Helikopterli şafak baskını: 15 gözaltı

Dün sabah Ankara’da 21 adrese yapılan baskında gözaltına alınanlar arasında örgütün Ankara sorumlusunun da olduğu iddia edildi.

AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yönelik yapılan ve DHKP/C’nin üstlendiği, bombalı saldırıların ardından geçtiğimiz Cuma günü, Terörle Mücadele ekipleri eylemleri yaptıkları iddia edilen Muharrem K. ve Hasan B.’nin bulunabileceği 14 adrese operasyon düzenlemişti. Ekipler dün de 21 ayrı adrese sabah erken saatlerde eş zamanlı operasyon düzenlendi. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Merkezi ile Hasan B.’in 1992’de Mersin’de başkanlığını yaptığı Liman-İş Sendikası’nın Genel Merkezi’nin de aralarında bulunduğu adreslerde arama yapıldı. Aramalarda çok sayıda belgeye el konulduğu, bilgisayarların imajlarının kopyalandığı ifade edildi.

Okul bahçesinde skorksy

Hava destekli yapılan operasyonda, Emniyet’in üst düzey yetkililerinde aralarında bulunduğu terörle mücadele uzmanları helikopterle Sıhhiye’deki Atatürk Lisesi’nin bahçesine iniş yaptı. Yetkililer Liman- İş Sendikası Genel Merkezi’nde yapılan aramaları yerinde gözlemledikten sonra yine aynı helikopterle bu kez Ulus’taki Genel- İş Sendikası Genel Merkezi’nin bulunduğu bölgeye geçti. Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay’ın yönettiği operasyona 400 polis katıldı.

AK Parti saldırganı arandı

Yapılan operasyon sonunda, saldırıları düzenledikleri iddiasıyla aranan Hasan B. ile Muharrem K.’ya ulaşılamadı ancak DHKP-C ile bağlantısı olduğu öne sürülen 15 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan birisinin, örgütün Ankara İl sorumlusu olduğu öne sürülen Gülten M. olduğu belirtildi. Gülten M.’in misafir olarak bulunduğu evde arama yapıldığı sırada hakkında gözaltı kararı olmadığı, kimlik tespiti yapıldıktan bir süre sonra hakkında gözaltı kararı çıkartılarak, alındığı ile sürüldü.

‘Eylemcilerle bağlantılı’

Gözaltına alınan bir diğer ismin ise Genel-İş sendikasında eylemcilerle bağlantısı olduğu iddia edilen Davut Ç. olduğu ifade edildi. Bazı gözaltılar için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimat verdiği öğrenildi.

Sendikaların kapıları kırıldı

Sabah 05.45’te Liman-İş Sendikası’nın genel merkez binasına gelen ve sendikanın kapısını kırarak içeri giren polis ekipleri, kişi ve parmak izi araması yaptı. Ekipler burada yaklaşık 2 saat kaldı. Aynı saatte Ulus’taki Genel-İş Sendikası’nda da arama yapıldı. Polisler 4 katlı sendika merkezinin tüm kapılarını kırarak odalarda arama yaptı. Buradaki arama ise 4 saat sürdü.

CHP’Lİ TANRIKULU: ‘Tam bir pervasızlık’

Genel-İş Sendikasına gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kendisinin 25 yıl sendikanın avukatlığını yaptığını belirtti ve şöyle dedi: “Bugün yapılan arama yöntemi tam bir pervasızlık, tam bir hukuk dışılık. Bütün kapılar kırılmış, hiçbir belgeye el konmadı, hiçbir bilgisayara bakılmadı. Aradıkları şahısların bu sendikayla hiçbir alakası yok. Sendikanın üyesi, yöneticisi değiller. Ama bununla, Türkiye’deki demokrasi mücadelesine itibarsız hale getirmeye çalışıyorlar.”

BDP DE KINADI: Amaç muhalif kesimi susturmak

BDP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, AKP hükümetinin muhalif kesimleri susturmak ve toplumu sindirmek için gözaltı operasyonları düzenlediği belirtilerek Genel-İş ve Liman-İş’e kar maskeli polislerin helikopterler eşliğinde kapıları kırarak baskın yaptığı ifade edildi. Savaş görüntülerini hatırlatan baskınları protesto edildiği belirtilen açıklamada, “AKP hükümeti kendisine muhalif hiçbir ses istememekte” denildi.

‘Kapıyı niye kırdılar ki söyleseler açardık!’

Liman-İş Sendikası Genel Başkanı Önder Avcı, operasyondan, apartman görevlisinin bilgisiyle saat 06.30’dan haberdar olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Geldiğimizde iş işten geçmişti. Kapıları kırmışlar, parmak izi araması ve kişi araması yaptıklarını söylediler. Bize bildirmiş olsalardı binanın iki yıllık kamera kayıtları var, bunları verirdik. Buranın anahtarı var bizde, söyleseler açardık. Hasan B. denilen şahıs eski genel başkanımızdır. 1999 yılında seçimi kaybetmiştir. 1999 yılından bu yana kendisini ne görürüz ne de biliriz. Kurumumuza adım atmış değil. Yapılanları doğru bulmuyoruz. Gereği neyse zararımızın, ziyanımızın ve psikolojik anlamda sendikanın ismi çok kötü biçimde lanse edildi, düzeltilmesi konusunda İçişleri Bakanlığından gerekli ilgi ve alakayı bekliyoruz.”