sahada” yani Ankara Palas’ta 14.00’te gerçekleşecek. Bu görüşme öncesinde Davutoğlu’nun partisinin MYK’sını toplaması ve yakın kurmayları ile süreci değerlendirmesi bekleniyor.
Süre tartışması belirleyici
Önceki gün 4 saat 20 dakika süren görüşmede yapılan beş istikşafi görüşmenin sonucunda gelinen nokta ele alındı. Ak Parti cephesinde, “Görüşme öncesi CHP’den daha sert tutum bekliyorduk. Ancak çok uzlaşmacı ve hazır olarak masaya geldiler. Beklenmedik bir tutum izlediler” yorumları yapılıyor. Görüşmede, CHP’nin ısrarla istediği, “4 yıllık hükümet” konusu uzun süre konuşulurken, “kısa süreli reform hükümeti”, “seçim hükümeti”, “süre konulmaksızın Anayasa öncelikli hükümet” gibi seçeneklerin de tartışıldığı ifade edildi. Ak Parti açısından en güçlü seçeneğin, “süreli reform hükümeti” olduğu vurgulandı. CHP kanadının bu sürenin, “en az 2 yıl” olmasını talep ettiği de kulislere yansıdı. Ak Parti cephesinde ise, “1 yıl”, “2 yıl” gibi net sürelere sıcak bakılmadığı, ancak, “protokole bağlanacak reformların hayata geçirileceği süre kadar” bir koalisyon ortaklığına sıcak bakıldığı vurgulandı. Süre tartışmasının koalisyon görüşmeleri açısından bağlayıcı bir noktada olduğu ifade ediliyor.
‘Az’ ama ‘öz’ konular
Görüşmede her iki tarafın da uzlaştığı, uzlaşmaya yakın olduğu ve uzlaşmaya uzak olduğu konular ele alındı. Tüm bu konuların her iki tarafın da dosyasında yer aldığı vurgulanırken “uzlaşılan” konuların daha fazla yer kapladığı, uzlaşmaya yakın konuların da oldukça fazla olduğu kaydedildi. “Uzlaşmaya uzak” konu başlıklarının “az” olmasına karşın, yüksek derecede öneme sahip olduğu ifade edildi. Bu konuların detayları ele alındıkça ayrışmanın büyüyebileceği kaydediliyor.
Bu konuların da yarınki görüşmede açılmasına kesin gözüyle bakılıyor. eğitim başlığında genel olarak CHP’nin “4+4+4” yerine “1+8+4” ve “zorunlu din dersleri”nin kaldırılması talebine Davutoğlu’nun, “Eğitimde elbette sorunlu alanlar var, birlikte çözebiliriz. Ancak sistemin omurgasıyla oynanmasını uygun bulmayız” karşılığı verdiği kaydedildi.
Ak Parti cephesinde Alevilik derslerinin artırılması, ayrı bir ders konulması da dahil bu konuların ele alınabileceği de vurgulanırken zorunlu din dersinin kaldırılması gibi konular ise, “müzakere dışı” olarak görülüyor. CHP’de ise iddialara rağmen bu konuların masaya henüz gelmediği ifade ediliyor.
En sorunlu alan olarak ise dış politika gösteriliyor. Suriye, Mısır, İsrail ve genel olarak Ortadoğu politikalarının Kılıçdaroğlu tarafından en fazla eleştirilen konular olduğu kaydedilirken Davutoğlu’nun da dış politikada, “kazanımları kaybedecek geri adım atılmasının söz konusu olmadığı” mesajı verdiği vurgulanıyor. Tarafların yeni anayasa gibi başlıklarda uzlaştığı, ancak uzlaşılan bu başlıkların detaylarında görüş ayrılıklarının fazla olduğu ifade ediliyor.
Tavırlar çözecek
CHP’nin ekonomik vaatlerinin de görüşmede gündeme geldiği ve Davutoğlu’nun kasım ve aralık ayındaki bütçe görüşmelerine atıf yaparak, koalisyon ortaklığı kurulursa bütçenin beraber yapılacağını ifade ettiği ve bütçe şartlarına göre bu konuların değerlendirilebileceği görüşünü aktardığı belirtildi. Görüşmede her iki liderin de, “yüzde 100 anlaşma elbet olmaz” görüşünde birleştiği ifade edilirken, “süreli reform hükümeti”nin de bu çerçevede gündeme geldiği kaydedildi. Ak Parti kulislerinde yarın bir uzlaşma çıkmazsa cuma günü MHP ile bir görüşmenin de olabileceği de konuşuluyor.
5 başlıkta dahi anlaşamıyoruz
CHP MYK’da koalisyon ihtimalini düşük gördüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, pazartesi günkü görüşme için “Davutoğlu koalisyon kurmak istiyor, izin vermiyorlar” ifadesini kullandı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün Sabah önce kurmaylarıyla bir araya geldi, saat 14.30’da da MYK toplantısına başkanlık etti. Gün boyu yapılana değerlendirmelerde Başbakan Davutoğlu’yla önceki günkü görüşmelere ilişkin bilgiler veren Kılıçdaroğlu’nun, koalisyon olasılığını düşük gördüğü belirtildi.
Kurmaylarına, “Haftalar önce açıkladığımız 5 sorun başlığında dahi anlaşamıyoruz. ‘Dış politika, çok sorunlu, baştan sona ele alınması gerekiyor’ diyoruz, Ahmet Bey, ‘Dünya bizim dış politikamızdan övgüyle bahsediyor’ diyor. ‘Ekonomide kırılganlık var, asgari ücret ve emekliye maaş düzeltilmeli’ önerimize, ‘Ekonomi rayında’ yanıtını veriyor. eğitim politikasını eleştiriyoruz, 4+4+4 sisteminin artılarını anlatıyor. Temel sorun başlıklarını sorun başlığı olarak dahi görmüyorlar” dedi.
Azınlık teklifi şaşırttı
Davutoğlu’nun “Azınlık hükümetimizi destekler misiniz” önerisi getirdiği Kılıçdaroğlu’nun bu öneriyi reddettiği belirtildi. Davutoğlu’nun “Anayasa’da uzlaşılan bazı maddeleri düzenlediğimiz, seçim barajını düzenlediğimiz kısıtlı süreli bir mini reform hükümetine sıcak bakar mısınız” sorusunu da yönelttiği belirtildi. Kılıçdaroğlu, bu öneriyi MYK üyelerine, “4 yıllık yüksek profilli bir hükümet istiyoruz. Elbette koalisyon kurulduğunda süre beyan etmek doğru değildir ancak daha en başından kısıt koymak doğru değildir. Tüm fedakarlıklarımıza karşın AKP’nin koalisyon kurmak için adım atma yerine, kendi dediğini dayatma anlayışının yansımasıdır. Bize, ‘Kırmızı plakalı araçları kullanın ancak ülkeyi biz yönetelim’ demek istiyorlar. 4 yıllık gerçek bir ortaklık niyetleri yok. Bu bakış açısı, ‘Koalisyonu kuralım, uygun gördüğümüzde, 276’yı bulma ihtimali belirdiğinde seçime gideriz’ demektir. Ülke için değil, AKP için koalisyon arayışıdır” dediği ifade edildi. Kulislerde 4 yıllık hükümet teklifinin 2+2 şeklinde esneyebileceği ifade ediliyor. Görüşmenin cuma günü yapılması önerisine de tepki gösteren Kılıçdaroğlu’nun “İyi niyetle uyardım. ‘Niye uzatıyorsunuz’ dedim” sözleri üzerine 3. görüşme yarın Ankara Palas’ta gerçekleşecek.
Masayı deviremediler
Toplantıda bazı kurmayların, “Masayı pazartesi günü devirmek istiyorlardı, ancak deviremediler. Hükümete yakın bazı medya organlarında çıkan haberler de bunun göstergesi” ifadesini kullandığı belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin yapıcı tutumunun devam edeceğini vurguladığı ancak Ak Parti tarafından aynı oranda yapıcı sinyaller gelmediğine işaret ettiği vurgulandı. Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu’nu kastederek, “Genel Başkan koalisyon kurmak istiyor ama izin vermiyorlar, kurdurtmuyorlar” sözleriyle Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na işaret ettiği belirtildi.
1+8+4’te de esneriz
CHP’nin “4+4+4”e karşı önerdiği “1+8+4” önerisiyle imam hatip liselerini kapatacağı algısının parti yönetiminin rahatsızlığı, bu konuda esnenebileceği mesajını vererek, “Gerekirse 1+5+3+4 gibi bir formül buluruz. Bizim niyetimiz imam hatipleri, bölümleri, okulları kapatmak değil, eğitim sistemini reforma tabi tutmak” mesajını karşı tarafa ilettikleri öğrenildi. CHP kurmayları “Erken seçim olursa seçimden güçlenerek çıkacak partinin CHP olduğuna işaret ediyor. Ancak partimizin değil ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz. Önceliğimiz acil bir hükümet kurulması” görüşünü dillendiriyor.
5 maddeyi önceleyen sert bildiri
Kılıçdaroğlu başkanlığındaki MYK toplantısının ardından yayımlanan sert bildiride de özetle şunlar kaydedildi:
“7 Haziran tarihinde yapılan seçimlerde milletimiz hiçbir partiye tek başına iktidar kurabilecek bir çoğunluk vermedi. Halkımız bütün partilere ülkemizin karşı karşıya bulunduğu büyük sorunları çözmek için uzlaşma ve bir araya gelme sorumluluğu yükledi. O tarihten itibaren partimiz köklü tarihine ve geleneğine uygun bir sorumluluk duygusuyla hareket etmektedir. Siyasi partilere verilen her Oyun bir yurttaşımızı temsil ettiği bilinciyle bütün partilere hak ettikleri saygı ile yaklaştık. TBMM’de temsil imkânı bulan hiçbir partiyi dışlamadan, ötekileştirmeden ve yok saymadan büyük bir uzlaşma zemini oluşturmaya çalıştık. Yurttaşlarımız 5 temel alanda karşı karşıya olduğu büyük sorunlara siyaset kurumunun çözüm üretmesini bekliyor.
Karşı karşıya bulunduğumuz bu yakıcı sorunları ancak yüksek profilli, reform odaklı ve 4 yıl ufku olan bir koalisyon hükümeti çözebilir. CHP MYK, Türkiye’nin derin ve yakıcı sorunlarının çözümü amacıyla, ülkenin yüksek çıkarlarını gözeterek, en az 4 yıl ufku olan, reform odaklı, yüksek profilli, geniş tabana dayanan bir koalisyon hükümeti kurulması yönünde iradesini bir kez daha ortaya koydu. Bu doğrultuda Kılıçdaroğlu’na tam yetki verdi.”