Evren'in yazdığı 34 yıllık sır mektup ortaya çıktı!
.
1964'te başladığı siyasi hayatında darbeler gören '6 kere gitti, 7 kere geldi' sözüne muhatap olan 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel adına memleketi Isparta İslamköy'de kurulan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde, Türkiye'nin siyasi geçmişine yön veren tarihi belgeler bulunuyor. O belgelerden en dikkat çekici olanı ise dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e yazdığı 12 Eylül 1980 tarihli 'darbe mektubu'. Ülkenin içinde bulunduğu durumun özetlendiği mektupta, Demirel'e başbakanlık görevinin sona erdiği belirtilerek bir saat içinde 'zorunlu' olarak subay eşliğinde Gelibolu'ya gitmesi gerektiği bildiriliyor. Bu mektuptan sonra Demirel bir ay gözetim altında tutuluyor.
6 MİLYON BELGE ARASINDA
Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy Mahallesi'nde önceki gün törenle açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nde Demirel'e ait 6 milyon belge bulunuyor. Müzede sergilenen bu belgelerden biri de Genelkurmay Başkanı Kenan Evren imzalı mektup. 12 Eylül 1980 darbesinin sabahında Başbakan Demirel'e gönderilen tarihi mektupta, askerin yönetime el koyma gerekçeleri şöyle sıralanıyor: "Yapılan tüm uyarılara rağmen, siyasi partilerin takındıkları uzlaşmaz tutum ve aşırı uçlara sempati gösterilmesi veya destek sağlanması; anarşi, terör ve bölücülüğü büyük boyutlara ulaştırarak ülkemizi parçalanma noktasına getirmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri ortadan kaldırmak maksadıyla; İç Hizmet Yasası'nın kendisine tevdi ettiği cumhuriyeti kollama ve koruma yetkisine dayanarak yüce Türk milleti adına ülke yönetimine el koymuştur"
TALİMAT DIŞINDA DAVRANMANIZ SUÇ
Demirel'e yönelik tüm yetkilerinin kaldırıldığı ve bir saat içinde ailesiyle birlikte mektupta yer alan adrese gitmeleri ifade edilen mektup şöyle devam ediyor: "Parlamento ve hükümet feshedilmiş, siyasi faliyetler durdurulmuştur. Parlamento üyeliği sıfatınız kaldırılmıştır. Hiçbir konuda beyanat vermeye yetkiniz yoktur. Can güvenliğiniz Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teminatı altındadır. Bu maksatla, emniyet içinde evinizden havaalanına götürülecek, oradan uçakla Hamzaköy / Gelibolu'ya gideceksiniz. Arzu ettiğiniz taktirde ailenizi de yanınızda götürebilirsiniz. Geçici bir süre ikamet edeceğiniz adres aşağıdadır. Bir saat içinde hazırlanıp harekete hazır olduğunuzu güvenliğiniz için gelen subaya bildiriniz. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz. Bu talimat ile belirtilenler dışındaki her türlü tutum ve davranışlarınız suçtur"
MEKTUPTAN SONRA GELİBOLU'YA
12 Eylül 1980'deki askeri müdahaleyle başbakanlığı sona eren Demirel, işte bu mektubun ardından eşi Nazmiye Demirel ile birlikte konutuna gelen subay eşliğinde Gelibolu Hamzaköy'e götürüldü. Burada yaklaşık bir ay gözetim altında tutuldu. Adalet Partisi (AP) 16 Ekim 1981'de kapatılıncaya kadar partisinin başkanlığından ayrılmadı. Demirel'e 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi gereğince 10 yıl siyaset yasağı kondu. AP'nin devamı olarak kurulan Büyük Türkiye Partisi (BTP) 16 Temmuz 1983'te Millî Güvenlik Konseyi tarafından kapatıldı. Demirel de siyaset yasağını çiğnediği gerekçesiyle Çanakkale'de Zincirbozan'da dört ay zorunlu ikamete tabi tutuldu. 6 Eylül 1987'deki halk oylaması sonucunda siyaset yasağı kalkan Demirel, 24 Eylül'de Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı oldu.(SABAH)