‘İmdat diye bağırmam suç delili sayılmış’
.
Gezi Parkı eylemleri nedeniyle Taksim Dayanışması üyesi 26 kişi hakim karşısına çıktı. Mücella Yapıcı, ‘polise mukavemet’ iddiası için “Yaşım itibariyle bu suçlamayı karizmatik buldum” dedi.
Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınarak haklarında örgüt kurma, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından 18,5 yıla kadar hapisleri istenen aralarında Taksim Dayanışması Sekreteryası Mücella Yapıcı ve Tabipler Odası Genel Sekreteri Ali da bulunduğu 26 tutuksuz sanık dün hakim karşısına çıktı.
‘Haklılığımız onaylandı’
İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılan davanın ilk duruşmasına CHP ve HDP’den milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı. İddianamenin okunmasının ardından savunma yapan Mücella Yapıcı, platform olarak özellikle kamusal alana karşı işlenen hukuk dışı suçlara karşı geldiklerini belirterek bu nedenle ortada işledikleri bir suç olmadığını söyledi. Taksim Meydanı’na hukuka aykırı şekilde iş makineleriyle müdahalede bulunulduğunu söyleyen Yapıcı, “Suç işlemek bir yana yüksek yargı tarafından haklılığımız onaylanmıştır.” dedi.
‘Karizmatik buldum’
Gözaltına alınış şeklinin aşırı şiddetli olduğunu belirten Yapıcı, “Polis müdahalesinde yarım metreden yüzüme 2 tüp gaz boşaltıldı. Bunun üzerine ‘imdat’ diye bağırmam suç delili olarak gösterildi. Emniyette neden gözaltına alındığımı sordum. Aldığım cevaba güldüm. ‘Polise mukavemetten’ dediler. Yaşım itibariyle bu suçlamayı karizmatik buldum. Örgüt kurmak suçu yoktu. Savcıya da sordum o da ‘polise mukavemet ve izinsiz gösteri’ dedi” şeklinde konuştu.
Suçlamaları kabul etmeyen Yapıcı, kendisinin ve arkadaşlarının beraatlerine karar verilmesini istedi. Yapıcı, kendilerinin değil asıl kamusal alana karşı suç işleyen ve kendilerine şiddet uygulayanların yargılanmasını istediklerini söyledi. Yapıcı’nın bu ifadeleri üzerine salondakiler alkışladı.
‘Gururla anılacak’
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu ise “Kimsenin kuşkusu olmasın, yüz binlerce insanın ‘ben de oradaydım’ diyerek gururla anacağı bir tarihsel kesitin savunulması, sahiplenilmesi onurunu taşıyan ben arkadaşlarım aslında kendimizi şanslı addediyoruz” dedi.
Cömert davası taşınabilir!
HATAY Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen yıl Haziran ayında Gezi olayları sırasında başına polisin attığı gaz fişeği isabet eden 22 yaşındaki Abdullah Cömert’in ölümüyle ilgili Hatay 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ilde görülmesi için dava dosyasını Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Cömert Ailesi’nin avukatı Hatice Can, başsavcılığının bu talebine tepki göstererek, “Dava kaçırılmak isteniyor. Halen görevi başında olan sanık hakkında en ufak bir güvenlik kuşkusu ve nedeni olmadığı halde sanık vekili davanın başka ile nakledilmesi talebinde bulunmuştur” dedi.
Fuları suç simgesi diye iade edilmedi
Antalya Gezi olaylarında 5 kişinin yargılandığı ve kırmızı fuların sosyalizmi simgelediği gerekçesiyle suç delili sayıldığı davada mahkeme heyeti, sanıkların gözaltı sırasında el konulan tüm özel eşyalarının iadesine karar verdi. Kırmızı fularların ise iddiaya konu materyal olduğu gerekçesiyle iade talebi reddedildi. Mahkeme heyeti sanık avukatlarının beraat talebini reddederken, ayrıca görülen ve 7 kişinin yargılandığı Gezi davasıyla bu davanın birleştirilmesi yönünde karar aldı.