‘İnşaat mafyasıyla işbirliği yaptılar!’
.
Vatan Haber
Başbakan, Kılıçdaroğlu’na pazara kadar süre vererek ‘Sen açıklamazsan ben açıklayacağım’ dediği raporu kamuoyuyla paylaştı. CHP tarafından hazırlanan raporda Sarıgül’le ilgili yolsuzluk iddiaları var.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin İstanbul belediye başkan adayları tanıtım törenine katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen törende kürsüye çıkan Erdoğan, daha önce CHP lideri Kemal Kılaçdaroğlu’na “Sana pazara kadar süre Mustafa Sarıgül’le ilgili yolsuzluk dosyasını açıkla, yoksa ben açıklayacağım” diye seslendiğini hatırlatıp şunları söyledi: “2 gündür hiç cevap yok. Elimde, CHP’nin hazırlamış olduğu, 2004 yılı Kasım ayında yayınlanan, Şişli Belediyesi’ne ait Araştırma Komisyonu’nun raporu var. Altında da yine kendi elemanlarının imzaları var. 57 sayfalık raporda, şu anda CHP adayı olan kişiyle ilgili iddialar, tüm belgeleriyle ortaya konuyor. Yapı ruhsatı üzerinde çok sayıda yolsuzluk ve usulsüz oynama yapılmış. Bu oynama nedeniyle yüzlerce milyon lira usulsüzlük yapılmış. Güzel de bir oyun oynamışlar, aldıkları parayı da borç olarak aldığını söylüyorlar, dışarıdaki bir mühendislik bürosu üzerinden.”
‘300 bin dolar aldılar’
Erdoğan, raporda isim verildiğini ve borç olarak 300 bin doları nakden aldığının belirtildiğini ifade ederek, borç para alanın da raporda isminin olduğunu ve bu kişinin (Sarıgül’ün) “beyefendi”nin yanındaki çalışan elemanlardan biri olduğunu söyledi. Raporun finalinde de “Şişli Belediyesi’nde belediye başkanı olmak üzere şu anda ismi açıklanan kişi kaçak inşaat yapımına sürekli göz yummuş, hatta yardımcı olmuş” denildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: ‘İnşaat mafyasıyla işbirliği yapmışlar. Rüşvet karşılığında inşat sahiplerine olağanüstü rant temin etmişler. Belediye başkanı baş sorumludur’. Bunu komisyon diyor, ben demiyorum. Şişli Belediyesi’ndeki yolsuzluk olaylarının siyasi sonuçlarının faturası ağır olacaktır’ diyor bu üç kişi. İşte bu Araştırma Komisyonu Raporu’nun ardından da Şişli Belediye Başkanı CHP’den ihraç ediliyor. CHP Genel Müdürü de Şişli Belediye Başkanı’nın yolsuzluk dosyası önünde objektiflere poz veriyordu. . Bakın burada ‘Mustafa Sarıgül Yolsuzluk Dosyası’ diyor. Ben demiyorum Kılıçdaroğlu’nun kendisi diyor.”
‘Ya geç o işleri’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TMSF’nin, bir kredi borcundan dolayı, geçen hafta Sarıgül’ün mal varlığına el koyduğunu hatırlatarak, “Çıkmış diyor ki, ‘Seçimler yaklaşıyor diye bana bunu yapıyorlar’ diyor. Ya geç o işleri. TMSF’ye yeni bir belge ibraz edildiği için TMSF böyle bir adım atmıştır” dedi.
Şişli Belediye Başkanı Sarıgül ve arkadaşlarının 1998’de Bank Ekspres’ten 4 milyon dolar kredi aldığını ve krediyle ilgili usulsüzlüğün diz boyu olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Sonradan banka zaten TMSF’ye geçiyor. TMSF’ye, şu geçtiğimiz yani 2013 Kasım ayında, bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. Olay daha yeni. İki aylık bir olay. Gelen bu yeni belgeyle birlikte, TMSF de Şişli belediye başkanının mal varlığına el koyuyor. TMSF’ye bu yeni belgeyi veren biz değiliz. Bankanın sahibi. Bizimle alakası olan bir şey değil. Seçime 3,5 ay kala, biz, birileri gibi şantaj yapmayız. İki ay kaldı. Rakibimizle, illegal yollardan değil, siyaset yoluyla, hukuk yoluyla mücadelemizi yaparız..”
Ananasçı örgütle ittifak
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndan yolsuzluk nedeniyle CHP’den atılan birini neden İstanbul’a aday yaptığını derhal açıklamasıni isteyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir kaset operasyonuyla iş başına gelen CHP Genel Başkanına, eğer bir yerlerden baskı varsa, emir, talimat varsa, şantaj varsa, bunu bilmek ve üzerine gitmek isteriz. Zira yolsuzluktan atılan birini aday yapmak, aklı selimin yapacağı iş değildir. CHP gibi bir partinin, yıllarca kıyasıya eleştirdiği ‘paralel ananasçı’ örgütle ittifakı da tabii değildir, aklı selimin neticesi değildir. Eğer bir tehdit varsa bunu bilelim. Bir şantaj varsa bunu bilelim. Eğer tehditle, şantajla değil, kendi kendilerine bu ittifakları yapıyorlarsa, CHP seçmenine çok yazık ediyorlar.”
Vakıf eleştirilerine yanıt
Başbakan, çocuklarının vakıf kurmaları ya da kurulan vakıflarda bulunmalarını eleştirenlere de yanıt verdi. Evlatlarının yolsuzluk içerisende olmayacağını belirten Erdoğan, TEV, ÇYDD, ve benzeri vakıf ve dernekleri örnek göstererek onların yapması normal de benim çocuklarımın gençlere faydalı olmak için bu gibi girişmlerde bulunması mı anormal diye sordu.
‘Eşimin bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum!’
Başbakan Erdoğan kendisi ve ailesine yönelik yolsuzluk iddialarını da eleştirdi: “Bakıyoruz zaman zaman bunların pravdaları, bunların yandaş medyaları, eşimi bayağı zenginleştirmişler. Ben bile eşimin bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum. Bayağı hastane sahibi olmuş benim eşim. Hastaneler onun, marka pastaneler onun. Nerede bir açılışa katılmışsak orası muhakkak bizim ya da oranın ortağıyız. Elinize, dilinize dursun ya. Bir başbakan olarak, başbakan eşi olarak bu tür sosyal aktiviteler içerisinde yer almayı, oranın sahibi yapmak kadar komik bir şey var mı?”
MİT’çileri yere yatırıp ellerini kelepçelediler
MİT’e ait olduğu açıklanan TIR’ların Reyhanlı Adana’da durdurularak aranmak istenmesini de eleştiren Erdoğan şöyle dedi: “MİT’in araçlarına el koymak istediler. Reyhanlı’daki operasyonda güvenlik güçlerimiz bu tavra karşı tavır koydu. Çünkü bir savcının benim iznim olmadan bu tür bir müdahale yetkisi yoktur. Bunu almadan böyle bir operasyona girince, güvenlik güçlerimiz ‘Hayır. Biz size bunu baktırmayız’ dediler. Baktırmadılar ve geçtiler görevlerini ifa ettiler, yerine getirdiler. İkincide baktı ki polisle bunu yapamıyor, hemen jandarmadaki ayaklarıyla bu işi yürütmeye kalktılar. Çok enteresandır Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bu araçlarına yaklaşık 200-250 kişiyle gittiler. Tabii orada MİT’in 10 kadar elemanı var; bunları yere yatırdılar, ellerini kelepçelediler. Bunların içinde asker de var, üsteğmen var, yanılmıyorsam yüzbaşı da var. Dediler ki ‘Biz MİT elemanıyız aynı zamanda da askeriz’. Buna rağmen direnmeye kalktılar. Bütün hazırlıklarıyla geldiler, ellerinde kompresörleriyle, her şeyiyle geldiler. Çünkü o sandıklarda ne var ne yok bunu göreceklerdi. Ne oldu? CHP’nin genel müdürü çıktı ‘Milli İstihbarat Teşkilatı silah kaçakçılığı yapıyor’ dedi.”
Bizimkiler doğal ananas
Devlet içindeki paralel yapılanma konusuna da değinen Erdoğan şunları söyledi: Yolsuzluk diyerek, paralel yapının üzerini örtmeye çalışıyorlar. Bu arada ananası da görmüyorlar. Gazetelerinde benim eşime ananas ikram ettiğimi görüntülüyorlar. Ben, öyle bir görüntü eğer vermişsem, benim verdiğim görüntü, doğal ananastır. Fakat sizin ananasınız, ihaledir, ihale. Aradaki fark bu. Rafineri paslaşmasıdır bunlar. Devletin kurumları içinde yapılmış usulsüzlüklerdir bunlar. Bu örgüte gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, tabanda tertemiz, pırıl pırıl olan kardeşlerime sesleniyorum: Artık bu oyunu görmeniz lazım. Devlet dairelerinde olanların kaynağında himmet adı altında paralarını almak suretiyle onları yanlış yere saptıranlara karşı artık tavır zamanı gelmiştir. Tüm kardeşlerime sesleniyorum. Diyorum ki, kula kulluk yok, sadece Allah’a kulluk var. Böyle uydurma, safsata, ne yanılgılar... Biz de yanılmışız. Sevgililer sevgilisi peygamberimizi olimpiyatlarda, Halkalı’daki Atatürk Stadyumu’nda gösterecek kadar anlatımda bulunanları izledik, dinledik, bunları yaşadık.”