İlk türbanlı başkan adayı MHP’den!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2014 yerel seçimleri öncesi belediye başkan adaylarının 252’sini Ankara Arena Spor Salonu’nda tanıttı.

Bahçeli, bir süredir kulislerde ismi geçen Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın Ankara adaylığını açıkladı. Adana’da oldukça sevilen Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile yarışa girecek olan Bahçeli, Antalya’da da merkez sağdan bir ismi, eski DYP’li, MYK üyesi Kemal Çevik’i aday gösterdi.

TBMM İdare Amiri Ali Uzunırmak memleketi Aydın’dan aday gösterilirken, Kütahya Milletvekili Alim Işık’da Kütahya Belediye Başkan adayı olarak listede yer aldı.

Balıkesir’de mevcut belediye Başkanı İsmail Ok ile yoluna devam etme kararı alan MHP, Kocaeli’de eski futbolcu, MYK üyesi Saffet Sancaklı’yu aday gösterdi. Mersin’de Burhanettin Kocabaş ve Ordu’da da MHP eski Milletvekili Cemal Enginyurt belediye başkanlığı için aday gösterilen isimler oldu.

Bahçeli sahneye gelen adaylarla birlikte elele tutuşarak fotoğraf çektirdi.

Üç kadın yer aldı

MHP’nin açıklanan adayları arasında üç kadın da yer aldı. En çok ilgiyi ise, Zonguldak Kilimli İlçesi’nden aday gösterilen türbanlı kadın aday Hülya Akdeniz çekti. MHP’nin engelli adayı Arif Yener, Burdur Çeltikçi’den aday gösterildi.

MHP’nin bazı büyükşehir ve il belediye başkan adayları şöyle:

- Adana: Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü
- Ankara: MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya
- Antalya: MYK üyesi Kemal Çelik
- Aydın: TBMM Meclis İdare Amiri Ali Uzunırmak
- Balıkesir: İsmail Ok
- Kocaeli: MYK üyesi Saffet Sancaklı
- Mersin: Burhanettin Kocamaş
- Ordu: Cemal Enginyurt
- Manisa: Cengiz Ergün
- Aksaray: Rıfkı Karabatak
- Bartın: Cemal Akın
- Bayburt: İdris Aydın
- Burdur: Nadir Özcan
- Çankırı: Hakkı Yalçın
- Giresun: Orhan Erzurum
- Gümüşhane: Mustafa Canlı
- Isparta: Yusuf Ziya Günaydın
- Kırklareli: Derya Bulut
- Kilis: Hasan Mısırlıgil
- Kütahya: Alim Işık
- Osmaniye: Kadir Kara

Bahçeli: Erzak paketi gibi...

MHP lideri Bahçeli aday tanıtım toplantısında “PKK bastırdıkça, Başbakan erzak paketi gibi demokratikleşme paketi hazırlamaya can havliyle koyulmuştur” dedi. Bahçeli, hükümete eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Başbakan, demokrasiyi paketlemeyi makarna, nohut, bulgur, pirinç paketlemeye mi benzetiyorsun? Bu demokratikleşme paketi madem 76 milyonu ilgilendiriyor, madem her sorunu çözüyor da, neden ve hangi maksatla hazırlık aşaması sır gibi saklanmış, redaksiyon bu kadar uzun sürmüştür?”

İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

Başbakan Erdoğan, çarkıfelek gibi dönmüş ve gel gitleriyle huzurumuzu gölgelemiştir. Bugün şiddetin revaçta olduğunu açıkça göreceksiniz. Sosyal barış, iletişim, uzlaşma ve diyalog kopma noktasındadır. Sanat sancılıdır, spor dağınıktır, sağlık iflas etmiştir. Sokaklar, haneler, statlar, çarşılar, hayatın her alanı şiddetin pençesindedir.

Suç teşekkülleri, çeteler, terörist unsurlar rahata ulaşmıştır. Türkiye çocukların kızların kadınların sokak ortasında katledildiği bir ülke haline gelmiştir. Türkiye arsa, tarla, arazi meselelerinden dolayı insanların birbirini öldürdüğü bir ülkeye dönüşmüştür. Parçalanan aileler, boşanan çiftler, diken üstündeki ekonomik sistem hepimize alarm vermektedir.

Türkiye iyi yönetilmemektedir. Gençlerimiz hakarete uğramaktadır. Eğitim ve öğretim hayatı çürümek üzeredir. Çatışmak, boğuşmak, çekişmek neredeyse salgın haline gelmiştir.

Ne kadar ilkellik varsa iktidarın kanatları altındadır. Bingöl M tipi cezaevinden tünel kazarak kaçan, arkasından elle konulmuş gibi bulunan PKK'lılar, iktidarın psikolojik operasyonunun bir parçasıdır. Şuna bakınız ki teröristler her yerde devlete açık açık kafa tutarken, kimseler görmemiştir.

‘BU, FİLMLERDE BİLE OLMAZ’

Ama ne hikmetse cezaevinden firar edenler bir kaç güç içinde kıskıvrak yakalanabilmişlerdir. Bu filmlerde bile olmayacak bir hadisedir. Başbakan Erdoğan Türk milletinin aklıyla alay mı etmektedir?

İşkence baskı kaba kuvvet AKP takviyeli palalılar, hak arayanların ensesindedir. Başbakan ise çapulcu peşindedir. Gezi Parkı üzerine kurduğu komployu sürdürmenin arayışındadır.

Türkiye'yi kafasında bölen birisi Başbakan'dır. Muhalif duruşa sahip kim varsa savaş açan birisi Başbakan'dır. Ayrımcılığı güçlendiren, bizden sizden çetelesi tutan birisi ne yazık ki Başbakanlık makamındadır.

Riyakarlığın bu kadar prim yaptığı başka bir dönem oluşmuş mudur? Hainliğin kutsandığı, milli ve manevi değerlere bu kadar sövüldüğü başka bir dönem yaşanmış mıdır?

İnanınız saymakla bitiremeyiz. Başbakan Erdoğan, hırs bir toplumu çürütür derken doğru bir yere değinmiştir. Hırs, kendini beğenmişlikle birleştiğinde siyasetçiyi de çöküşe götürecektir. Kendisini bekleyen son da budur. Elbette bu olacaktır.

Ne üzücüdür ki önümüzdeki tehlike çok büyüktür. Karşımızdaki birinci tehlike güvenlik tehditleridir.

Artık kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır. İkinci tehlike milletimizi bölmeye doğru götüren cepheleşmedir. İç ve dış tahrikler artmıştır. Kimlikler kaşınarak gerilim ortamı körüklenmiştir. İç huzur kardeşlik hasar almıştır.

Tehlikelerden üçüncüsü siyasi çözülmedir. Ahlaki çürüme devlet ve toplum hayatımızı kapsamıştır. Türkiye kanunsuzluklar ülkesi olmuştur. Devlete ve adalete olan güven temelden zedelenmiştir. siyaset kurumu kirlenmiştir.

Dördüncü tehlike ekonomik krizdir. İşsizlik iflaslar işten çıkarmalar yoksulluk yolsuzluk artmıştır. Emeklimiz işçimiz memurumuz köylümüz çiftçimiz esnafımız çaresizdir. Gelir dağılımındaki uçurum 8 kata çıkmıştır.

Beşinci tehlike ise Türkiye'nin bekasını tehdit eden küresel gelişmeler ve hükümetin uluslararası teslimiyetidir. Türk düşmanları, insanlık kasapları AKP'nin arkasında sıraya girmiştir. Milletimizden intikam almak isteyenlerin tamamı Başbakan'ın arkasında kuyruğa dizilmiştir. Başbakan BOP'a varlığını bağlamıştır. Etrafımız neredeyse ablukaya alınmıştır. Suriye'den Mısır'a Irak'tan Lübnan'a AKP'nin foyası ortaya çıkmıştır.

"BAŞBAKAN CEHENNEM ATEŞİNE ODUN TAŞIYOR"

Başbakan adeta cehennem ateşine odun taşımaktadır.Yarın saat 11’de açıklayacağı demokrasi paketinin PKK’ya verilecek tavizlerde yeni bir eşik olacağı şimdiden bellidir. Başbakan pakette sürprizlerin olduğunu ve herkesi kapsayacağını iddia etmiştir.
Yarın her şey netleşecek tüm gerçekler Başbakan’ın ağzından kamuoyuna yansıyacaktır.

PKK’nın saldırılara yeniden başlama tehditleri işe yaramış Başbakan’ın gözünü korkutmuştur.
PKK bastırdıkça Başbakan erzak paketi gibi demokratikleşme paketi hazırlamaya can havliyle koyulmuştur.
Demokrasiyi pakete sığdırmak nasıl bir siyasi anlayışın harcıdır.

"DEMOKRASİ PAKETİ NEDEN SIR GİBİ SAKLANDI"

Kimseye sırmadan İmralı ve Kandil’den başkasına danışmadan demokrasi paketi hazırlama nasıl bir küflenmiş siyasi anlayışın eseridir.

Bu demokrasi paketi maden her yaraya merhem oluyor da neden sır gibi saklanmıştır.

Acaba bu paketle ilgili AKP milletvekillerinin kaçı bilgilendirilmiştir.

AKP’nin demokrasi paketi bölünme çekidir yeni bir ihanet reçetesidir.

Her şey İmralı canisinin 15 ağustos 2009 tarihli yol haritasına göre ilerlemektedir. PKK’ya sus payı verenler bu vebalin altından kalkamayacaklardır. PKK anadilde eğitim, bazı yerlerin isminin değişmesini, alfabeye yeni harf, seçim barajının düşürülmesini, andımızın kaldırılmasını, istiyor AKP bunu verecek midir?

"SAYIN ARINÇ SORARIM SANA..."

Başbakan soruyorum sana, İmralı canisinin serbest kalması için verilmiş bir sözün, PKK’yı siyasete taşımak için imzaladığın senedin mi var? Bu paket serisi ne ilk ne de son olacaktır. Eğer yarınki açıklamada PKK ve bölücü çevrelerin istekleri gözetilmezse soracak bir şeyimiz yoktur. Ama aksi olursa sayın Arınç sorarım sana gerçek densizi itiraf edecek cesareti gösterebilecek misin.

PKK’yla müzakere ediliyor dediğimizde Başbakan sinir küpüne dönmüştü. Ama zaman her sefer olduğu gibi biz haklı çıkardı. Şimdi de densizin kim olduğunu densizlik rekabetinde kimin açık ara ipi göğüsleyeceğini söz konusu başbakan yardımcısı görecek ve gizli gizli “ben ne yaptım” diye ağlayacaktır. Sayın başbakan sana sesleniyorum boşuna uğraşma boş yere uğraşma boş boş konuşma…
Başaramayacaksın, yapamayacaksın ve sonunda da adaletten yakanı kurtaramayacaksın.

"İSLAM ADINA CİNAYET İŞLEYEN ŞEYTANIN HİZMETKARIDIR"

İslam adına cinayet işleyen olsa olsa yabancıların piyonu ve şeytanın hizmetkarıdır. Terörizm bir şiddet ideolojisidir ve hangi mazeretten kaynaklandığı önemsizdir. Kenya’da AVM baskını yapan Pakistan’da bir kiliseye saldıran El Kaide ve Taliban unsurlarının İslam’ın kötü göstermek üzere görevlendirildikleri ortadadır. El kaide teröristlerinin AKP’nin yardımları sayesinde ülkemiz sınırlarında mevzi kazandıkları iyice güçlendikleri ortadadır.

“KENYA’DA ÖLDÜRÜLEN ELİF BAŞBAKAN’IN DİKKATİNİ ÇEKMEDİ”

Kenya’da ölenler arasında bir Türk kadınını da bulunması hepimizi derinden etkilemiştir.
8 aylık hamileyken teröristlerin ateşiyle can veren Elif yavuz adlı kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Herhalde Elif Başbakan’ın dikkatini Mısırlı Esma kadar çekememiştir. Esma için ağlayan başbakan Elif’i aklına getirememiştir. Bu bile Başbakan’ın kimler için nerde durduğunu ele vermiştir.

Manşetlerde bizi görmezden gelenlere inat işte biz buradayız.

Eski ülkücü sıfatıyla fitne ve fesat yayarak MHP’nin başarısızlığa uğraması için el ovuşturan, internet köşelerinden zehir saçan kim olursa olsun affetmeyeceğimizi herkes iyi bilmelidir.

Artı yeter şimdi söz senin Türkiyem…

Adaylarımıza şimdiden başarılar diliyorum..