'Fransa ne görüştü, açıklamalı!'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin (ASKON) Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 8. Olağan Genel Kurul toplantısına katıldı. Toplantıda Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca da hazır bulundu. ASKON 8. Olağan Genel Kurulunda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine "Zonguldak’ta metan gazı patlaması ve göçük kazaları nedeniyle hayatını kaybeden 9 işçi kardeşimizi rahmetle anıyor ailelerine yakınlarına aziz milletimize sabır ve başsağlığı dileklerimi iletiyorum" diyerek başladı. Erdoğan konuşmasında terörle mücadelede gelinen noktadan ve Paris’te terör örgütü PKK’nın üç üyesinin öldürülmesine değindi. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’a da sert çıktı.

"ŞİDDETİ FİKRİ OLMAYANLARIN YÖNTEMİDİR"

Başbakan Erdoğan, "Türkiye bu terör meselesiyle meşgul olarak büyük kaynak ve mesai sarf ederek yoluna devam emekte. Terör daha en başından itibaren Türkiye’nin büyümesinin yükselmesinin güçlenmesinin önünde bir bariyer oldu. Türkiye’nin ayağında bir pranga olmuştur. Terör hiçbir zaman hedefine ulaşamadı ulaşması da mümkün değil. Terör benim Kürt kardeşlerimize de acıdan ölümden başka hiçbir şey vermedi. Terörün hiçbir gerekçesi olamaz mazereti bahanesi olamaz. Hele bugün demokrasinin standartları yükselmişken siyasetin kaynakları sonuna kadar açıkken terör hiçbir şekilde makul ve mantıklı gösterilemez. Devletin kademelerinde yer almaksa benim Kürt kardeşim yer almıştır. Ülkemde parlamenter sistemde parlamentoda yer almaksa benim Kürt kardeşlerim parlamentoda yer almıştır. Bunun yanında bölücü terör örgütünün uzantıları da parlamentoda yer almıştır. Bizim dönemimize kadar on yıllarca devam eden o zulmü, baskıyı, asimilasyonu, red ve inkarı bizler de yaşadık. Biliyorsunuz malum dönemlerde birçok işadamlarımız fişlendi. Onların ürünleri birçok yere sokulmadı. İş yerlerinin çökmesi için ne gerekiyorsa yapıldı. Ben ve yol arkadaşlarımız hep engellendik ama hiçbir zaman şiddeti bir yöntem olarak aklımızdan geçirmedik . İnançlarımıza fikirlerimize inandık ve işte bugünlere geldik. Sizler işadamları olarak 28 Şubat’ı en sıcak yaşadınız. İş yerleriniz kapatıldı, yatırımınız ticaretiniz engellendi. Kredi alamadınız ve ayrıca bir de karalandınız ama hiçbir zaman sizler de yasadışı yollara girmediniz. Ama şimdi farklı bir konuma geldiniz. Şiddet fikri olmayanların ya da fikrine güven olmayanların bir yöntemidir. Şiddet arkasında halkın milletin hayır duası olmayanların yöntemidir. Türkiye Cumhuriyeti karşısında şiddetin başarı elde etme yöntemi yoktur" diye konuştu.

"YAZILI VE GÖRESEL MEDYA NE YAZIK Kİ GEREKLİ DESTEĞİ VERMEMİŞTİR"

Erdoğan, "Bakın geride bıraktığımız 10 yılda son derece samimi şekilde tamamen kardeşlik hisleriyle terör meselesini sona erdirmek için önemli adımlar attık. Kuruluş çalışmalarını yapıyoruz. Güneydoğu Anadolu’yu dolaşıyorum. Gittiğimiz yerde ‘Bu olağanüstü hali kaldırın başka hiçbir şey istemiyoruz’ dediler. Kaldırdık. Bitti mi? Bitmedi. Kültürel noktada bazı talepler geldi. O adımları attık ve bütün attığımız adımlar neticesinde iş bitti mi? Bitmedi. Çünkü bölücü terör örgütü buralardan nemalanıyor. Elde etmek istediği şeyleri elde edebilmek için terörün devam etmesi gerekiyor. Terör bataklığını kurutmak için devam ettik. Bir yandan da tek bir geri adım atmadan terörle mücadeleye devam ettik. Hep yalnız bırakıldık. Yazılı ve görsel medya bu konuda ne yazık ki gerekli desteği vermemiştir. Tam aksine bunların propagandasını yapmıştır. Gerçekler çok açık net ortadayken bunları yapmışlardır. Hala da devam ediyorlar. Bunlarla konuşuyoruz görüşüyoruz ama bakıyorsunuz yine aynı şekilde devam ediyorlar. Zaman zaman samimi olanlarla irtibat halinde oluyorlar. Ben kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum" dedi.

CHP’YE ’DESTEK VERMEDİNİZ’ ELEŞTİRİSİ

Terörle mücadele sürecinde muhalefet partilerinden de destek göremediklerini söyleyen Erdoğan ana muhalefet partisi CHP’yi de eleştirdi. Başbakan Erdoğan, "Muhalefet partileri süreçte bize destek vermedi. Bunları başında ana muhalefet geliyor. Görüşüyoruz. ‘Teklifin var mı‘ diyoruz. ‘Önerim var‘ diyorsun, bana önerini ver. Peki ne yapmamız gerekiyor? Üç arkadaşınızla geldiniz ziyarete. Hemen görev verelim ben üç arkadaşımıza talimat veriyorum siz de talimat verin, hemen müşterek çalışmalar başlasın sonra da bize raporu sunsunlar‘ dedim. Hükümet olarak yapmamız gereken neyse, genelgeyse genelge, yasaysa yasa yapalım’ dedim. Ama 4 -5 ay oldu. Ne diyorlar? Buranın çözüm yeri TBMM’dir. Kapalı oturumlar yaptık TBMM’de. Ama dürüstlük başka bir şeydir. Bunları bu işte yapabilecekleri sürecekleri önerileri biz mili birlik ve kardeşlik projemizi açıklarken bütün alt yapısını çeşitli sivil toplum kuruluşları gruplarıyla parlamento içi ve dışı siyasi partilerle yaparak medya ve akademisyenlerle bu çalışmayı yaparak yola çıktık. Bu çalışmalara ‘Milli birlik ve kardeşlik projesine ihanet planıdır‘ diyenler çıktı. Sadece çamuru at, tutmasa iz bırakır. Bunlara rağmen benim vatandaşım bunlara prim vermiyor. Onlar haklıyı ve hakikati görüyorlar" dedi.

"BU MESELE ÇÖZÜLECEK BUGÜN YA DA YARIN ER YA DA GEÇ"

Başbakan Erdoğan terörle mücadele konusunda çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyerek, "Biz samimiyetle bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnanıyorum ki bu sıkıntıyı da er veya geç Allah’ın izniyle aşacağız. Bütün saldırılara tahriklere, provokasyonlara, tehditlere rağmen her zaman çözümü savunduk, çözümden yana olduk. Bir tek güvenlik görevlimiz şehit düşmesin, bir tek genç dağa gitmesin, bir tek anne üzülmesin ağlamasın diyerek yoğun bir mücadelenin içinde olduk. Allah’ın izniyle bu mesele çözülecek bugün ya da yarın, er ya da geç. Türkiye’nin büyümesine kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat er geç sökülüp atılacaktır" dilye konuştu. Süreçte umutlu olduklarını belirten Erdoğan, "Şu anda devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz umudumuzu en kötü şartlarda bile kaybetmedik. Sürece olumlu bakıyoruz ama aynı zamanda temkinli ve dikkatliyiz. Geçmişte başlattığımız süreçlerin, iyi niyetli süreçlerin sabote edildiğini çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte bu tür vakaların yaşanacağını da ihtimal dahilinde görüyoruz. Her ne olursa olsun vazgeçmeden ve yılmadan mücadeleye devam edeceğiz. Bu işin kuralları neyse bu kuralları da en iyi şekilde kullanıyoruz, kullanacağız" dedi.

"FRANSA DEVLET BAŞKANI NE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ DERHAL AÇIKLAMALI"

Konuşmasında Fransa’nın başkenti Paris’te öldürülen PKK’lılara da değinen Erdoğan, konuşmasında Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’a sert çıktı. Erdoğan "Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleşen suikast bu süreci sabote etmeye yönelik bir sabote olabilir. Terör örgütünün kendi içlerinde bir iç hesaplaşma da olabilir. Biz Fransız devletinden bu olayı derhal aydınlatmasını suçluları derhal bulmasını soru işaretlerini en hızlı şekilde ortadan kaldırmasını istiyoruz. Terör örgütün kurucuları arasında yer alan Paris’te suikast sonucu öldürülen ve İnterpol tarafından da kırmızı bültenle arananlar var bunların içinde. Çok daha ilginci Fransa devlet başkanının açıklamaları. ‘Düzenli görüşmelerimiz oluyordu‘ demek şecaat arz ederken sirkatin söylemektir. AB’nin terör örgütü ilan ettiği bu örgütün mensupları kırmızı bültenle aranan insanlar sizinle nasıl düzenli görüşebilir ? Bu nasıl bir siyasettir ? Neticesini şöyle veya böyle alırız veya alamayız. Yasaların bize tanıdığı haklar neyse kullanıyoruz" dedi. Erdoğan, "2007’ de Sakine Cansız Almanya’da gözaltına alındı. Türkiye’nin iade talebine rağmen serbest bırakıldı. Fransa İnterpol’üne mesaj gönderdik. Paris’te olduğunu bildirdik. Fransa hiçbir adım atmadı. Fransa’da bu olayı derhal aydınlatmalıdır. Fransa Devlet Başkanı, bu terör örgütü üyeleri ile neden görüştüğünü, ne görüştüğünü, hangi tasarım dahilinde bu teröristlerle iletişim halinde olduğunu Fransız, Türkiye ve Dünya kamuoyuna açıklamalıdır." diyerek sert çıktı.

"DEVLETİ SUÇLAMAYA ÇALIŞIYORLAR. ÇÜNKÜ UCU KENDİLERİNE DOKUNACAK"

Başbakan, süreçte herkesin soğukkanlı olması gerektiğine de işaret ederek, "Bu süreçte bir kere herkes soğukkanlı sağduyulu olacak. Açıklama yaparken herkes sorumluluğu hissederek açıklama yapacak. Bölücü örgütün uzantısı siyasi parti hükümeti devleti suçlamaya çalışıyor. Örgüt içi hesaplaşma olabileceği ihtimalini reddettiler. Neden? Çünkü işlerine gelmiyor. Çünkü uçları onlara dokunacak. Soruyorum bu terör örgütü pirüpak bir örgüt müdür? Bugüne kadar hiç mi böyle infazlar yapmadı? Masum Korkmaz, Mazlum Doğan başta olmak üzere örgüt içinde nice genç çocuk kurşuna dizildi. Cesetleri annelerinden saklandı. Bunların hepsi bizim belgelerimizde mevcut. Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ın nişanlısı Mehmet Şener örgüt tarafından infaz edilmiştir. Bunlar olmayan şeyler değil. Bunların cibilliyetinin gereği bu. Bugün suçu devlete atmaya çalışan daha ilk andan itibaren devleti itham edenler geçmişte örgüt için infazları sorgulayamadı, bugün de bu cesareti gösteremez" dedi.

"ŞEHİTLERİMİZİN HATIRASINA ASLA HALEL GETİRMEYİZ"

Erdoğan terörü bitirmede kararlı olduklarını ifade ederek, "Sebebi her ne olursa olsun biz bu provokasyonların süreci engellememesi için tedbirimizi aldık. Bu süreci nihayete ulaştıracağız. Milletimize ölümlerin durması sevincini yaşatacağız. Hiç kimsenin endişesi olmasın kimse tedirgin olmasın. Biz şehitlerimizin hatırasına asla halel getirmeyiz. Onlar karşısında mahcup olacak bir girişimin içinde olmayız. Bizim değerlerimiz neye müsaade ederse o çerçevede adımlar atarız. Şehitlerimizin ruhunu muazzez edecek bir yolda ilerliyoruz. 2023 hedeflerimize hep birlikte ilerleyecek 2071 hedeflerimizin yolunu bu süreçte inşa edeceğiz. Bu yeni süreçte Askon’ u Askon gibi sivil toplum kuruluşlarını daha fazla yanımızda görmek kardeşlik sürecinde hissetmek istediğimizi ifade ediyorum" diyerek sözlerini bitirdi. Başbakan konuşmasının ardından Askon ödül törenine de katıldı. Kazananlara ödüllerini veren Başbakan ardından salondan ayrıldı. Bu sırada Başbakan Erdoğan ile fotoğraf çektirmek isteyenler yoğunluk yaşanmasına neden oldu.