Şampiy10
Magazin
Gündem

"Feminizm ahlaksızlıktır !"

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu açıklamasıyla kadın dernekleri ayağa kalktı!

ABONE OL
Vatan Haber

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 8 Mart’ta yaptığı, “Feminizm ahlaksızlıktır” açıklaması her kesimden kadının tepkisiyle karşılaştı. Feministler Diyanet’e dava açmaya hazırlanıyor.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi web sitesinin kadın hakları isimli bölümünde, “Feminizm ahlaksızlıktır” ifadesi kadınları çıldırttı. Feminist sivil toplum örgütlerinden sanatçılara, akademisyenlerden avukatlara kadar pek çok kadın feminizmin ahlaksızlıkla özdeşleştirilmesine tepki göstererek, “Diyanet kadınları açıkça hedef haline getiriyor. Bu cüret karşısında susmamak gerek” dediler.


Akşam Gazetesi'nden Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın da, “Radikal bazı feminist akımlar var ancak Türkiye’deki feminist hareket bu şekilde tanımlanamaz” sözleriyle eleştirdiği Diyanet İşleri açıklaması karşısında sivil toplum örgütleri, hakaret davası açmaya hazırlanıyor. Diyanet’in feminizm yorumu genel olarak eleştireye uğrarken, sivri çıkışlarıyla tanınan yazar Emine Şenlikoğlu da bir başka tartışmanın fitilini ateşleyecek sözler söyledi.


BU İFADELER DAVA HAKKI DOĞURABİLİR

Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Saruhan: Bu ifadeler, sağlıklı bir anlayışın ürünü olamaz. Onların kadına bakış açısı, köleleştirme, feodal bakış açısıdır. Feminizm, ahlaksızlık demek değildir. Feminizm kadının kendi haklarına bir insan olarak sahip çıkma anlayışının ürünüdür. Bu ifadelerle ilgili dava hakkı doğabilir. Kendini feminist kabul edenler, bu ifadeleri yargıya taşıyabilirler.


DEMEK BURAYA KADARMIŞ

UÇAN SÜPÜRGE’DEN Halime Güner: AK Parti döneminde yeni TCK konusunda kadın örgütlerinin mücadelesine cevap verdik. AK Parti’yle birlikte demokratikleşme umudumuzu koruduk. Böyle bir çalışmanın içindeyken son zamanlarda kadını eve kapatmak, evde kadını koruyamamak, kadını şiddetten, tacizden, tecavüzden koruyamamakla karşı karşıyayız. Bunlar böyleyken, şimdi de en son aşama Diyanet’in bu değerlendirmesi geldi. Böyle bir temel anlayışı da yok etmeyi düşünmenin karşısında söyleyecek tek şey var: Buraya kadarmış.


ZAVALLI BİR ZİHNİYETİN PARÇASI

Mor Çatı kurucu üyesi Canan Arı: Kadının birey olmasına tahammül edemeyen, onu ailenin korunması için hayatını bile feda etmesi gereken bakire parçası gibi gören bir zihniyetin ifadesidir bu sözler. Kadının kendi yaşamını aileden daha üstün tutmasında ayıplanacak birşey yoktur. Burada zihniyet, ‘varlığım aile varlığına feda olsun zihniyeti’dir. Bu ifadelerin, resmi bir sitede yer alması talihsizlik ...


TÜYLER ÜRPERTİCİ BİR AÇIKLAMA

KADAV (Kadınlarla Dayanışma Vakfı) Serap Güre: “Bizler, kadınların çalışma hayatı üzerine ve sosyal hayatı üzerine topluma katılmaları yönünde kadının insan hakları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda kadınların onuruna yakışır bir toplumda yer almaları için çaba gösterip politkikalar üretiyoruz. Eğer bu ahlaksızlıksa evet ‘ahlaksızız”. Açıkçası feminizmin ahlaksızlık olduğunu Diyanet İşleri gibi bir kurumdan duymak son derece üzücü...


KASITLI OLARAK YANLIŞ ANLIYORLAR

Kadının İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Evren Kaynak: Feminizm ile ilgili çok yanlış anlamalar var. Ve bu yanlış anlamalar hiç de masum değil. Büyük ölçüde kasıtlı. Örneğin kadınlar TCK’nın reforme edilmesi konusunda kampanyalar yürütürken kampanya konulardan birisi de evlilik içi tecavüzün suç kapsamına alınması idi. Biz bütün bu talepler ile uğraşırken çaba harcarken, bizi bir avuç feminist Türkiye’de kadınların genel taleplerini yansıtmıyorlar, diye suçladılar. Kampanyanın başarısı sonucu evlilik içi tecavüz suç kapsamına alındıktan sonra ilk başvuru Erzurum’un bir köyünden geldi. Yani feministlerin Türkiye’de yürüttükleri mücadele bütün kadınların insan haklarını hayata geçirebilmelerine yöneliktir. Ahlak ile neyin kast edildiğini anlamak mümkün değil. Ahlak objektif bir tanım ve terim değildir.


KATLİ VACİPTİR DİYORLAR

SOSYOLOG Pınar Selek: Bu açıklama feministleri suçlamak ve onları hedef göstermek anlamına gelir. Ahlak dışıdır demek katli vaciptir anlamına gelir. Fakat feminizm gerçekten erkek egemen ahlakı sorgular ve bir özgürlük ahlakı getirmeye çalışır. Daha önceden de feminizm çeşitli şekillerde hakarete ve ağır sözlere uğramıştı. Ancak resmi ağızdan böyle bir açıklama yapılması son derece tehlikeli. Diyanet İşleri Başkanı hemen görevden alınmalı. Bu anlamda Diyanet feministlere yönelecek her türlü saldırının sorumluluğunu da almış demektir. Ancak sanmam. Başbakan bile 8 Mart’ta kadınlara, “3 çocuk doğurun emri veriyor. Açıklamalar ve gelişmeler çok kaygı verici.


Ahlaklı feministler de var!

EMİNE ŞENLİKOĞLU: Feminizm ahlak dışıdır dedirten bazı feministlerin feminizm ile bağlantısı olmayan açıklamaları olmuştur. Duygu Asena’nın feminizm adına söylediği sözlerine vaktiyle dava açılması gerekiyordu. Toprağı bol olsun Asena’nın nasıl konuştuğunu, herkes biliyordu. Diyanet böyle bir açıklamayı genelleyerek söylemişse yanlış. Fakat feminizm, kadın haklarını koruma kavramı iken sanki cinsel özgürlük kavramı haline getirildi. İstediğim erkek ile beraber olurum, erkek evli ise bu onun sorunu beni ilgilendirmez diyorlardı. Buna şöyle denmesi gerek; feminizm sloganı ile hareket edenlerin bazıları gerçekten ahlak dışı konuşuyorlar. Dürüst, namuslu feminist kadınlar da var.


İşte kızdıran sözler

Diyanet İşleri Başkanlığı, web sitesinde “Kadın Hakları” içerikli bir yazıda, “Feminizm, ahlaki ve sosyal bakımdan çok olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bir kere, feminizm hareketine kapılan kadın, genel olarak kayıtsız şartsız özgürlük düşüncesiyle aile için vazgeçilmez olan birçok kural ve değerleri hiçe saymakta; esasen sosyal hayatın hiçbir alanında hiçbir insan için geçerli olmayan ‘Kendi hayatımı canımın istediği şekilde yaşamak hakkımdır!’ şeklindeki anlayışı, bütün değerlerin üstünde bir değer ve kanun kabul etmektedir.”


Eski başkandan kadına destek -

DİYANET İŞLERİ ESKİ BAŞKANI M. Nuri Yılmaz: Feminizmin olumlu ve olumsuz tarafları var. Feminizm, Hıristiyanlığın katı kurallarına tepki olarak doğmuştur. Kadınların hak ve hürriyetini savunması doğrudur. Ama aşırıya giden feminist cereyanlar da var. Bunlar, sınırsız özgürlük, erkek düşmanlığı gibi anlayışlardır. Erkekleri yakan, yok eden kadınlar bile olmuştur O anlamda tabii ki yanlış. Ama sadece kadın haklarını savunmak, eşitliğini, özgürlüğünü savunma noktasında haklılık payları vardır. Karşı çıkılan nokta, kadın egemenliğine dayanan anlayışın doğru olmadığıdır. Sınırsız bir özgürlüğü ve ahlakdışı bir hürriyeti kimse kabul etmez. Türkiye’deki kadın derneklerini onlardan ayırmak lazım.

Diğer Haberler

  1. Valilik açıkladı: Tunceli’de eylem ve etkinlikler 10 gün süreyle yasaklandı
  2. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'ndan yenidoğan çetesi ile ilgili açıklama
  3. Çorluspor 1947 teknik direktörü Ersin Aka, silahlı saldırıda hayatını kaybetti
  4. Tunceli ve Ovacık Belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı
  5. Iğdır'da uzman çavuş eşi tarafından öldürülen Esra toprağa verildi
  6. Yasak olduğu iddia edilen ameliyattan sonra hayatını kaybeden eşi için 7 yıldır hukuk mücadelesi sürdürüyor
  7. Bakanlık listeyi güncelledi! İşte taklit veya tağşiş yapılan gıdalar
  8. MSB duyurdu: 4 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi
  9. Antalya'da sel suları istinat duvarını yıktı, okul sele teslim oldu
  10. 1 yıl önce Gazze'ye gidiyorum diye evden çıkan oğullarından o günden beri haber alınamıyor: 'Nasıl bir işin içine düştük bilmiyorum'

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.