Gülben'e sert çıktı!
.
CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, sanatçı Gülben Ergen'in, "Balayı hakkımızı Maldivler'de kullansak bu kadar linç edilmezdik" açıklamasına, "Maldivler'e gitmektense haca gidilmesinin taraftarıyım. Ama milletvekili sıfatıyla, 1 milyondan fazla insan sıra beklerken, elimi kolumu sallayarak, istediğim zaman hacca gitmenin uygun olmadığını düşünüyorum" diye karşılık verdi.
Kafile başkanı olarak altı kez hacca giden Özkes, "Hacca gitmek için yıllardır sıra bekleyen en az 1 milyon insan varken balayı için Erhan Çelik ve Gülben Ergen nasıl hacca gittiler?" şeklinde attığı tweet üzerine yaşanan tartışmaya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Maldivler'e gitmektense haca gidilmesinin taraftarı olduğunu belirten Özkes, "İslam'daki esaslar şudur; ameller niyetlere göredir. Kim hangi niyetle gidiyorsa, Allah onun karşılığını verecektir" dedi.
Özkes, kişilerin balayına da hacca gidebileceğini kaydederek, Endonezya, Malezya'da yeni evlenen çiftlerin hacca gittiğini söyledi.
İhsan Özkes, "Milletvekili sıfatıyla, 1 milyondan fazla insan sırada beklerken, ben elimi kolumu sallayarak, istediğim yıl veya yıllarda hacca gitme durumunun uygun olmadığını düşünüyorum. Hac sırası beklerken ömrü yetmeyip, hacca gidemeden vefat eden insanlar var. Bu konuda biraz daha hassas davranıyorum. Yoksa kişilerle, yapılan şekillerle bir şeyim yok. Allah ile kul arasına girmek durumunda değilim. Halkın sorunlarını dile getirmek, ibadetin ruhunu muhafaza etmek arzusundayım" diye konuştu.
"Hac'daki eşitsizlikler"
Özkes, Suudi Arabistan'ın hac için kota koyduğunu anımsatarak, Türkiye'den bu kota çerçevesinde yaklaşık 65-70 bin kişinin hacca gittiğini söyledi. Özkes, ancak hacca gitmek isteyen, başvuran kişi sayının bunun üzerinde olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Şu anda 1 milyonun üzerinde insanımız hac sırası bekliyor. Buna bir çözüm bulunmalı. Suudi Arabistan ile ilişkiler biraz da bu konuda uyarlanmalı. Gidemeyen ülkelerin, kotasını kullanamayan ülkelerin Türkiye'ye yönlendirilmesi konusunda belki uluslararası bir sözleşme, uzlaşma sağlanabilir.
Hac'daki eşitsizlikler sadece orada değil, din görevlilerinin hacca gitmesi, görevlendirilmesinde de var. Kişi 20 yıldır imamlık yapıyor ama bir kez bile umre ya da haca gitmemiş. Dünyanın en pahalı haccını, bizim hacımız yapıyor. Hac ile ilgili buna benzer sorunlarımız var. Türkiye olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yapılan hac organizasyonunda deneyime sahibiz. O nedenle diğer ülkelere göre belki daha kaliteli hizmet sunuyoruz ama dünyanın en pahalı haccını da biz yaptırıyoruz. Geliri yüksek olanlar, kendi imkanlarına göre hac yapmak istiyorlar. O konuda magazinleştirmeden, haccın ruhuna, manevi atmosfere ters düşecek şekilde bir uygulama olmadığı sürece 'Allah kabul etsin' demek lazım. Hacca gidip gelmeyi açıklamada sorun yok, bu bir sünnet. Gittiğinizi duyuracaksınız, helalleşeceksiniz, insanlar, belki 'dua edin' diyecektir. O ilan konusunda herhangi bir sorun yoktur. İlan etmeden yapmamak aslında mahsurludur."