‘Demokrasi önündeki son çeteyle mücadele’
.
‘11 yıl çetelerle savaştık. Şimdi son çeteyle mücadele ediyoruz. Bu çete tarihe karıştığında, paralel yapı çöktüğünde, demokrasi önünde engel kalmayacak’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “son çeteyle mücadele ettiklerini” belirtti ve “Bu çete de tarihe karıştığında, bu paralel yapı da çöktüğünde, demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak” dedi. Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Erdoğan, ilk olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis’te ses kaydı yayınlamasını eleştirdi: “CHP’ye buradan bir çağrı yapıyorum. Bugün de arkanızdaki perdeden CHP eski Genel Başkanı ile ilgili internete verilen, bizim engellediğimiz o görüntüleri de yayınlayın. Eğer cesaretiniz varsa patronunuzun ananaslı, tespihli, Ugandalı ses kayıtlarını da yayınlayın. Hatta açın o beddua görüntülerini hocanız beddua etsin siz de salondan CHP’liler olarak hep birlikte ‘amin’ deyin. ”
‘Gezicilerle ezelden kardeş’
“Gezicilerle, paralel örgütün patronu bir. Bunlar zaten ezelden kardeştir. Şimdi de dayanışma içinde millete karşı, milli iradeye karşı birlikte operasyon yürütüyorlar” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de demokratikleşmenin önündeki en büyük engel, unutmayın, 11 yıl öncesine gidelim, çeteler olmuştur, mafyatik yapılar olmuştur, cuntalar olmuştur. Hükümetler kurmuşlardır, hükümetler indirmişlerdir. 11 yıl boyunca çetelerle mücadelemizde sağladığımız başarı oranında demokratik hamleler gerçekleştirdik. Şimdi artık son çeteyle mücadele ediyoruz. Bu çete de tarihe karıştığında, bu paralel yapı da çöktüğünde, demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak.”
‘TSK’ya da sızmışlar’
Paralel yapının Türk silahlı Kuvvetleri’ne de sızdığını söyleyen Başbakan, Adana’da MİT TIR’larının durdurulmasını eleştirirken şunları söyledi: “Yargı içindeki paralel yapı, jandarmadaki uzantılarını da yanına alarak bu ülkenin Mili İstihbarat Teşkilatı’na yasadışı operasyon yapıyor. Bu operasyon, bir casusluk operasyonudur. Ayrıntılar ortaya çıktığında, o operasyonda kimlerin yer aldığı, kimlerin kimlere talimat verdiği, ihbarda bulunduğu ortaya çıktığında milletim ihanetin derecesini daha net olarak görecektir. Burada şunu birbirinden ayırmamız lazım; malum Türk Silahlı Kuvvetlerimizin özellikle o nezih yapısı farklı ama oraya da bunlar sızmalarını ne yazık ki yapmış durumdalar.”
‘Buldunuz temiz Haliç’i...’
Başbakan Erdoğan, isim vermeden CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül’e de yüklendi:” Birileri köprü üzerinde balık tutuyor. Belediye başkanı olduğumda bırakın oralarda balık tutmayı, kara parçalarından geçilmiyordu. Eğer şimdi balık tutuyorsanız onun nedeni biziz, o Haliç’i biz temizledik. CHP’den İstanbul’u aldığımızda Haliç kokudan geçilmiyordu. Sizin çevrecilikle ne alakanız var? Şimdi tertemiz Haliç’i buldunuz, orada balık avlıyorsunuz.”
YENİ İNTERNET YASASI: En çok CHP ve MHP yararlanır
Başbakan Erdoğan, internete yeni yasaklar getirdiği gerekçesiyle eleştirilen yasal düzenlemeyi bir arkadaşının çocuklarının maruz kaldığı dolandırıcılık girişimini anlatarak savundu. Başbakan, daha sonra şunları söyledi: “İnternete sansür gelmiyor. Yeni yasadan en fazla istifade edecek olan CHP’dir, MHP’dir. En fazla kaset saldırısına uğrayan, kayıtlarla en fazla tehdit, dizayn edilen CHP ve MHP’dir. CHP de MHP de içten içe bu düzenlemeyi sonuna kadar savunuyorlar, ama bunlara şantaj yapan, bunları esaret altına alan o paralel yapıya şirin görünmek için seslerini çıkaramıyorlar.”
KABATAŞ OLAYI: Elinde kayıtla mı dolaşacak?
Başbakan Erdoğan, Gezi olayları sırasında Kabataş’ta bir kadınının başörtülü olduğu gerekçesiyle saldırıya uğradığı iddiasını da sürdürdü: “Son günlerde medya tarihinin en aşağılık, en alçakça, en müptezel linç girişimi yapılıyor. Bir kadıncağız, Bahçelievler Belediye Başkanımızın gelini. Kabataş’ta yanındaki 6 aylık çocuğuyla linç girişimine maruz kalıyor. Haziran ayındaki bu linç girişimi yetmezmiş gibi, 8 ay sonra bu sefer medya yeniden linç girişimine başladı. Malum gazeteler, televizyonlar genç bir kadın üzerinden linç kampanyası başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü? Bundan sonra her tecavüze uğrayan, kocasından şiddet gören, eli yüzü kan içindeki kadın iddiasını ispat etmek için elinde kayıtla mı gelecek?”