Kovid-19 vakalarındaki artış sürerken Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs teşhisi için kullanılan PCR testini yapan kuruluşlara gönderdiği uyarı yazısı, 8 Ağustos’tan sonra bazı sağlık kuruluşlarının pozitif çıkan sonuçları bu verilerin toplandığı sisteme kaydetmediklerini ortaya çıkardı. Milliyet'ten Aykut Yılmaz'ın haberine göre Sağlık Bakanlığı, PCR testi çalışan kuruluşları uyardı. Bakanlık, bazı kuruluşların test sonuçlarını sisteme kaydetmediğini bu yüzden pozitif çıkan hastaların tedavisinde ve temaslı oldukları kişilerin filyasyon çalışmalarında aksaklık yaşandığını belirterek, bildirimde bulunmayan kuruluşların test çalışma yetkisinin kaldırılacağını, sorumlular hakkında da gerekli yasal işlem yapılacağını bildirdi. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce, Kovid-19 PCR testi çalışan tüm kuruluşlara gönderilen yazıda, pandeminin başından bu yana bakanlıkça başarılı bir şekilde yürütülen filyasyon çalışmalarının etkili olarak yapılabilmesi için laboratuvar istemlerinin bakanlığın Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS) üzerinden, test sonuçlarının girişinin ise ilgili kuruluş tarafından Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemi (LBYS) üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiği hatılatıldı. Yazıda, Kovid-19 (SARS-CoV-2) Reverse Transkriptaz PCR testi çalışma izninin, bünyesinde ruhsatlı mikrobiyoloji laboratuvarı olan tüm kuruluşlara verildiği ancak 8 Ağustos 2020’den bugüne kadar bazı sağlık kuruluşlarının çalıştıkları test sonuçlarını sisteme kaydetmediklerinin tespit edildiği belirtildi. Bu durumun test sonucu pozitif olan vatandaşların tedavileri ve temaslı oldukları kişilerin filyasyon çalışmalarında aksaklıklar yaşanmasına neden olduğu vurgulanan söz konusu yazıda, şunlar kaydedildi: “Bu nedenle laboratuvar istemlerinin Bakanlığımız Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS) üzerinden, test sonuçlarının girişi ise ilgili kuruluş tarafından Laboratuvar Bilgi Yönetim Sistemi (LBYS) üzerinden gerçekleştirilmesinin bir kez daha hatırlatılmasında fayda görülmüştür. Aksine davranan sağlık kuruluşlarımızın test çalışma yetkisi kaldırılacak olup, sorumlular hakkında gerekli yasal işlem yapılacaktır.” Söz konusu yazıda test sonuçlarını bildirmeyen kuruluşlar özel olarak belirtilmedi. Kovid-19 pozitif çıkan sonuçlarla ilgili sisteme giriş yapmama sorunun ağırlıklı olarak özel kuruluşlarda yaşandığı öğrenildi. Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre ise; Yaz tatilinin bitmesiyle büyük kentlerde ‘alarm’ haline geçilirken kış önlemleri de gündemde. Ancak bu dönem hayatı durdurmak yerine hareketliliği yavaşlatacak kararlar alınacak. 65 yaş üstüne kısıtlamalar devam ederken üniversitelerin açılışı da şimdilik gündemde değil. Sağlık Bakanlığı ve hükümetteki ikinci dalga hazırlıkları çerçevesinde, eylül-ekim aylarına yönelik yeni planlamalar değerlendiriliyor. Yapılan seri toplantılarda, yeni dönemin bir öncekinden farklı kurgulanacağı ve geçtiğimiz mart-nisan deneyiminden yararlanarak, kontrollü ve bölgesel yeni kurallar konulacağı ifade ediliyor. Yaz aylarından önce yüzde 1.7’ye kadar düşen ölüm oranları, son dönemde yeniden yüzde 2.5’e yükseldi. Buna rağmen, sağlık sisteminin başvuruları hala karşılayabildiği belirtildi. İstanbul’da kurulan sahra hastaneleriyle 2 bin ilave yatak oluştuğu, ayrıca diğer hastanelerin yaz döneminde salgına yönelik eksikliklerini giderdiği ifade ediliyor. Ekimde beklenen olası artıştan önce, yeniden duyarlılığın arttırılması gerektiği belirtiliyor. Eylülde Anadolu’dan dönüşlerin tamamlanacağı, bu nedenle, başta İstanbul olmak üzere, Marmara Bölgesi’nde Bursa, Kocaeli, Sakarya ve Yalova gibi illerdeki vaka sayılarında 3-4 hafta içinde artış beklendiği ifade ediliyor. Ankara ve Konya’daki artış da buna örnek olarak gösteriliyor. Uzmanlar, ‘yaz aklı’nı geride bırakıp, ‘kış aklı’na geçiş yapmak gerektiğini belirterek, “Ne yaparsanız yapın yaz ayları insanların rahatladığı, gevşediği dönemdi. Bu süreç şimdi bitiyor. Büyükşehirlere başlayan dönüşten sonra, herkes normal yaşantısına geri döndüğünde, dışarıdan uyaranlar devreye girecek. Salgına yakalanan bir yakını, bir arkadaş, bir komşu onu yeniden önlem alma konusunda tetikleyecek ve yaz rehaveti sona erecek” diyor. - Bundan sonra blok yasaklar uygulanmayacak. Bölgesel yasaklar ve kararlar devam edecek. Nerede sorun varsa orası izole edilecek. İşyerleri ve dükkanlar kapatılmayacak. - İllerdeki duruma göre haftasonu sokağa çıkma yasakları ilan edilebilecek. - Hareketliliği yavaşlatacak kararlar alınacak. Bu konuda 65 yaş üstü ve üniversite öğrencilerine yönelik kararlar etkili olacak. 65 yaş üstü gruplar için belli alanlara girememe yasağı devam edebilecek. Onların bineceği otobüs, gideceği parkın ayrı olması gibi yaklaşımlar sergilenebilecek. - Dışarıdaki hareketliliği gruplara ayırma planlaması yapılacak. - Ara kesmeler uygulanarak virüsün birinden diğerine atlamasının önlemi alınacak. - En önemli karar, okullar konusunda olacak. Toplantılarda ilköğretimin açık olması, kronik rahatsızlığı olan çocukların evde eğitim görmesi, üst sınıflarda sadece 8 ve 12. sınıfların okula gitmesine sıcak bakılıyor. - Üniversitelerin açılması ise planlar arasında değil. 8 milyon gencin tüm Türkiye genelinde harekette olmasının, yurtların, okul kantinlerinin, okulların çevresindeki kafeteryaların hareketlenmesi anlamına geleceği, bunun da kontrol edilemeyeceği konuşuluyor.