FETÖ sanığına ilk duruşmada mahkumiyet

7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Hüseyin Yeter ve avukatı katıldı. Kimlik tespitinin ardından söz alan Yeter, üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, FETÖ'nün okullarında öğrenim görmediğini ve yurtlarında barınmadığını savundu.

Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak'ın örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı yönünde tespitlerin bulunduğunu sorması üzerine Yeter, bu programı kullanmadığını söyledi.

FETÖ'yü övücü paylaşımlarda bulunmadığını belirten Yeter, "Samanyolu TV'nin kapatılması ile ilgili programa katılmadım. İlahiyat ve imam hatip mezunu olduğum için arkadaşlar bana 'hocam' diye hitap ederler." dedi.

Yaklaşık 1,5 yıl önce FETÖ'yle bağlantılı firmada özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı aktaran Yeter, Zaman gazetesi dağıtıcılığı yapmadığını öne sürdü.

Tanık olarak dinlenen baba Faruk Yeter de oğlunun bir dönem Zaman gazetesinde çalıştığını ancak dağıtıcılık yapıp yapmadığını bilmediğini ifade etti.

"Ahlak ve hukuk dışı her türlü eylem mübah"

Daha sonra mütalaasını yapan Cumhuriyet Savcısı Berekat Aksoy, FETÖ/PDY'nin yaklaşık yarım asırdır Türkiye'nin sosyopolitik gündeminde sözde dini referanslar üzerinde kendisine toplumsal ve kamusal bir varlık ve meşruiyet zemini inşa ettiğini söyledi.

Yapının ahlak ve hukuk dışı her türlü eylemi mübah gördüğüne dikkati çeken Aksoy, örgütün mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu içinde kendi özel hiyerarşisiyle illegal şekilde kadrolaştığını ve üyeleriyle devlet teşkilatını kendisine hizmet eder hale getirdiğini kaydetti.

Aksoy, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in amacının kuruluşundan itibaren toplumun dini duygularını istismar etmek suretiyle "hizmet" adı altında toplanan finans ile amaç ve ilkeleri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencileri, elde ettiği gücü örgütsel menfaat ve ideolojisi çerçevesinde kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğunun anlaşıldığını vurguladı.

17-25 Aralık 2013 tarihinde FETÖ/PDY'nin seçilmiş hükümete yargı darbesi girişiminde bulunduğunu ifade eden Aksoy, 15 Temmuz 2016 tarihinde ise TSK'ya sızmış FETÖ/PDY üyelerinin darbe girişimi eylemlerinde 249 kişinin şehit edildiği, 2 bin 192 kişinin gazi olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet Savcısı Aksoy, öğrencilerden sorumlu "abi" olduğu ihbarıyla yürütülen soruşturma kapsamında yargılanan sanığın, ByLock kullandığının belirlendiğini, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla Bank Asya'daki hesabına para yatırdığı, evinde yapılan aramada ise örgütle iltisaklı kitaplar ve ihbarı destekler nitelikte harddiski sökülmüş bilgisayar ele geçirildiğini ayrıca sosyal paylaşım sitelerindeki övücü paylaşımları dikkate alınarak "terör örgütü üyeliği" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Verilen aranın ardından kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl hapis mahkum edilen sanığın cezasının, suçun örgütsel faaliyet çerçevesinde işlendiğini dikkate alınarak yarı oranda artırıldığını açıkladı.

Mahkemedeki davranışları ve sabıkasız oluşu göz önünde bulundurulan sanığa 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

Böylece Gaziantep'teki FETÖ davalarında ilk mahkumiyet kararı verilmiş oldu.