IŞİD Müslümanız diyor ama..
.
Vatan Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD’in elindeki 49 rehinenin serbest bırakılmasını istedi ve “Bir müslümanın bir müslümana bundan daha büyük zulmü olur mu” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk röportajını 26 Ağustos’a Al Jazeera’ye verdi. Al Jazeera Arapça’dan Hatice Bengana’nin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nun aday olarak gösterilmesi, ‘Yeni Türkiye’, ‘çözüm süreci’, ‘Gülen cemaati’, Suriye, Mısır ve Irak’la ilgili konularda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, IŞİD’in Irak’taki saldırılarına yönelik bir soru üzerine “Suriye’deki bu bölücülüğü Suriye’yi paramparça böyle bir hale getirmiş olması, ne yapmıştır örgütleri doğurmuştur” dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
‘Müslümanız diyor’
“Temenni ederiz ki Irak Devleti yeni hükümetiyle beraber bu doğan kaosu ortadan kaldırır. Biliyorsunuz 49 konsolosluk görevlimiz orada. IŞİD bir taraftan ‘biz Müslümanız’ diyor ama öbür taraftan Müslüman olan 49 insanı rehine olarak tutuyor. Şimdi bir Müslümanın bir Müslümana bundan daha büyük zulmü olabilir mi? Bunun olmaması lazım, bu insanların bırakılması lazım. Bunların evlatları var, bunların eşleri var ve bütün bunların hepsi, yani beyleri ne zaman gelecek? Orada iki çocuk var, üç bayan var. Onlar orada şu anda bir esir durumunda. Bunlar tabii ki bizi ve halkımızı ciddi manada üzmektedir. Temenni ederim ki aklı selim hakim olur ve bu 49 rehinemiz de sağ salim ailelerinin yanına dönerler. İstihbarnat örgütlerimiz çalışıyorlar. Tabii bunu en ideal hangi yolla çözeriz bunun gayreti içerisindeyiz. Bütün mesele bizler için aileleri için ülkemiz için üzüntü doğuracak netice olmaması.”
Davutoğlu okula dönmek istedi..
Erdoğan, Davutoğlu’nun akademisyenliğe dönmek istediğini ancak kalması için ikna ettiklerini söyledi
Erdoğan, röportajda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘başbakan’ ve parti genel başkanlığına seçilmesi konusunda şunları söyledi:
Geniş istişare yaptık
“Görevlendirme noktasında geniş kapsamlı istişare yaptım. İnancımızda da istişarenin yeri çok farklıdır. Göreve geldiğimde danışman olarak Ahmet Bey yanımda göreve başladı ama ben Ahmet Bey’i daha geçmişten tanıyorum. Sonra kendisinin üniversiteye dönme arzusu falan da oldu. Dedik ki ‘Artık buraya kadar danışman olarak geldin, Abdullah Bey’in (Gül) yanında çalıştın. Sizi çok daha farklı görevler bekleyecek. Bugüne kadar teorisyendiniz. Bundan sonra bu işin pratiğini de yapmak suretiyle teoriyle pratiği bir araya getirecek ve ülkemize, milletimize bu şekilde çok daha faydalı olacaksınız.’ Değerler noktasında fikri planda en ufak bir ayrılığımız söz konusu değil. Dışişleri Bakanlığı’nda bu noktada başarılı bir performans Sayın Davutoğlu ortaya koydu şimdi de inşallah gerek ülke içi gerek ülke dışı beraberce koşturacağız.”
Her soruya yanıt verdi
10 AĞUSTOS SEÇİMLERİ
Yeni Türkiye
Üç aday yarıştık sonunda halkımızın yüzde 52’sinin oylarıyla cumhurbaşkanlığına seçilmiş olduk. Gelecek süreci çok farklı bir şekilde biz inşa edeceğiz. Bunun adı bir defa Yeni Türkiye. Yeni Türkiye tabii farklı olacak. Başbakanımızla beraber ve şu andaki iktidarla el ele vererek 12 yıllık tecrübemizi çok daha farklı bir şekilde işleyeceğiz. 2023 hedeflerine çok daha farklı ulaşalım istiyoruz.
ABDULLAH GÜL
İlişkilerimiz sıcak
Abdullah Gül’le aynen Dışişleri Bakanı olduğu zaman kendisini cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğimizde aramızdaki hukuk ne kadar sıcaksa şu anda da bu hukuk aynı şekilde sıcaktır. Fitne sokmak isteyenler 7 yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde zaman zaman Abdullah Bey’le benim aramda zaman zaman hanımlarımız arasında bu tür ayrılıkların olduğunu işlemişlerdir bundan sonra da işleyebilirler. Ama onların hiçbir zaman bu attıkları adımlar tutmamıştır bundan sonra da tutmayacaktır. Bu bir davadır ve bu davaya gönül verenler artık inanıyorum ki kıyamete dek bu anlayış içerisinde o kardeşlik duygusu içerisinde bu hizmeti sürdüreceklerdir.
GÜLEN CEMAATİ
Daha işin başındayız
Önceleri bunlar bir cemaat anlayışı içerisinde bize yaklaşıyorlardı. Elimizden gelen her türlü desteği ülkemizdeki yasalar çerçevesi içerisinde verdik. Zaman içinde bir çeteleşmeye bir mafyalaşmaya bir paralel devlet yapılanması süreci içerisine girdi. Ve ‘paralel devlet yapılanması’ olarak da bizim artık resmi kayıtlarımıza girmiştir. MGK olarak bu isimle artık tescil edilmiştir. Kurumlarımız içerisinde bunların temizliğine yönelik çalışmalar başlamıştır. Devlet içerisinde devlet asla olmaz. Emniyet teşkilatı içerisindeki yapılanmada birçok isim hukukun genel çerçevesi içerisinde tutuklanmaya başladı. Serbest kalacak olanlar serbest kalıyor. Daha işin başındayız. Yeni yasama yılıyla birlikte bu çok daha kararlı bir şekilde sürdürülecektir.
KÜRT MESELESİ
Müsaade etmeyiz
(Irak’ta bağımsız Kürdistan için çalışmalar yapılıyor, Türkiye Kürtleri açısından durum nedir? sorusu üzerine)
Şimdi şunu çok açık net söylemek durumundayım. Bir defa Türkiye’de benim Kürt vatandaşlarımın sorunu noktasında benim ne kadar sorunum varsa Kürt vatandaşlarımın da o kadar sorunu vardır. ‘Kürt meselesi’ dediğiniz zaman bunun karşısına Türk meselesi de çıkar, Laz meselesi de çıkar, Arnavut meselesi de çıkar, hepsi çıkar. Ülkemizde bir defa en ufak bir operasyona müsaade etmeyiz. 36 etnik unsur vardır bizim ülkemizde. Hepsi de bizim açımızdan birdir, aynıdır ve benim için Türk neyse Kürt de odur, Arap da odur, Boşnak da odur, Arnavut da odur. Irak’ın genelinde toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Bölünmesini asla arzu etmeyiz.
KATAR’LA İLİŞKİLER
Biz o suçu üstlendik
Gerek Katar gerekse Türkiye olarak mağdurun, mazlumun yanında olmak eğer suç olarak kabul ediliyorsa biz o suçu çoktan üstlendik. Burada mazlum bir Gazze halkı vardır ve İsrail burada acımasız olarak buraya bombalar yağdırıyor. Bunun önüne geçmek eğer bir suçsa ben bu suçu kabul ediyorum.
MISIR VE GAZZE
İlkelerime ters
Yüzde 52 oy alarak cumhurbaşkanı seçilen Mursi’ye darbenin yapılmış olmasını kabul etmem mümkün değil. Mısır bu işi (Gazze) çözebiliyorsa takdir ederiz. Ama böyle bir sürecin içerisinde farklı bir rolü oynamak altyapılarda olabilir ama kişisel olarak ben kendi değerlerimle, ilkelerimle de ters düşmek istemem.
FUTBOL MU SİYASET Mİ?
Kondisyon çok önemli
Yaş ilerledikçe aynı güçte değilsiniz. Ramazan ayı içerisinde o maçı oynadık ve güzel üç gol atmak bana da nasip oldu. Futbol kolektif oynandığı sürece başarı getirir. Kondisyonu iyi olduğu zaman başarı getirir. Siyasette de takım oyunu önemlidir. Kolektif oyun çok önemlidir.z Tabii bir de kondisyon önemlidir.