Hêvî’nin fotoğrafı delil oldu
'Hêvî Jiyan' yazan DVD de suç delilleri arasında
Hêvî Jiyan’ın 2 yaşına kadarki bebeklik görüntülerinin yer aldığı DVD, babasının örgüt yöneticiliği iddiasıyla suçlandığı davanın delilleri arasında yer aldı.
KCK Basın Komitesine üye oldukları gerekçesiyle 22’si tutuklu 46 gazetecinin yargılandıkları davaya Çarşamba günü İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. 2011 Aralık’ta yapılan operasyondan sonra tutuklanan Dicle Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya’nın şimdi 4 yaşında olan kızı Hêvî Jiyan’a ait doğumundan 2 yaşına kadarki bebeklik görüntülerinin yer aldığı üzerinde “Hêvî Jiyan” yazan mini DVD kaset de suç delilleri arasında yer alıyor.
“Örgütsel” haberler...
Kırkaya’nın kızının görüntü kasetinin deliller arasında çıkarılması talebi bugüne kadar kabul edilmezken, avukatlar “sırf kasetin üzerinde Hêvî Jiyan” yazdığı için iddianameyi hazırlayan savcının içeriğine bakmadığını ve hukuki açıdan değerlendirme ihtiyacı dahi duymadan iddianameye suç unsuru olarak aldığını belirtiyor. İddanamede ayrıca Kürtçe müzik CD’leri, röportaj kayıtları, miting-basın açıklaması vb. içerikteki haberlere ilişkin fotoğrafları da deliller arasında gösterildi. Kırkaya’nın “örgüt propagandası” sayılan haberleri arasında Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Demokrat Yargı Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin, İsmail Beşikçi, Ufuk Uras, Gazi üniversitesi öğretim üyesi Kadir Cangızbay, Baskın Oran, Emine Ayna ile yapılan röportajlar yer aldı. Kırkaya’nın eski bakan Salim Ensarioğlu ile yaptığı ve 28 Şubat döneminde MGK’nın “Kürt nüfusunu denetime almaya çalışması” konusunda çok ses getiren ve ulusal gazetelerde de haber olan röportajı da dosyada suçlama konusu oldu.
Gizli tanık
Kırkaya hakkındaki gizli tanık ifadeleri de skandallarla dolu. Operasyondan sadece bir gün önce ifadesi alınan Bahar isimli gizli tanık Kırkaya’nın DİHA’dan önce BDP’de basın danışmalığı yaptığını iddia etmesine rağmen Kırkaya, hiçbir zaman BDP’de çalışmadığını, çalışsa bile bunun suç olmadığını söyledi.
‘Sözde gazetecilik’
“Haberlerin tamamına yakınının örgüt amaç ve hedeflerinin propagandasının yapılması olduğu, özellikle Türk devletinin, Hükümetinin ,Başbakanın, Yargı sisteminin ve kolluk güçlerinin eleştirildiği, hakarete varan, ifade ve söylemlerin bulunduğu, bu suretle de Devletin Kürt halkına şiddet ve zülüm yaptığına dair kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı, PKK ve onun başı Öcalan’ın kurtarıcı olarak gösterildiği, gazetecilik faaliyeti ile ilgisi olmayan, tamamen suç teşkil eden, özellikle de terör suçu teşkil eden mayınlı alanlarda sözde gazetecilik faaliyeti gerçekleştirdiği görülmüştür.”