İhbar mektubu kayıp
14 Aralık Operasyonu'nda gözaltına alınan 11 kişi serbest bırakılırken, 18’i hakkında bir gün daha ek gözaltı süresi alındı. Şüpheliler bugün adliyeye sevk edilecek. Bu arada 'Tahşiyecilere yönelik' operasyonu başlatan ihbar mektubunun kayıp olduğu ortaya çıktı
'Tahşiyeciler' adlı gruba sahte delillerle 2010 yılında operasyon yapıldığı gerekçesiyle başlatılan soruşturmada Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Ergenekon, Şike, KCK gibi soruşturmaları yürüten emniyet müdürleri Tayfun Ergüder, Mutlu Ekizoğlu ile Samanyolu TV'de yayınlanan Tek Türkiye ve Sungurlar dizisinin senarist ve yönetmenleriyle birlikte 29 kişi geçen pazar günü düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 11'i serbest bırakılırken, Dumanlı ve Karaca'nın da aralarında bulunduğu 18 kişinin emniyetteki sorgusu için bir gün gözaltı süresi alındığı öğrenildi. Şüphelilerin bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Kayıp mektubu soracaklar
Bu arada 'Tahşiyeciler'e yönelik 2010'daki soruşturmanın tüm süreçleri de mercek altına alındı. Polis, 11 Nisan 2009'a emniyete gönderilen, 'Tahşiyeciler soruşturması'nın başlamasına neden olan ve o dönem 17 ay tutuklu kalan Mehmet Doğan'a emniyetteki sorgusunda da sorulan imzasız, isimsiz ve tarihsiz ihbar mektubunun ortada olmadığını belirledi. Mektubun akibetinin gözaltında bulunan dönemin emniyet müdürleri Tufan Ergüder ve Mutlu Ekizoğlu’na yöneltilen sorular arasında olduğu belirtildi.
Polis amiri teslim oldu
Operasyon kapsamında aranan emniyet amiri Mustafa Kılıçaslan da dün teslim oldu ve stanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Yurt dışına çıktığı belirtilen Bugün Gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'dan ise herhangi bir açıklama gelmedi.
'Sen misin gizli örgüte karşı konuşan'
El Kaide ile bağlantısı olduğu iddiasıyla 2010 yılında yürütülen operasyonda gözaltına alınan ve 'Tahşiyeciler' adlı grubun lideri olduğu suçlamasıyla 17 ay cezaevinde tutuklu kalan emekli imam 70 yaşındaki Mehmet Doğan, 'paralel yapının' kendisini mağdur ettiğini söyledi. Fethullah Gülen'in "Başörtüsü füruattır" sözünü, "Rumuzü'l Kur'an" adlı eserinde eleştirmesinden sonra paralel yapının hedefi haline geldiğini ve bundan dolayı da tutuklandığını savunan Doğan, şunları kaydetti: "Sen misin gizli örgüte karşı bu kadar konuşan? Çile aylarımda ellerimi kelepçelediler. Bizi hapse sokan o gizli cemiyettir. Bazı bombalar bize isnat edilmişti. Sonra adli tıp raporu geldi. Bombalarda 3 polisin parmak izi çıktı. Bu bombalarla alakam yok. 67 yaşındaki bir ihtiyar, gözü görmeyen, MS hastası, yolda yürüyemez bir mazlumun haline ne diyorsunuz? Suçum ne? Ne yapmışım?"
'Hani dizilerimizi beğeniyordunuz'
OPERASyONDA serbest bırakılanlardan Şefkat Tepe dizisinin yazarı Hikmet Tombulca, "Nezarethanede, şarkılar söyledik, şiir okuduk, çok eğlendik" derken, yönetmen Engin Koç da "Bu hapishaneleri biz resmediyorduk. O resim içinde kendimizi bulduğumuz için şaşırdık. Yeni projeler düşündük" diye konuştu. 'Tek Türkiye', 'Şefkat Tepe' ve 'Sungurlar' adlı dizilerin yapımcısı Salih Asan da Bülent Arınç ve Numan Kurtulmuş’a şöyle seslendi: "Hani bizim dizimizi çek beğeniyor, etkileniyor ve yararlı olduğunu söylüyordunuz. Biz halen durduğumuz yerdeyiz” Savcı bey senaryoların nasıl çıktığını, kimden emir aldığımızı sordu."
Karaca'dan Özdil'e teşekkür
Gülen Cemaati'nin operasyondan sonra "Faşizme karşı çıkmak erdemdir" sözleri nedeniyle gazeteci Ahmet Şık’tan 'helallik' istemesinin ardından gözaltındaki Hidayet Karaca da operasyonu eleştiren yazısı nedeniyle Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’e teşekkür etti. Karaca'nın Twitter hesabından "Sevgili meslektaşım Yılmaz Özdil'e içinde bulunduğumuz duruma gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum" diye yazıldı.