Deniz Feneri’nde ‘Kurye’ dalgası!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Deniz Feneri e.V. Derneği’nin Türkiye bağlantılarıyla ilgili soruşturmasında 4. dalga operasyon İstanbul’da gerçekleşti. Operasyonda gözaltına alınan isimler arasında, Almanya’daki davada hüküm giyen Mehmet Gürhan’ın eşi, kayınbiraderi ve dayısı ile Deniz Feneri Türkiye Derneği’nin eski yöneticilerinden Mehmet Sıddık Balıkçı ve Ahmet Corşar yer alıyor. Alman iddianamesinde, gözaltına alınan isimlerden Deniz Feneri e.V Derneği’nin eski başkanı Balıkçı ve Kurum ile ilgili başta kuryelik olmak üzere birçok iddia bulunuyor. İddianamede, Kurum’un, dernek yöneticilerinden Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan’la birlikte, derneğe yapılan bağış paralarından 1 milyon 755 bin Euro’sunu Türkiye’ye getirdiği öne sürülüyor. Ayrıca iddianamede, Kurum’un dernek hesaplarından 1 milyon 620 bin Euro çekerek, Gürhan’a teslim ettiği belirtiliyor. Deniz Feneri e.V muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş ifadesinde paraların İzzet Kurum tarafından Türkiye’ye götürüldüğünü ve orada Karaman’a teslim edildiğini söylemişti.
Nurgül Gürhan 150 bin euro aldı
Mehmet Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan’ın, kuryelik yaptığı iddia ediliyor. Almanya’daki dosyaya göre, “dernek muhasebecisi Firdevsi Ermiş 19 Ocak 2007’de “Satelittenmiete” (uydu kirası) adıyla bir kayıt tuttu. Ermiş, bu kayıtla ilgili olarak verdiği ifadesinde, uydu kirası olarak keş olarak 150 bin euro’yu, Yeni Dünya İletişim A.Ş’ne uydu kirası ödemek üzere Nurgül Gürhan’a teslim ettiğini” söyledi. Nurgül Gürhan’ın, suç tarihlerinde Almanya’da olduğu, 16 Mayıs 2007’de Frankfurt’tan TK 1590 sayılı seferle Türkiye’ye döndüğü anlaşıldı.
Gözaltına alınan Hakkı Sadal’ın da, Almanya’dan kuryeler aracılığıyla İstanbul’a getirilen yardım paralarının dağıtımından sorumlu olduğu iddia edildi.
‘Kim ne kadar aldı’ listesi
Ahmet Corşar’ın, suç tarihinde Euro 7’de rejisörlük yaptığı öğrenildi. Alman iddianamesine göre dernek bağlantılı şirketler aldıkları yardım paralarını çalışanlarına kaçak yollardan vererek, yardım paralarını aklamıştı. Çalışanlardan kimin, ne kadar kaçak para aldığını gösteren bir liste ele geçirilmiş, bu listede Corşar’a 1500 euro verildiği belirtilerek, yardım paralarının bu yolla aklandığı iddia edilmişti. Ahmet Çorşar, Almanya’da görülen Deniz Feneri e.V. davasında Frankfurt Savcılığı’nın Türkiye’ye gönderdiği adli yardım belgesiyle ifadelerinin alınması istediği 16 kişiden biriydi.
Türkiye’ye 850 bin euro getirdi
Mehmet Sıddık Balıkçı, Mehmet Gürhan’ın dernek başkanlığı yaptığı dönemde 7 Nisan 2001-17 Kasım 2006 tarihleri arasında Deniz Feneri e.V.’nin ikinci başkanlığını yaptı. Almanya’da derneğe gelen yardımlarla kurulan bazı şirketlerde eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ve Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekereya Karaman’la birlikte hissedar olan Balıkçı, Almanya’daki iddianamede 850 bin euro’yu Türkiye’ye getiren isim olarak geçiyor. Balıkçı yine Almanya’da kurulan Yeni Şafak Europa’nın da ortağıydı. Alman savcıların Frankfurt’ta sorgulamak istediği Balıkçı, daha önce 2010 Nisan’ında Türkiye’de aranırken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Aydın Didim’de 10 milyon dolarlık bir villayı satmak isterken gözaltına alınmıştı.
Firdevsi Ermiş itiraf etti Gürhan cezaevinde
Almanya’daki Deniz Feneri e.V’nin başkanı Mehmet Gürhan ve Mehmet Taşkan, 41 milyon Euro’nun usulsüz kullanılmasından dolayı yargılandı. 2 Eylül 2008 tarihinde derneğin muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş yardım için toplanan paralarla gayrimenkul alındığını ve şirketler kurulduğunu itiraf etti. Soruşturmada, toplanan 41 milyon euro’luk yardım paralarının 17 milyonunun Tükiye’ye gönderilerek aralarında Kanal 7’nin de olduğu bazı şirketlere aktarıldığı tespit edildi. Dernek yöneticilerine dolandırcılık ve haksız kazanç elde etmek suçundan hapis cezaları verildi. Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay, Firdevsi Ermiş ise 1 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in tutuklulukları sırasında hapiste kaldıkları süre dikkate alınarak geri kalan ceza süreleri tecil edildi. Üç sanık arasında en yüksek cezayı alan Mehmet Gürhan ise halen Almanla’nın Hessen Eyaleti Hünfeld Cezaevi ’nde hapis cezasını çekiyor.
UĞUR ASLAN YİNE AĞLADI
Bugün yeniden doğduğum gün!
Almanya’daki “Deniz Feneri’ bağlantılı soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve 4 günlük sorgusunun ardından serbest kalan sanatçı Uğur Arslan, önceki akşam basın toplantısı düzenledi. Üsküdar Belediyesi’nin düzenlediği Ramazan Etkinlikleri kapsamından vereceği şiir dinletisi öncesi basın mensuplarını karşısına geçen Arslan, yaşadıklarını anlattı. Gözaltı süresinin 2. günü ifadesinin alındıktan sonra serbest kalmayı beklerken, tekrar nezarethaneye atılınca dünyasının başına yıkıldığını belirten Uğur Aslan ‘Büyük panik yaşadım. Bana 1.5 yıl önce kendi isteğimle gidip ifademi verdiğimde sorulan soruların aynısı soruldu. ‘Almanya’dan bu para nasıl geldi? Kim getirdi? ’ gibi. Bu davadaki belgeler Alman İstihbarat Teşkilatının hazırladığı belgeler. Bu uluslar arası boyut kazanmış bir dava’ dedi. Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman gözyaşlarına da hakim olamayan sanatçı gözaltına alınınca 6 yaşındaki oğlu Selim’in ‘Bana nereye gidiyorsun’ sorusunu unutamadığını söyleyerek ‘Biz oğlumla sürekli askercilik oynardık. Bu nedenle ona ‘askere götürüyorlar oğlum’ dedim. Sen ben gelene kadar evin reisisin anne ve kardeşine sahip çık. Ben de döneceğim bir an önce ‘ dedi. Bugün doğum günüm diyen Arslan, ‘4 yıldır bu günü iple çekiyordum. Bugün yeni doğum günümdür. Sıkıntılı günler geçirdim. 4 yılın sonunda adalet tarafından suçsuz bulundum.’ dedi.